İmzalar Ankara'da atıldı: Nabucco rüya değil gerçek
Hazar ve Ortadoğu bölgesindeki doğalgazı Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyacak Nabucco Projesi'nde, 'dönüm noktası' kabul edilen hükümetler arası anlaşma dün imzalandı.
Türkiye'nin Doğu sınırından başlayıp Avusturya'ya kadar uzanacak 3 bin 300 kilometrelik dev projeyle ilgili hükümetler arası anlaşmaya Başbakan Tayyip Erdoğan, Avusturya Başbakanı Werner Faymann, Bulgaristan Başbakanı Sergei Stanishev, Macaristan Başbakanı Gordon Bajnai, Romanya Başbakanı Emil Boc ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso birlikte imza attı.
Erdoğan, imza törenini 'tarihî bir adım' olarak nitelendirirken Nabucco'nun 'Asya'dan Avrupa'ya uzanan işbirliği platformu' olacağını söyledi. Projenin AB yolundaki Türkiye'ye yeni bir soluk getireceğini de vurgulayan Başbakan, 'rüya' nitelendirmelerine karşı çıktı: "Unutmayalım ki zamanında Bakü-Tiflis-Ceyhan projesi de rüya olarak yorumlanmıştı. Nabucco, olumsuz yorumları boşa çıkaracak bir başarı hikâyesi olacak.'' Erdoğan, Azeri, Türkmen, Irak, Suriye ve Mısır gazını Avrupa'ya taşıyacak projeye Rusya ve İran'ın da katılabileceğini açıkladı. AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso da projenin önemine değinirken tedarikçi ülkelere, "Doğalgazınızı almaya hazırız." dedi. Asrın projesi için düzenlenen törene 16 ülkeden cumhurbaşkanı, başbakan ve bakan düzeyinde katılım oldu. Davetli olması- na rağmen Rusya ve Türkmenistan törene temsilci göndermedi.
Nabucco Projesi hükümetler arası anlaşması dün Rixos Otel'de düzenlenen zirvede imzalandı. Başbakan Erdoğan, törende atılan imzalarla katılımcı ülkeler arasında zaten var olan dostluk ve işbirliğinin daha da artacağını ve birbirlerine daha da yakınlaşacağını belirtti. Erdoğan, projeyi bir enerji hattından öte "Asya'dan Avrupa'ya uzanan bir dostluk ve işbirliği platformu" olarak gördüklerini bildirdi. Erdoğan, "Bu nedenle, projenin bu coğrafyada ülkelerimiz arasındaki dostluğa, halklarımızın refahına ve sonraki nesillerin geleceklerinin güvence altına alınmasında büyük katkılar sağlayacağına tüm kalbimle inanıyorum.'' diye konuştu.
Türkiye'nin, bu projeyi başından beri desteklediğini hatırlatan Erdoğan, bundan sonra da kararlı bir şekilde desteklemeye devam edeceklerini bildirdi. Projenin, Türkiye'nin ve Avrupa'nın artan enerji ihtiyacının karşılanmasına orta vadede ciddi katkılar sağlayacağını vurgulayan Başbakan, Türkiye'nin fikri temellerini attığı projenin ilk yıllarında sadece Azeri gazının taşınmasının öngörüldüğüne dikkat çekti. Başbakan, "Sonraki aşamalarında ise Türkmenistan, Irak, Suriye, Mısır ve sıvılaştırılmış doğalgazın yani tankerlerle taşınması yoluyla da Katar doğalgazının devreye girmesi temennimizdir. Şartlar elverdiğinde İran gazıyla belki Rus gazını da Nabucco vasıtasıyla Avrupa'ya taşımak mümkün olacaktır." dedi. Nabucco boru hattı sürecinde yaşanan en ilginç gelişmelerden birisini de İran konusu oluşturuyor. Daha önce kaynak ülkeler arasında ismi geçen İran, imza törenine davet edilmediği gibi kaynak ülke olarak da öne çıkmadı. Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında kaynak ülke olarak İran'ı saymaması dikkat çekti.
Nabucco Projesi'nin, bir boru hattı projesi olmanın ötesinde bir anlam ve önem taşıdığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "Proje sayesinde geniş bir coğrafyada kaynak, transit ve tüketici ülkeler arasında uzun soluklu ve ortak çıkarlara dayalı bir işbirliği süreci başlatılmış bulunuyor. Türkiye, Nabucco Projesi'ni insanlığın en ciddi sorunlarından biri olan enerji ihtiyacını gidermek için güçlü bir şekilde desteklemektedir. Böylece enerji boru hatlarının Doğu'dan Batı'ya ulaşan güzergâhında sadece doğalgazın değil, toplumların karşılıklı diyalog temennisinin de hayat bulacağı inancındayız." Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin proje açısından öneminin sadece coğrafi konumundan kaynaklanmadığını, kaynak ve tüketici ülkeler açısından da önem kazandığını ve güvenilir bir transit ülke haline geldiğini söyledi. Türkiye'nin enerji stratejisinin içerdiği hedeflerin, AB hedefleriyle örtüşmesi ve diğer ortaklarla yürütülen projelerin bu güvenilirliği daha da pekiştireceğini ifade etti. 2006 yılında Azerbaycan ve Gürcistan ile birlikte faaliyete geçirilen Bakü-Tiflis-Ceyhan ile 2007'de gaz sevkıyatına başlanan Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz boru hattının da ülkeye duyulan güvenin somut ifadesi olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Projenin tam üyelik yolunda ilerlediğimiz AB ile enerji alanındaki işbirliğimize yeni bir boyut ve soluk getirmesini temenni ediyorum." şeklinde konuştu.
İmzalanan hükümetler arası anlaşma ile birlikte projenin hukuki altyapısının tamamlanmasına yönelik ilk ve en önemli adımlardan birinin atıldığını anlatan Başbakan Erdoğan, bu aşamaya uzun müzakereler sonunda gelindiğini belirtti. Bu imza ile hukuki altyapı çalışmalarının sona ermiş olmayacağını, bundan sonraki aşamada projenin sahibi olan Nabucco Uluslararası Şirketi'nin taraf ülkelerin her biri ile proje destek anlaşması müzakerelerine başlayacağını bildirdi. Bu çalışmaların da 6 ay içinde biteceğini anlatan Erdoğan, hukuki altyapı çalışmalarına paralel olarak boru hattına kaynak sağlanması çalışmalarının da sürdürüldüğünü belirtti. Bu hususta Avrupa Birliği Komisyonu ile ortaklaşa mekanizmalar üretilmeye çalışıldığına işaret eden Başbakan Erdoğan, "Bizler taraf devletler olarak projenin hayata geçirilmesine yönelik somut adımlar attıkça, kaynak ülkelerin de Nabucco'ya olan ilgisinin artacağını umuyoruz." dedi.
ZİRVEYE 5 BAŞBAKAN, 1 CUMHURBAŞKANI KATILDI
İmza töreninden sonra aile fotoğrafı çekildi. Fotoğarafta şu isimler yer aldı: "Türkiye'den Başbakan Tayyip Erdoğan, Enerji Bakanı Taner Yıldız, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avusturya'dan Başbakan Werner Faymann, Federal Ekonomi Bakanı Reinhold Mitterlehner, Azerbaycan'dan Enerji Bakanı Natık Aliyev, Bulgaristan'dan Başbakanı Sergei Stanishev, Enerji Bakanı Petar Dimitrov, Gürcistan'dan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili, Enerji Bakanı Aleksandre Khetaguri, Irak'tan Başbakan Nuri el-Maliki, İsveç'ten AB Dönem Başkanlığı Temsilcisi Mikael Eriksson, Macaristan'dan Başbakan Gordon Bajnai, Enerji Bakanı Peter Honig, AB Komisyonu Başkanı Manuel Barroso, AB Komisyonu Enerji Komiseri Andris Piebalgs, Almanya'dan Devlet Sekreteri Jochen Homann, Mısır'dan Petrol Bakanı Semih Fehmi, Romanya'dan Başbakan Emil Boc, Ekonomi Bakanı Adrian Videanu, Suriye'den Petrol Bakanı Sufian Al-Allao, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Direktörü Riccardo Puliti, Avrupa Yatırım Bankası Direktörü Thomas Baret, Nabucco Uluslararası Şirketi Yönlendirme Komitesi Başkanı Werner Auli ve ABD Avrasya Enerji Özel Temsilcisi Büyükelçi Richard Morningstar."
Boru hattı yatırımları teşvik edilecek
Nabucco Projesi'ne ilişkin anlaşmaya taraf olan Avusturya, Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve Türkiye ortak bir bildiri yayımladı. Doğalgazın güvenli ve kesintisiz şekilde taraf devletlerin toprakları üzerinden taşınmasını teminen Nabucco Boru Hattı sisteminin teşvik edilmesinde, geliştirilmesinde, inşasının ve işletiminin kolaylaştırılmasında işbirliği ihtiyacına dikkat çeken taraflar, projeye yönelik yatırımların teşvik edilmesi arzusunu ortaya koydu. Ortak açıklama, taraf devletlerin başbakanlarınca imzalandı. Projeye ilişkin taahhütlerini teyit eden taraflar, şu hususları müşterek olarak bildirdi: "Taraf devletler, Nabucco Projesi'ne ilişkin anlaşmanın amacı ve hedefine engel olabilecek davranışlardan kaçınacak. Anlaşmanın mümkün olan en kısa süre içerisinde yürürlüğe girmesi için iç hukuka ilişkin gerekliliklerin yerine getirilmesi için gereken tüm adımları atmaya çaba gösterecek. Yükümlülüklerini tam olarak yerine getirebilmek için gereken yasal mevzuatın kabulü de dahil olmak üzere gerekli tedbirleri almaya çaba gösterecek. Altı ay içerisinde Nabucco Uluslararası Şirketi ile Proje Destek Anlaşması'nı sonuçlandırmak için gereken tüm adımları atmaya çaba gösterecek.
Türkiye ile AB arasında yeni bir dönem başlıyor
Nabucco Projesi'ne Avrupa Birliği ve ABD büyük destek veriyor. İmza töreni için Ankara'ya gelen AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, çok önemli bir olaya tanık olduklarını belirterek, "Projeyi içtenlikle destekliyoruz." dedi. Nabucco'yla gerek Türkiye gerekse Güney ve Orta Avrupa'nın enerji güvenliğinin sağlanacağını ifade eden Barroso, Türkiye ve AB'nin ortak projesi olması açısından da bir başarı olduğunu, çünkü zorlukların üstesinden birlikte gelindiğini kaydetti. Komisyon Başkanı, anlaşmanın yeni bir dönüm noktası olduğunu, "Bu proje, Türkiye ile AB arasında yeni yapısal bir dönemin başlangıcı." ifadeleriyle izah etti. Bu işbirliğinin başka başarıları da beraberinde getireceğini vurguladı.
AB olarak projenin bundan sonraki aşamalarında da destek vermeye devam edeceklerini söyleyen Barroso, anlaşmanın Avrupa tarzında, yani bütün tarafların görüşleri alınarak gerçekleştiğini kaydetti. Barroso, Nabucco Projesi'nin adını aldığı Verdi opera eseri gibi başarılı olmasını da diledi. Barroso, Nabucco'ya gaz sağlayacak olan ülkelerin AB alım garantisinde olacağını da belirtti. Başbakan Tayyip Erdoğan ve diğer ilgili ülkelerin yetkililerine katkılarından dolayı teşekkür eden Barroso, bundan sonraki aşamada proje çerçevesinde kapasite kontratlarının yıl sonuna kadar tamamlanmasını öngördüklerini sözlerine ekledi. Nabucco zirvesine katılan ABD Kongresi'nin ağır toplarından ve projenin büyük destekçisi Senatör Richard Lugar, Nabucco'nun önemini vurgularken, "Dostlarımızı güçlendirecek." ifadesini kullandı. "Bu, beş ülke ve 6 şirket için bir kutlama günü." diye konuşan Lugar, projenin Avrupa için taşıdığı öneme vurgu yaptı. ABD'nin Avrasya Enerji Kaynakları Özel Temsilcisi Richard Morningstar da, "Bu, çok önemli bir gelişme ve Türkiye'nin bölge lideri olmayı sürdürdüğünün örneğidir. Bu anlaşma, projeye ivme kazandıracak ve destekçilerin arasında güven oluşturacak." şeklinde konuştu.
GÜL: TÜRKİYE'Yİ AVRUPA'YA DAHA ÇOK BAĞLAYACAK
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Nabucco imza töreni için Ankara'da bulunan Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili ve ABD özel temsilcisi Richard Morningstar'ı Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Edinilen bilgilere göre Gül, görüşmelerde Nabucco'nun önemi üzerinde dururken, bunun Türkiye'yi Avrupa'ya daha çok bağlayacağını, stratejik geleceğinin olduğunu söyledi. Gül, Türkmenistan ve Azerbaycan'ın katılımının önemine işaret ederken de Irak'tan 'iyi haberler geldiğini' söyledi. Gül, Gürcü lideri, Türkiye'nin ortaya attığı Kafkas İstikrar ve İşbirliği Platformu'na destek vermeye çağırdı. Öte yandan Avusturyalı enerji şirketi OMV'nin doğalgaz ve enerji birimi başkanı Werner Auli ise Nabucco ortaklarının çelik fiyatlarının son altı yılın en düşük seviyesine inmesiyle birlikte hattın 7,9 milyar Euro'luk maliyetini gözden geçireceklerini ifade etti.
Anlaşma dünya basınında:
Nabucco Projesi Avrupa'yı soğukta bırakan Rusya'ya alternatif
Nabucco Projesi, dünya basınında geniş yer buldu. İngiliz The Times gazetesi, Avrupa'nın Rusya'ya bağımlılığını azaltacak olan projenin çok önemli olduğunu belirterek, bu projenin "Avrupalıyı kışın ortasında soğukta bırakan Rusya'ya" bir alternatif olacağı yorumunu yaptı. Rusya'nın komşu ülkelerin lehine olan her şeyi kendi aleyhlerine saydıkları yorumunu yapan The Times, Moskova yönetiminin nükleer silah anlaşmaları ya da enerji alanlarında hep bu stratejiyi uyguladığını savundu. The Guardian gazetesi ise AB ülkeleri ile Türkiye'nin projeyle ilgili sorunları aştıklarını ve imzayla projenin yeni bir aşamaya gireceğini yazdı. Gazete, imzayla birlikte projeye büyük bir ivme kazandırılacağı değerlendirmesini yaptı. The Guardian, projenin Rusya'nın gaz sektöründeki tekeline son vermeyi amaçladığını yazdı. Rus Ria Novosti haber ajansına göre, Nabucco Projesi, Hazar petrollerini Ceyhan'a taşıyan Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattından daha stratejik. Proje, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği sürecini de hızlandıracak.
İngiliz haber kanalı BBC, internet sitesinden verdiği haberde Başbakan Erdoğan'ın 'tarihi bir an' ifadesine yer verirken, Avrupa'nın Rusya'ya alternatif bir doğalgaz kaynağı oluşturmaya istekli olduğunu, çünkü Moskova'nın daha önceden Ukrayna ile yaşadığı sorunlarda gaz kesmesine gittiğini aktardı. Nabucco Projesi'nin dün atılan imzayla önemli bir eşikten geçtiğini yazan Reuters, uzun yıllar süren terslikler ve çekişmelerden sonra enerji devi Rusya'yı by-pass ederek Türkiye'den Avrupa'ya gaz taşınabileceğini yazdı. Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan'ın Nabucco'ya doğalgaz vermemeleri için Rusya'nın baskısı altında olduğu da belirtildi. CNN ise 6 ülkenin imza attığı anlaşmanın Rusya'nın gaz üzerindeki tekelini bitirmeyi amaçladığını ifade ederken, anlaşmanın ABD tarafından desteklendiğini de belirtti.FARUK AKKAN KAMURAN SAMAR, MOSKOVA LONDRA
Botaş: Fazla gazımız var, Nabucco'ya verebiliriz
Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (Botaş) Genel Müdürü Saltuk Düzyol, ellerindeki fazla doğalgazı Nabucco'ya verebileceklerini söyledi. Düzyol, ekonomik kriz nedeniyle gaz tüketiminde ciddi azalma olduğunu ve "al ya da öde" şartı gereği elde kalan gazın pazarlanmasını hedefledikleri bilgisini verdi. Hükümetler arası anlaşmanın imzalanmasından sonra projenin işletici ana firması olan Nabucco Gas Pipeline International GmbH yöneticileri ve şirket ortakları basının karşısına geçti. Botaş, MOL, OMV, RWE, Transgaz ve Bulgarian Energy Holding yöneticilerinin katıldığı toplantıda Zaman'ın "Türkiye'nin İran, Rusya, Cezayir, Nijerya ve Azerbaycan'dan doğalgaz alması ve kaynakların buluştuğu merkez konumunun proje için önemi nedir?" sorusunu cevaplandıran Düzyol, Botaş gibi birçok ülkede kriz nedeniyle gaz fazlası oluştuğuna dikkat çekti. Düzyol, LNG tesislerinin de proje için önemine vurgu yaptı. Nabucco boru hattı için her ülke kendi işletici şirketini kurması gerekiyor. Ancak Botaş, henüz kendi şirketini kuramadı. Konuya açıklık getiren Genel Müdür Düzyol, yürürlükteki Doğalgaz Piyasası Kanunu'nun buna izin vermediğini söyledi. Özel bir şirket kurulacağı bilgisini veren Düzyol, "Bu şirket özel bir yapıya sahip olacak." dedi. Öte yandan Nabucco Projesi'nde Türkiye, Avusturya ile birlikte eş operasyon merkezi olmayı planlıyor. Uluslararası Nabucco şirketinin merkezi Avusturya'da bulunuyor.
Üç yılda üçüncü uluslararası proje
Türkiye, son 3 yıl içinde üçüncü uluslararası projeye imza atıyor. İlk proje; Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Petrol Boru Hattı'nın açılışıydı. İkincisi, Türkiye'nin kendi geliştirdiği Türkiye-Yunanistan Doğalgaz Boru Hattı (sonrasında İtalya'ya uzanacak). Şimdi de Nabucco Doğalgaz Boru Hattı. Projeyle ilgili hükümetler arası imzalar dün atıldı. Ankara'daki imza töreni tarihi bir andı. Zaten katılım da bunu gösterdi. 5 başbakan, 1 cumhurbaşkanı, ayrıca bakan, büyükelçi ve temsilci düzeyinde çok sayıda davetli hazır bulundu.
Türkiye halen İran, Azerbaycan, Rusya, Cezayir ve Nijerya'dan doğalgaz ithal ediyor. Nabucco hem Türkiye hem de Avrupalı tüketiciler için bunlara ilave kaynak olacak. Ancak Nabucco'ya sadece "doğalgazda kaynak çeşitliliği sağlayan bir proje olarak bakmak" yanılgı olur. Çünkü Türkiye, son yıllarda boru hatlarıyla konuşulan bir ülke oldu. Tamamlanan ve halen faaliyette olan boru hatları yanında yeni projeler de gündemde: Samsun-Ceyhan ham petrol boru hattı, Rusya-Türkiye-İsrail doğalgaz boru hattı, Rusya'nın Güney Akım projesi (Türkiye karasularını kullanmak istiyor). İran ve Irak gibi petrol ve doğalgaz zengini ülkelerin Avrupa'ya gaz taşıması için Türkiye'yi güzergah olarak tercih etmeleri. Bütün bunlara bakıldığında, enerjide giderek öne çıkan bir Türkiye'yi görmek mümkün. Fazla konuşulmasa da bunun en önemli nedeni; "Uluslararası projelerde güvenilir bir ülke imajı oluşturulmasıdır. Bunu hem boru hatlarının güvenliği açısından hem de projelerdeki taahhütlerin yerine getirilmesi bakımından söylemek mümkün. Bu fark, diğer ülkelere, karşılıklı çıkar ilişkileri dikkate alınarak iyi anlatılabilirse Hazar ve Ortadoğu petrol ve doğalgazı için en geçerli güzergah Türkiye olacaktır.
Türkiye, dün Ankara'da önemli bir imzaya daha ev sahipliği yaptı. Nabucco, Türkiye'nin kendi doğalgaz ihtiyacına katkı yapmanın yanında başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünya petrol ve gaz ticaretine yeni seçenekler sunacaktır. Yapılacak iş, uluslararası projelerde elde edilen başarı ve güven ortamının iyi anlatılmasıdır. Buna Nabucco'nun Avrupa için Türkiye'nin hem geçiş hem de kaynakların buluştuğu nokta olarak anlatılmasıyla başlanabilir. Bu anlatım Nabucco 2 ve 3'ü de gündeme taşıyacaktır.
Tarihî imza töreninden notlar
Tüm dünyanın gözü kulağının Ankara'da olduğu imza törenine AB temsilcileri dışında 11 ülkeden üst düzey katılım gerçekleşti.
Zirveyi 104'ü yabancı olmak üzere 344 basın mensubu izledi. Gazeteciler yoğun güvenlikten dolayı otele ulaşmakta zor anlar yaşadı.
Zirvenin yapıldığı salona Türk basınından TRT ve Anadolu Ajansı dışında başka kurum alınmadı.
Toplantıyı takip eden basın mensupları, basın merkezindeki LCD ekranlardan programı izledi. Ses düzeninde sorunlar yaşandı.
Otelin çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı.
Otelin girişinde, konuklara lokum ikram edildi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, törene katılan liderler ve diğer katılımcılar onuruna öğle yemeği verdi.
Yemek menüsünde, enginar göbeğinde zeytinyağlı karides pilakisi, füme tavuk ve sebzeli ravioli, teriyaki sos ile marine edilmiş deniz levreği filetosu, milföy hamurunda mevsim meyveleri ile çay ve kahve yer aldı.
LİDERLER NE DEDİ?
Maliki: 15 milyar metreküp gaz vermeyi umuyoruz
Nabucco Doğalgaz Boru Hattı Projesi imza törenine tedarikçi ülke sıfatıyla davet edilen Irak Başbakanı Nuri el Maliki, Irak'ın Nabucco'ya yılda 15 milyar metreküp doğalgaz vermesini umduklarını söyledi. Maliki, Irak olarak ekonomik refaha katkıda bulunmaya önem verdiklerini belirterek, Mezopotamya topraklarındaki zenginliğin aktarılmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi. Maliki, bu zenginliklerin son yıllardaki savaşlar ve diktatör yönetimler nedeniyle heba olduğunu belirtti. Bu projeye Irak'ın da taraf olmak istediğini ve gaz miktarını artırabileceklerini kaydeden Maliki, dünyayı birbirine bağlayan ekonomik sistem içinde olmak istediklerini söyledi.
Saakaşvili: İpek Yolu yeniden hayata geçti
Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili, enerjinin bugün önemli bir kalkınma aracı olarak görüldüğünü belirterek, kaynak çeşitliliğinin sağlanması gerektiği ve bu açıdan Nabucco'nun da çok önemli olduğunu aktardı. "Nabucco eşsiz bir proje." diyen Saakaşvili, bu kadar büyük ölçekte bir projenin daha önce söz konusu olmadığını kaydetti. Gürcistan olarak enerji ile siyaseti birbirinden ayırdıklarını söyleyen Saakaşvili, halen Rusya ile elektrik işbirliği yaptıklarını, çünkü sorumluluk duygularının büyük olduğunu kaydetti. "Bugün sağduyu galip gelmiştir." diyen Saakaşvili, "Nabucco projesiyle tarihî İpek Yolu yeniden hayata geçirilmiştir." diye konuştu.
Faymann: Bütünüyle destekliyoruz, çok gururluyum
Avusturya Başbakanı Werner Faymann, ülke olarak bu projeyi bütünüyle desteklediklerini, ayrıca büyük bir gurur duyduklarını söyledi. Faymann, Nabucco'nun merkezinin Viyana'da bulunduğunu, ayrıca hükümetler arası anlaşmanın Viyana'da nihayete ulaştığını hatırlattı. Avrupa'nın enerji tedarikindeki altyapısı açısından bu boru hattı projesinin büyük önem taşıdığını kaydeden Faymann, bu projenin enerji çeşitliliği açısından da önemli olduğunu söyledi. Avrupa'nın doğalgaz ihtiyacının önümüzdeki yıllarda artacağına dikkat çeken Faymann, toplam enerji ihtiyacının 3'te 1'ini doğalgazın oluşturacağını anlattı. Projede enerji güvenliği ve tedarikinin iki önemli unsur olduğunun altını çizdi.
Bajnai: AB tarihinde görülmemiş bir proje
Macaristan Başbakanı Gordon Bajnai, Nabucco Projesi'nin etkisinin sadece boru hattına gaz pompalamakla kalmayacağını, etkilerinin daha geniş görüleceğini ifade etti. Konuşmasında, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve ekibine de teşekkür eden Bajnai, bu projenin AB tarihinde görülmemiş, oldukça komplike bir proje olduğunu, çok farklı ortaklarının bulunduğunu vurguladı. Bu noktada küresel krize değinen Bajnai, krizin ancak entegrasyon işbirliği ve eşgüdümle üstesinden gelinebileceğini kaydetti. Bajnai, "Bu proje de bütün bunları simgeliyor. O nedenle bu proje çıkış noktasındaki hedefin de çok üzerine çıkıyor." dedi.
Boc: Türkiye, enerji arz güvenliği için önemli ortak
Romanya Başbakanı Emil Boc da, Avrupa'nın bu yılın başından beri enerji kriziyle karşı karşıya olduğuna dikkati çekerek, bu açıdan enerji konusunun çok önemli olduğunu vurguladı. Türkiye'nin AB ve Avrupa enerji arz güvenliği için çok önemli bir ortak olduğunu anlatan Boc, Nabucco'nun ekonomik olarak gerçekleştirilebilir olmasının da önemli olduğunu, uluslararası mali kurumların desteğine ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Boc, katılımcı ülkelerin projeye destek ifadelerine dikkati çekerek, bu desteğin ve mutabakata varılan genel çerçevenin projenin hayata geçmesini ilerleyen aşamalarda kolaylaştıracağını söyledi.