"Rus ajanları köprüden atarak öldürdük"
Dersim bölgesinde 4. Umum Müfettişliği'nde istihbaratçı olarak 7 yıl görev yapan 103 yaşındaki Mehmet Ali Doğaner, Atatürk'ün Elazığ'a gelerek aşiret reislerinin yargılandığı mahkemeye 'yargılamaları bitirin' talimatı verdiğini söyledi. Dersim olaylarının yaşandığı dönemde bölgede askeri istihbaratçı olarak çalışan Doğaner, Atatürk'ün talimatının ardından heyetin toplanarak 7 kişiye idam cezasını verdiğini dile getirdi.
Ali Doğaner, daha önce ‘Halkı çoluk çocuk demeden kurşuna dizdiler’ şeklinde bir açıklamada yaptı. TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde kurulan Dersim Alt Komisyonu, bu açıklamanın ardından Konya'da yaşayan Doğaner’i dinleyip bilgisine başvurdu. Açıklamalarını devam ettiren Doğaner, Atatürk’ün bölgeye gelişini ve bu ziyaret sırasında yaşananları şöyle anlattı: “Aşiret reisleri yakalandı geldi, askeri mahkeme devam ediyor. Devam ederken Atatürk rahmetli Elazığ’a gelecek. Mahkemenin durumunu soracakmış meğer, haberimiz yok. Abdullah Paşa, Atatürk’ü Malatya’da karşıladı. Karşılayınca rahmetli Atatürk, 'suçlular ne oldu' diye sormuş. 'Bitmedi Paşam' demiş. Bitmedi deyince trende emir vermiş, 'ben Elazığ’a gelmeyeceğim Diyarbakır’a geçeceğim bu gece bitirin mahkemeyi' demiş. O gün toplandı heyet, 7’sine idam kararı verdi. Derken Atatürk ertesi günü çıktı geldi.”
Mehmet Ali Doğaner, Atatürk’ün Elazığ ziyareti hakkında şunları söyledi: “Trenden indi selam verdim. Bana 'rahat' dedi. Trenin kapısından bir ayağını attı, birini atmadı. Dönüp topluluğa baktı, tertibata baktı. ‘Ben biraz yürüyeyim’ dedi. 50-60 metre yürüdü, oradan arabaya aldılar götürdüler umum müfettişliğe. Ben yine oradayım, gece 02.00’de gitmek üzere hazırlık başladı. Rahatsız olduğu belliydi zaten. Selam verdim, benim selamımı görmedi. Kaşlarını kaldırdı baktı ben selamdayım. 'Rahat' dedi bana, sonra elimi indirdim. 3-5 dakika daha konuştular, sonra trene bindi, bıraktı gitti.” Doğaner, Atatürk’ün idam cezası alanların infazlarının gerçekleştirilmesinden bir gün sonra Elazığ'dan ayrıldığını ifade etti.
RUS AJANLARI KÖPRÜDEN ATARAK ÖLDÜRDÜK
Dersim’de o dönem Ermeni nüfusunun çoğunlukta olduğunu iddia eden Doğaner, “Hozat’a yakın bir yerde kilise vardı. Oradan bir arkadaş gönderdim ben. Aldı geldi bir çuval haç. Her birisi ipeğe sarılmış, sarılı olarak gelmiş. Hatta bir tanesi altın haçtı.” dedi. Bölgedeki olayların yaşanmasında Rus ve Fransız ajanların etkili olduğunu savundu. Fransız ajanların aşiretleri yönlendirdiğini, yakalanan ajanların öldürüldüğünü aktaran Doğaner: "Belki 15 tane Rus ajan yakaladık ve köprüden atılarak öldürüldüler. Yüzbaşı rütbeli bir Rus ajanı da elimizden kaçtı, kurtuldu." dedi.
Dönemin 4. Umum Müfettişi Korgeneral Abdullah Alpdoğan’ın aşiret reisleriyle olan mücadeleyi iyilikle halletmeye çalıştığını anlatan emekli emniyet amiri Doğaner, şunları söyledi: “Abdullah Paşa iyilikle halletmeye çalıştı. Tunceli’nden 15 aşiret reisini Elazığ’da bir ay ağırlamamızın sebebi de oydu zaten. İyilikle halledelim diye. Olmadı işte. ‘Biz gideceğiz dediler, salıverdik gittiler’. Bir hafta geçmeden Ovacık’ta karakolumuzu bastılar, 13 subayımızı şehit ettiler.”
3. ORDU BİR HAFTADA TEMİZLEYİVERDİ
Doğaner, o dönem Hatay mevzuunun da ortaya çıkması üzerine devletin savaşa hazırlanmaya başladığını; ancak askerin Tunceli bölgesinde bulunduğu için Dersim sorununun bir an önce halledilmesi gereğinin ortaya çıktığını ifade etti. Mehmet Ali Doğaner, “Emir komuta 4. Umum Müfettişi’nden alındı ve 3. Ordu'ya verildi. 3. Ordu bir haftada temizleyiverdi.” dedi. 3. Ordu'nun harekete geçmesiyle bazı aşiret reislerinin Rusya’ya kaçmaya çalıştığını; ancak yakalanarak idam edildiklerini belirten Doğaner, harekatlar sırasında Sabiha Gökçen'in de aralarında bulunduğu 4 uçağın bölgeye geldiğini; ancak bombardımana katılmadığını ifade etti.