Rusya devrim değil, adil seçim istiyor - ANALİZ

Rusya’da Cumartesi günü Bolotnaya Meydanı’nın dolduran 10 binler ve 40’a yakın kentte devam eden gösteriler Arap Baharı tarzı Rusya’da bir değişiklik bekleyenler için heyecan verici bir gelişme oldu. 4 Aralık Pazar günü yapılan yerel seçimlere itiraz edenlerin parlamentoya giremeyen yüzde 5’lik bir kesimi oluşturduğunu okumak gerekiyor. İktidar partisi ve muhalefet partileri hallerinden memnun gözükürken, tek sorun sandığa gitmeyen yüzde 40’ın ne düşündüğü.


Soğuk Savaş yıllarının iki kutbundan biri olan Moskova’nın demir perdeleri indirmesinin üzerinden yirmi yıl geçmesine rağmen dünya ile tamamen entegre olduğunu söylemek zor. Küresel ekonominin en çatı örgütü olan Dünya Ticaret Örgütü’nün kapısından içeriye yeni adım atan Rusya, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları açısından batılı ülkelerin eleştirilerine maruz kalıyor. Sovyetler Birliği’nden kalma hantal bir siyasi yapının, verimli çalışmayan dev fabrikaların modernizasyonu yeniden inşasından daha pahalıya mal oluyor. Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in 2000’de yönetime gelmesi ile 1990’ların çalkantılı yıllarını geride bırakan ülke istikrar ve güven ortamının tadını 2008 krizine kadar çıkardı.

Yönetici elitin petrol ve doğalgaza bağımlı ekonomik yapıyı dönüştürememesi, halkın büyük çoğunluğuna refahın istenilen seviyede ulaşmaması, Putin ve ekibinin halkın üzerine inen siyasi yorgunluğu Pazar günü gerçekleşen parlamento seçimlerinde sandığa yansıdı. Aralık 2007 parlamento seçimlerinde yüzde 64,4 oy alan ve 450 milletvekilinin bulunduğu parlamentoda 315 milletvekili ile temsil hakkı elde eden halkın yeni umudu Birleşik Rusya yüzde 49,3’e geriledi. Anayasal çoğunluğu kaybetmesi bir yana parlamentoda 238 milletvekili ile temsil edilen Birleşik Rusya’nın sandık başında bir dizi ihlal yaptığı iddia ediliyor.


Duma’ya giren muhalefet hallerinden memnun

Parlamentoya oylarını yüzde 50’nin üzerinde artırarak giren eski muhalefet partileri ise hallerinden memnun. Sandalye sayısını 92’ye çıkaran Komunist Parti, 64’e çıkaran Adaletli Rusya ve 56’ya çıkaran Liberal Demokrat Parti geçen döneme göre toplamda iktidar partisinden 77 milletvekilliği kapmış oldu. Komünist Parti bir miktar daha fazla oy beklediği iddiası ile bölgelerde protesto gösterilerine katılsa da Duma’da etkin bir güce sahip olmak Genadi Zyuganov ve ekibini mutlu etmeye yetti. Daha çok emekli ve orta yaş üzerinin oyunu alan Komünist Parti iktidar olmayı zaten beklemiyordu. Adaletli Rusya’nın iki katına varan oy artışı sürpriz olarak görülürken, Vladimir Jirinovski’nin LDPR’inin kısmen az yükselişine 100’den fazla etnik topluluğun yaşadığı ülkede ulusalcı söylemleri öne çıkarması gerekçe gösteriliyor.

Parlamento dışında kalanlar gösterilere katılıyor

Seçim akşamından başlamak üzere her gün başkent Moskova, St. Petersburg, Rostov, Kaliningrad ve ülkenin diğer kentlerine sıçrayan gösterilerin arkasında ise bu dört hareketin dışında kalan yüzde 5’lik kesim var. Yüzde 3,4’de kalan Yabloko, Kremlin karşıtı “Öteki Rusya” hareketi ve diğer muhalif hareketler gösterileri organize ediyor. Dört gündür devam eden gösterilerin bilançosu yaklaşık 1000 gözaltı. İnternet ve sosyal ağlar aracılığı ile organize olan protestocular Birleşik Rusya’nın yüzde 20-30 civarında oyunun sahte olduğuna inanıyor. Kommersant gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Azer Mürseliyev’e göre protestolar en fazla iki hafta daha sürer. Zira eylemciler orta ve fakir tabakanın daha çok ekmek ve aş isteyen kesimini oluşturmuyor. Üniversite mezunu, nispeten ekonomik durumu iyi, internet ve diğer iletişim araçlarını kullanan entelektüel protestocuların beklentisi bir miktar daha özgürlük ve daha iyi yaşam koşulu.

Halk seçimlerle yönetimi değiştirebileceğini gördü

Rusya’da bu süreçte “Arap Baharı” tarzı bir devrimin olmasının imkansızlığına değinen Mürseliyev, “İktidara çok önemli bir sinyal verildi. Putin ve ekibi devlet başkanlığı seçimlerinin ardından önce ekonomik alanda olmak üzere dünya ile entegre olacak önemli bir değişim yapacak. Bunun siyasi alanda da yansımalarını görebiliriz. Ancak bu başarılamazsa o zaman 5 yılın sonu beklenmeden daha sert söylemlerle fakir ve ekmek bekleyen halk meydanları doldurabilir. O zaman bir devrim ya da köklü değişim olabilir” uyarısı yaptı.

Rusya'nın önde gelen uluslararası  ilişkiler uzmanlarından Russia in Global Affairs dergisi Genel Yayın Yönetmeni Fyodr Lukyanov’a göre ise henüz Rusya'da “Arap Baharı” beklenemez. Rusya Ortadoğu ülkelerine göre çok farklı bir kültür ve geleneğe sahip. Tüm eksikliklere ve demokratik olmadığı yönündeki suçlamalara rağmen seçmen sandıkla yönetimi değiştirebileceğini gördü. İktidara etki mekanizmasının seçimlerle mevcut olması devrimleri alternatif dışı bırakıyor.

Ancak dışarıdan gelişmeleri izleyenler Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da otoriter rejimleri deviren “Arap Baharı” nın Rusya’ya da sıçrayabileceği beklentisi içine girebiliyor. Rusya ve Putin karşıtı söylemleri ile sıkça gündeme gelen Amerikalı senatör John McCain Twitter’dan Putin’e “Arap Baharı” hatırlatması yaptı. Birleşik Rusya Başkanı Boris Grizlov ise McCain’e yine aynı cepheden Twitter’dan karşılık verdi: “Harikalar Diyarı’ndaki şaşkın tavşan gibi. Aralık ayındayız ne baharı…”  ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın doğrudan Rusya’da sisteme yönelik eleştirilerine Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev “kendi işinize bakın” karşılığını verdi.

Putin başkan olacak, dış politika yumuşayacak

Tüm bu tartışmalar arasında Rusya Başbakanı Putin 7 Aralık Çarşamba günü Merkez Seçim Kurulu’na giderek resmen devlet başkanlığı başvurusunda bulundu. Putin’in yüzde 50’nin üzerinde popülaritesinin olduğunu ve henüz alternatifinin olmadığını ifade eden Mürseliyev, Putin’in Mart 2012’de devlet başkanı olarak seçilmesine kesin gözü ile bakıyor. ABD ve NATO ile karşı karşıya gelinen füze kalkanı, Suriye ve diğer olaylardaki sert karşılaşmalar yeni dönemde bir kenara bırakılacak. Mürseliyev’e göre Rusya’nın düşük yoğunluklu bir Soğuk Savaş sürecini bile götürecek ekonomik gücü ve parası yok.

Putin giderse kaos yaşanır

Lukyanov’a  göre ise Birleşik Rusya’nın yüzde 15’lere varan oy kaybı seçmeni rahatlattı. Ancak iktidar partisi ve Putin artık eskisi gibi olmayacak. Farklı bir lider ve yönetim yeni dönemde halkın karşısına çıkmak zorunda. Lukyanov’a göre Putin’in ayrılması durumunda ülkede kaos çıkar. Birleşik Rusya’nın oy kaybı yaşamasına rağmen yine de çok güçlü olduğunu savunan Lukyanov, “Tepkiler var. Ancak Putin’in zaten karşı olanların tepkisini dikkate aldığını sanmıyorum. Onun için en zor olan kendisini sevenlerin azalması. Çünkü Putin siyasi kariyeri boyunca sevilmeye alıştı. Şu anda ise ilk defa bunun değiştiğini gördü. Ve psikolojik olarak bu onun için zor. Fakat ne yapacağını nasıl bir tepki vereceğini bilmiyorum…” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye ile ilişkiler geriye gitmez

Rusya-Türkiye ilişkilerinin liderleri de aşarak sağlam çıkarlara dayalı uzun vadeli bir yapıya dönüştüğünü ifade eden Mürseliyev, özellikle Türkiye’ye konuşlandırılacak füze savunma sistemi parçalarının Moskova tarafından doğru okunabildiğini söyledi. Moskova’nın Ankara yerine bu konuda ABD ile konuştuğunu ifade eden Rus uzman, “Burada ABD seçimlerini beklemek gerekiyor. Cumhuriyetçiler iktidara gelirse bu konularda genel kanıdan farklı olarak ben yumuşama olacağını düşünüyorum. Rusya demokrat parti yönetimi ile sağlıklı çalışamıyor.” dedi.

Rusya’da dış politika belirleme yapısının siyasi partilere ve yönetimlere bağlı olmadan farklı bir mekanizma ile işlediğini hatırlatan Lukyanov’a göre de Ankara ile ilişkilerde geriye gitme söz konusu olamaz.