Avrasya İslam Şurası'na Rusya Müftüleri de katıldı

İstanbul’da yapılan Avrasya İslam Şurası’nın 8. toplantısı Avrasya coğrafyasındaki bir çok ülkenin dini temsilcisi ve bilim adamını bir araya getirdi. Toplantıya katılarak konuşma yapan temsilciler, son dönemde dünya üzerinde savaş ve terörizm tehditi altında bulunan Müslümanların refaha kavuşması için çaba harcanması gerektiğini dile getirdi. Konuşmacılar birlik ve beraberlik vurgusu yaptı

Hilton Otel'deki toplantıya Tataristan'dan katılan Dini İdare Başkanı İldus Faizov, küreselleşmenin bütün dünyayı etkisi altına aldığını belirterek bu gelişmelerin manevi hayatı da etkilediğini söyledi.

Manevi değerlerin günümüze kadar geliştirilerek geldiğini anlatan Faizov, "İslamiyet etnik sınırlamaları olmayan bir yoldur. İslam dini etnik şuura bir engel taşımaz. Allah bizleri halkımızla birlikte yarattı ve her halka kendine özgü değerler verdi. Tarih de şunu gösterdi ki İslam bir bütünleştirici güç oldu. İslamiyet Tatarların kolektif şuurunun bir parçası haline geldi. Tatarlar asırlar boyu süren ateizmden kurtuldu" dedi.

Geçmişteki gibi ibadet konusunda imkansızlıklar içinde olmadıklarını ve özgürce ibadet etme imkanına sahip olduklarını kaydeden Faizov, "Ancak günümüzde agresif gelişmeler var. Yabancı değerler bize empoze edilmeye çalışılıyor. Bunlar ilkelerin ihlali anlamına geliyor. Sosyologlar 21. Yüzyılın risk toplumu olduğunu söylüyor. Bunun ekonomik ya da siyasi nedenlerden kaynaklandığını söylüyorlar. Ancak bizim için temel risklerden biri manevi potansiyelimizin yıkılmasıdır. Bizim için İslamiyet kişisel gelişim için bir vektör haline gelmiştir. Buna katkı sağlanmalıdır. Yıkım ve şiddet uygulayanların yoluna gitmemeliyiz. Bütün dünyaya meydan okuyan ve huzuru bozmaya çalışanlara fırsat vermemeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Rusya Federasyonu'ndan Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynuddin de, Avrasya Şurası'nın bölge ülkeleri için birleştirici bir unsur olduğunun altını çizdi. Türkiye ile övündüklerini belirten Gaynuddin, "Rusya Müslümanları olarak büyük bir sevinç ve gurur içindeyiz. Türkiye kendi siyasi hayatı, iktisadi gücüyle günümüzde dünya süper güç devleti haline geldi. Bu sizlerin (Tayyip Erdoğan, Abdullah gül) bilge ekibiniz sayesinde meydana geldi. Çalışkan ve barışsever Türk halkı devasa bir katkıyı maneviyatın, adaletin ve hoşgörünün gelişmesi için katkıda bulunuyor. Kültürler arasında yakınlaşmaya hizmet ediliyor. Bütün bunlar tesadüfi değil." dedi.

Avrasya İslam Şurası merkezinin Türkiye Cumhuriyeti’nde olmasının Müslümanların Avrasya coğrafyasında bir arada bulunmalarına katkıda bulunduğunu belirten Gaynuddin, bu girişimin iş birliğine zemin hazırladığını anlatı. Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Mehmet Görmez'e de şuranın toplanması sırasında gösterdiği çabalar nedeniyle teşekkür eden Gaynuddin, "Bu coğrafyadaki insanları bir araya getirmek için büyük çaba harcıyorsunuz. Kuşkusuz Rusya Müslümanlarının bir sevinci de dini konularda karşılıklı anlayışımız ve iş birliğimizdir. Verimli bir şekilde farklı alanlarda iş birliği yürütüyoruz. Eğitim, cami inşası, yayıncılık gibi alanlarda iş birliği imkanları karşılıklı olarak toplumlarımız arasındaki anlayışın gelişmesine katkıda bulunuyor." diyerek bu çabaya katkı sağlayanlara teşekkür etti.

Gaynuddin'in dikkat çeken bir tespiti de uluslar arası terörizm ile ilgili oldu. Gençlerin beyinlerin çeşitli yöntemlerle etki altına alındığını belirten Gaynuddin, "Küreselleşmenin araçları sadece insanların iyi niyetlerini ele almakla kalmıyor. Uluslar arası terörist ağlar da mevcut. Gençlerimizin beyinlerini yıkayanlar var. Uluslar arası internet topluluklarıyla yıkıyorlar. Avrasya’da bulunan bazı ülkelerin de bu uluslar arası güçlerle çalışabiliyorlar.

Norveç'te başkent Oslo ve Ütoya adasında 77 kişinin öldüğü 242 kişinin de yaralandığı bombalı saldırılara da atıfta bulunan Gaynuddin, internet ve bağlantılı teknoloji ile İslamofobi dalgası oluşturulduğunu dile getirdi. Bu konularla etkin mücadele edilmesini isteyen Gaynuddin, "Norveç’te hasta bir adam devasa bir İslamofobi dalgası oluşturuyor. Teknolojiden yararlanıyor, internet aracılığıyla bunun propagandasını yapabiliyor. Bu problem Avrupa Birliği ve Avrasya coğrafyasında yansıma yaratıyor. Bu yüzden bir araya gelmeli ve müşterek çözüm üretmeliyiz. Bu tür teknolojiler bütün dünyada var. Biz buna aynı teknolojiyi kullanmak suretiyle uygun bir cevap vermeliyiz.Avrasya Şurası, gelecek Avrasya İslamiyeti için bir toplanma noktası olabilir. Dar patikalarda değil, uluslar arası iş birliğinin otoyollarında bunu yapmalıyız." ifadesini kullandı.

ALLAHŞÜKÜR PAŞAZADE: AVRASYA ŞURASI MÜSLÜMANLARIN BİRLİK VE REFAHINA HİZMET ETSİN

Toplantının diğer konuşmacısı Kafkas Müslümanları Dini İdaresi Başkanı Allahşükür Paşazade'ydi. Afganistan’da, İran’da, Suriye’de, Gazze’de dünyanın terörizm savaşı ve lokal muharebelerle sarsıldığı bir dönemde Avrasya Şurası’nın barışı çağrısı yapması gerektiğini anlatan Paşazade, bu sahada özel hizmetleri olan Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasetini beğendiklerini anlattı.

Müslüman ülkelerinde bir çok yerin bombalandığını belirten Paşazade, "Cuma namazı ve bayram merasimlerinde halk teröre maruz kalıyor. Son olarak da Hz Peygambere hakaret içerikli bir filmin yayınlanması insanların adalete, birlik beraberlik ve kardeşliğe olan inançlarını zayıflatıyor. Arzu ederim ki Avrasya Şurası’nın müspet sonuçları dünya Müslümanlarının birliğine ve refahına hizmet etsin" diyerek konuşmasını tamamladı.