Bardakoğlu: “İslama’a güvenlik penceresinden bakmak sıkıntılı”

Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu batının İslam’a güvenlik pencerisnden baktığını, bunun beraberinde sıkıntılar getirebileceğini söyledi. Moskova’da düzenlenen “Rusya ile İslam Dünyası: İstikrar İçin Ortaklık” adlı konferansa katılan Bardakoğlu, Türkiye müslümanlığı tecrübesinin diğer ülkeler için de yararlı bir örnek olabileceğini belirtti.

Cihan Haber Ajansı’na özel açıklamada bulunan Bardakoğlu, “Batıda İslam meselesi güvenlik penceresinden ele alınıyor. Bu çok yanlış. Müslümanlığı bir realite olarak ele almamız lazım. Dini, psikolojik, eğitimsel ve diğer kurumsal altyapıların geliştirilmesi lazım. Sağlanacak bu ortamla ileride olumlu meyveler alabiliriz.” dedi.

Türkiye tecrübesinin tüm İslam dünyasına önemli katkı sağlayabileceğini kaydeden Bardakoğlu, “Talep olduğunda her ülke ile ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Bizim Diyanet İşleri olarak dini ve etnik bir yayılmacılık anlayışımız yok. Dünya huzurunu tehdit eden en tehlikeli yayılmacılık, dini ve etnik ayrımcılığa dayalı olandır. Bunun yerini bilginin alması gerekiyor. İnsanların farklı dinlere saygılı olması gerekiyor. Özgürlük için farklılıkların olması lazım.” tespitinde bulundu.

Rusya ile din eğitimi alanında işbirliği yapabiliriz

Türkiye’nin tüm bloklardan farklı olarak kendine özgü bir İslam anlayışı olduğunu ifade eden Diyanet İşleri Başkanı şu açıklamada bulundu: “Türkiye’de din devlet ilişkileri ayrı mecralarında yürüyor. Modern dünyaya açılım söz konusu. Müslümanlığı en iyi şekilde anlayıp, halkın arasında gerçek dini hayatın yaşatılmasını önemsiyoruz. Konuşulandan çok, ahlakla bezenmiş yaşanan gerçek İslam’ı önemsiyoruz.”

İslamiyet’in çok konuşulmasının yaşandığı anlamına gelmediğini kaydeden Bardakoğlu, “Ahlak vurgusu, halkın arasında dini hasasiyetlerin, dini değerlerin bir değer olarak, bir zihniyet olarak, bir önemli ölçüt olarak yerleşmesi çok önemli. Biz bunları dini alanda bilgiye ve ünivrsitel eğitime borçluyuz. Rusya ile bu konuda işbirliğini geliştirebiliriz. Rusya’da bugün yaklaşık 7-8 İslam üniversitesi faaliyet gösteriyor. Bu üniversitelerin sağlam bilgi temeli üzerinde, uluslararası üniversitel anlayışı üzerinde kurulması gerekiyor. Sadece üniversite açmak ve adına üniversite demek yetmez. Biz orada dini bilgiyi, dini eğitimi sağlam temeller üzerinde yapamazsak, o üniversiteler topluma huzur getirmek yerine, sıkıntı getirebilir.” şeklinde konuştu. Diyanet İşleri Başkanı iki ülke arasında dini konularda işbirliğini öngören protokol olduğunu, talep olması durumunda gerekli desteği verebileceklerini belirtti.

İslam dünyasının temel sorunu

Devlet adamlarının, siyasetçilerin ya da din adamlarının barış, huzur ve hoşgörü alanında dillendirdikleri ifadelerin önemli olduğunu, ancak bunun yeterli olmadığını kaydeden Bardakoğlu şöyle konuştu: “Burada asıl sorun tabandadır. Tabanı düzeltmeden, zemini düzeltmeden üstte bu tür konuşmaların fazla etki oluşturacağını düşünmüyorum. Ama buna rağmen bu olumlu adımdır, ben bu diyalog ortamının, işbirliği ortamının insanlık barışına, dünya barışına ve İslam ülkelerinde barışçıl ve din anlayışının yerleşmesinde ciddi bir katkı sağlayacağı umudu içindeyim. Hepimizin umudu, duası ve temennisi oldur ki, hiç kimsenin burnu kanamasın, hiçbir gözyaşı olmasın. Ancak bunun için gerekli adımları atmak, gerekli altyapı sayabileceğimiz işbirliklerin, adımların, tedbirlerin alınmasını sağlamamız gerekir.”

Yaşar Niyazbayev, Fuad Safarov, Moskova, Cihan