Rus televizyonu: Atatürk, Rus Ordusu’na hayranlık duyuyordu
Türkiye’nin 20. asrın başlarında facianın eşiğinden döndüğüne işaret eden Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Türkoloji uzmanı Vitali Şeremet’e göre, Atatürk muazzam yeteneklere sahip bir şahsiyetti. Rus uzman, “O kendindeki güç ve kuvveti hissediyordu! O vatanı için yararlı olacağını biliyordu!.. Atatürk ülkesinin parçalanmasına müsaade etmedi! O Türkler’e özgürlük armağan etti. O Türker’i enerjik, düşünen ve girişimci bir ulus yaptı!” övgüsünde bulundu. Şeremet, Atatürk’ün Rus ordusunu büyük hayranlık duyduğunu ve ilgiyle izlediğini de vurguladı.
Atatürk belgeseline katkıda bulunan Kommersant gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Azer Mursaliyev ise o dönemde askeri okulların kırsal alanda oturan çocuklar için kolay ulaşılır okullar olduğunu söyledi. Mursaliyev, “Dolayısıyla subaylar kırsal, ucra bölgelerden gelen gençlerin sayesinde yenileniyordu” dedi.
Çanakkale çatışmasında Atatürk’ün kahramanlığını anlatan filmde Rus yazar Aleksandr Uşakov, Türk askerlerinin mücadelesini saygıyla andı. Bilkent Üniversitesi öğretim görevlisi Norman Stone ise savaştan sonra İngiliz generallerin Türk halkına saygıyla yaklaştığını ifade ederek, “Onlar anladı ki bu ciddi bir ulus. Ve Birinci Dünya Savaşı’nı iyi bilen birisi olarak ben kendim onların bizi (İngilizleri) nasıl bozguna uğrattığını harika olarak (gülüyor) nitelendiriyorum. İngiliz ordusu Atatürk’ü çok seviyordu” dedi.
Atatürk işgalcilere karşı Rusya’dan yardım aldı
Filmde Atatürk’ün işgalci birliklere mücadele etmek için Sovyet Rusyası’ndan yardım istediği hatırlatıldı. Dönemin Sovyet Rusyası lideri Vladimir Lenin’in talimatıyla Türkiye’ye askeri yardım gönderildiğini belirtilen filmde, “Atatürk Bolşeviklerin daha da tavizkar olması için Ankara’da kendi kontrolünde Komünist Partisi kurdu. Askeri ve mali yardım aldıktan sonra partiyi feshetti. Atatürk Bolşeviklere başından beri söylüyordu: Mali ve askeri yardımlar onun inandığı düşünceleri değiştiremez. Atatürk’e göre, Komünist ideoloji Türkiye için kabul edilemez” iddiasında edildi. Filmde Atatürk’ün halkın büyük desteğini alarak savaştığı ve Cumhuriyeti kurduğu anlatıldı.
Latife hanımın genarellerin masasında oturması çelişki oluşturdu
Filmde Atatürk’ün özel hayatı da anlatıldı. Atatürk’e aşık olan Fikriye hanım ve eşi Latife hanım arasındaki farklılıklara dikkat çeken Rus yazar Aleksandr Uşakov, “Fikriye ev hanımı idi. Latife hamın ise kendisine yardımcı oluyor ve bazen konuşmalar yapıyordu. Atatürk espiriyle Latife’yi “Karargah reisi” ilan etmişti. Ama Atatürk onunla evlendikten ve evine getirdikten sonra durum değişti. Atatürk ne de olsa bir Doğu’lu erkek idi. Latife de, generallerin ve mareşalların oturduğu masaya oturarak eleştirilerde bulunduğu zaman çelişkiler ortaya çıktı” iadelerini kullandı.