Rusya’da teoloji konferansı: Dine hakaretin cezai müeyyidesi olmalı
Rusya’nın başkenti Moskova’da yapılan 8. Uluslar Arası İslam Teoloji Konferansında dini liderler Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) coğrafyasında terör, aşırılık, uyuşturucu ve alkol bağımlılığına yönelik ortak mücadele kararı aldı. Din adamlarının yetiştirilmesi, din eğitimi ve diğer konularda da işbirliği kararı alan Avrasya coğrafyasından din adamları, İslamiyet’e yönelik hakaret suçlarının kabul edilemez olduğunu, mutlaka cezai müeyyidesinin olması gerektiğini vurguladı.
Moskova’nın merkezindeki Radisson Slavyanskaya Otelin’de düzenlenen foruma Rusya Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynutdin, Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Paçacı, Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Aydın Sezgin, Rusya Parlamentosu üst kanadı Federasyon Konseyi senatörü Ruslan Gattarov, Rusya Ortodoks Kilisesi Sözcüsü Vsevolod Çaplin, Rusya Şarkiyat Enstitüsü Başkanı Vitali Naumkin, Kırgızistan Müftüsü Rahmatulla Egemberdıyev ve başka dini lider, diplomat ve akademisyenler yer aldı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen konferansa yoğun ilgi dikkat çekti.
Müslümanlar haklarını yasal zeminde arayacak
Dua okunmasının ardından açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan Rusya Müftüler Konseyi Ravil Gaynutdin, BDT ülke Müslüman Toplulukları Dayanışması adı altında bir araya geldiklerini belirtti. Bir hafta önce İstanbul’da düzenlenen 8. Avrasya İslam Şurası toplantısının ardından Moskova’da Avrasya’da Müslümanların dayanışması açısından önemli forumu ağırlamaktan onur duyduklarını ifade eden Gaynutdin, dünya ülkelerinde Müslümanların şiddete maruz kaldığını söyledi. Müftüler Konseyi Başkanı, Rusya’ya bağlı Tataristan Cumhuriyetin’de terör saldırısı sonucunda görevli müftüler Valilulla Yakupov ve Said Çirkeyski’nin öldürülmesini hatırlatarak, “Bu saldırı sadece Müslümanları değil, milyonlarca Rusya vatandaşını derinden etkiledi. Biz dini özgürlük haklarımızı, kültür ve dillerimizi savunduk ve savunmaya devam edeceğiz. Ancak bunu yasalar çerçevesinde yapacağız.” dedi.
İslamiyetin barış ve dünya dini olduğuna işaret eden Gaynutdin, BDT ülkelerini İslam dini eğitimi konusunda ve bazı kültürel projelerin yapılması hususunda işbirliğine davet etti. Gaynutdin, “Amacımız eğitim ve terbiyedir. Aksi durumda ırkçı saldırılardan tutun da kutsal eserlerin kirletilmesine kadar sık sık cehalet olaylarıyla karşılaşacağız…” uyarısında bulundu.
Rusya’nın dini birikimlerine saygılıyız
Türkiye Büyükelçisi Sezgin de konferansın Diyanet İşleri’nin katkılarıyla yapılmasından memnuniyet duyduklarını ifade ederek, “Bu konferansın öncekiler gibi yararlı olmasını temenni ederim. Dünya bugün siyasal, sosyal ve ekonomi sürecinden geçiyor. Tabii ki sosyolojik anlamda kültürel değerler de önemli. Bu hassas sürecin beraberinde getirdiği sorunların etnik ve dini unsurların üzerinden kötüye kullanılması ihtimali mevcut. Bunlarla mücadelede en büyük görevler din adamlarına düşmekte. Yüksek niteliklere sahip din adamların nasıl yetiştirilmesi gerektiği de günün önemli konusu. Bu bağlamda teoloji konferanslarının önemi ve hizmeti çok yüksek…” diyerek cehalete karşı ortak mücadeleye davet etti.
Rusya ve Türkiye arasında dini alanlarda işbirliğinin geliştiğine işaret eden Sezgin, “Çok sayıda kültür ve dinlerin huzur içinde bir arada yaşadığı Rusya’nın birikimlerine saygı duyuyoruz. Biz Rusya’daki Müslüman kurumlarıyla yaptığımız işbirliğine çok önem veriyoruz. Bunun yanısıra Diyanet İşleri Rusya Ortodoks Kilisesi ile temas içerisinde. Her iki kurum arasında önümüzdeki ay Ankara’da bir toplantının yapılması öngörülmekte” belirtti.
Osmanlı’da farklı dinler bir arada huzur içinde yaşadı
Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürü Prof. Dr. Paçacı, toplantıya katılmaktan büyük onur duyduklarını ifade ederek, “Biz köklü geçmişe sahip bir toplumuz. İslam adına Rusya son 20 yılda yapılan eğitim çalışmalarını takdirle karşılıyoruz.” dedi. Cehalet ve şiddete karşı dini eğitim konularında ilahiyat fakültelerine büyük görev düştüğünü belirten Paçacı, bu bağlamda Türkiye’deki ilahiyat fakültelerinin başarısını örnek verdi. Prof.Dr. Paçacı, “İslam medeniyeti, geleneği esasında dünyada, yeryüzünde ortaya çıkmasından itibaren birlikte yaşamanın, hukukun üstünlüğünün, adaletin tesisinin en güzel örneklerini vermiş bir medeniyet. Osmanlı döneminde çok dinler her zaman huzur içinde beraber yaşadı. Halen büyük şehirlerimizde caminin yanında havra ve kilisenin de hizmet ettiğini görebiliriz. Biz böyle bir gelenekten geliyoruz, dışlayıcı değil, birlikte yaşamayı bilen, bunu hukukuna yerleştirmiş bir toplum yapına sahibiz” dedi.
Rusya Ortodoks Kilisesi Sözcüsü Çaplin de konuşmasında dinler arası barış adına böyle teolojik konferansların yararlı olacağını belirterek günümüzde şiddet olaylarıyla mücadele bağlamında din adamlarına da büyük görevler düştüğünü ifade etti.
Konferansta dini konularda işbirliği konusunda ortak bir karar da kabul edildi.
Senatör sanal alemde İslam’a saldıranlarla mücadele edecek
Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) konuşan Federasyon Konseyi senatörü Ruslan Gattarov: “Bugün düzenlediğimiz uluslar arası forumda Müslümanlar olarak dini eğitim, görüş ve tecrübelerimizi paylaşıyoruz. İkinci önemli konu İslam dininin nasıl geliştiği, dünya Müslümanları arasında nasıl işbirliği ve dayanışma sağlandığını ele alıyoruz. Ben burada daha önemli konunun ele alınmasını önerdim. İslam’a karşı sanal alemde yapılan çirkin saldırılara karşı mücadele etmek. Örneğin Muslümanların Masumiyeti adlı çirkin filmi çok önceler farketmiştim. Ama bu hakaret içeren filmin, organizatörleri tarafından internetten kaldırılmasını bekliyordum. Ben basın aracılığıyla onların bunu yapmasını talep ettim. Yine istenilen gelişme olmadı. Bu durumda Rusya Başsavcılığı’na başvurmak zorunda kaldım. Ve bana Rusya’nın önemli mercileri destek verdi, hep birlikte filmin yasaklanmasını başardık. Bundan sonra da dini değerlere karşı böyle çirkin saldırılara gereken mücadeleyi vereceğiz” dedi.
Rusya Müslümanları ilk toplantılarını 1905’te yapmış
Rusya İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rafik Muhametşin de, “Bugün Rusya Müslümanları adına önemli bir olay. İlk toplantıyı daha Çarlık döneminde 1905 yılında yapmıştık. Tabii o dönemler o toplantıda ele alınan siyasi konular çok etkili oldu. Rusya Müslümanları parti şeklinde birleşerek Rusya İmparatorluğu tarihinde önemli rol oynadılar. Tabii zaman değişiyor. O dönem sergilediğimiz birlikteliliği bugün de Rusya Müslümanları adına görmek isterdik. Dolayısıyla bu işlerde konferansların yapılması çok önemli.” hatırlatmasında bulundu.
Türkiye’nin Rusya Müslümanların eğitimine büyük katkı sağladığını belirten Prof. Dr. Muhametşin, “Öğrencilerimiz Türkiye’de eğitim alıyor. Örneğin Ankara İlahiyat Fakültesi ile işbirliğimiz var.” bilgisini verdi.