Scholz, Kiev’in Alman Silahlarıyla Rusya'yı Vurmasına ilişkin Kararını Açıkladı

HABERRUS - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Ukrayna’nın Alman silahlarıyla Rusya’nın derinliklerine saldırmasına izin vermeyeceğini açıkça belirtti.

Prenzlau’da halka yaptığı açıklamada, bu tür bir saldırının sorun yaratacağını düşündüğünü ifade etti ve bu konuda müttefiklerinden farklı bir tutum sergilemeye devam edeceğini vurguladı.

Scholz’un bu tutumu, Ukrayna’nın Batı’dan uzun menzilli silah taleplerine ve olası kullanım alanlarına dair Batı ittifakı içinde oluşan farklılıkları gözler önüne seriyor.

Scholz’un Tavrı ve Almanya’nın Ukrayna’ya Silah Desteği

Almanya, Ukrayna’ya önemli miktarda askeri yardım sağlamasına rağmen, Scholz, bu yardımların Rusya’nın derinliklerine yönelik saldırılarda kullanılmasına karşı çıkıyor.

Alman lider, Ukrayna’nın Alman silahlarıyla Rusya topraklarına saldırısına izin vermeyi reddettiğini ve bu duruşunu koordine etmeyeceğini ifade etti.

Scholz, “Diğer ülkeler farklı bir karar verse bile pozisyonuma sadık kalacağım” diyerek Almanya’nın bu konuda bağımsız bir politika izleyeceğini belirtti.

Bu açıklama, Alman silahlarının Ukrayna’nın savaş stratejisinde nasıl kullanılacağına dair net bir sınır çiziyor.

Geçmişte Almanya, Ukrayna’nın Kharkiv bölgesi sınırındaki Rus topraklarına saldırmasına izin vermişti. Ancak Scholz’un bu kez, Alman uzun menzilli Taurus füzelerinin Ukrayna’ya olası transferi konusunda daha temkinli bir tavır sergilediği görülüyor.

Ukrayna’nın bu silahlarla Rusya topraklarına saldırı planları, Almanya’nın müttefikleri ile bazı stratejik ayrışmalara yol açabilir.

Batı Silahlarının Kullanımı ve Rusya’nın Tepkisi

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, daha önce Ukrayna’nın Batı silahlarını Rusya’nın savaş alanı dışındaki bölgelerine saldırılarda kullandığını açıklamıştı. Ukrayna İstihbarat Müdürü Kirill Budanov da yaz aylarında Ukrayna’nın Batı silahlarıyla Rusya’nın iç kesimlerine saldırdığını itiraf etti.

Özellikle İngiltere’nin sağladığı silahlar ve Batı’dan alınan istihbarat desteği, Ukrayna’nın Rusya’ya yönelik saldırı stratejilerinde kritik bir rol oynuyor.

Vladimir Putin ise 12 Eylül’de yaptığı açıklamada, Batı’nın Ukrayna’ya sağladığı uzun menzilli silahlarla Rusya topraklarına yapılan saldırıların NATO ve Batı ülkelerinin doğrudan Rusya ile savaş halinde olduğu anlamına geleceğini söyledi.

Bu sert uyarı, Batı’nın Ukrayna’ya verdiği desteğin sınırlarını yeniden değerlendirme zorunluluğunu gündeme getiriyor.

Putin, NATO’nun sağladığı istihbarat ve uyduların Ukrayna tarafından bu tür saldırılar için kullanıldığını iddia ederek, Rusya’nın bu tür tehditlere karşı ciddi önlemler alacağına dikkat çekti.

Batı’nın Yanıtı: Çatışmanın Sınırları Nerede Çizilecek?

Scholz’un Rusya’ya yönelik saldırılara dair çizdiği kırmızı çizgiler, NATO içindeki diğer müttefiklerle uyumsuzluk yaratabilir.

Özellikle İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Ukrayna’nın kendini savunma hakkını vurgularken, Batı’nın doğrudan çatışma aramadığını belirtti.

Ancak Scholz’un bu tavrı, Batı’nın Ukrayna’ya olan desteğinde sınırlı bir çerçeve çizme yönündeki eğilimlerin arttığına işaret ediyor.

Scholz’un bu açıklamaları, Ukrayna’nın savaşta Batı silahlarını kullanma stratejisini nasıl şekillendireceği konusunda önemli bir dönüm noktası olabilir.

Almanya’nın liderliği, Batı ittifakı içinde Ukrayna’ya verilen destek konusundaki farklılıkları derinleştirirken, Rusya’nın artan tehditlerine karşı Batı’nın ne tür adımlar atacağı sorusu da belirsizliğini koruyor.