Antepli “Gurme”ye Ruslardan tam not
Gaziantepli girişimci Mehmet Ece, 45 yıllık meslek tecrübesini Rusya’nın başkenti Moskova’ya getirdi. Moskova’da yeni kurulan 3 bin 500 iş yerinin bulunduğu Yujniye Varota pazarında ortağı Ahmet Yıldırım’la birlikte Türk mutfağı “Gurme”yi açan Türk girişimci Ece, birbirinden leziz 50’den fazla çeşit yemeği her gün müşterilerinin beğenisine sunuyor.
Kalite ve makul fiyat anlayışı ile çalışan Antepli Gurme, pazara gelen müşteriler ve Türk diasporasının vazgeçilmezi haline geldi. Türkiye’de tatil sürecince Türk mutfağına bağımlı hale gelen Ruslar da Gurme’ye tam not verdi.
Fiyatlar çok makul, lezzet muhteşem
Pazara alış veriş için eşi ile birlikte geldiğini ifade eden Aleksander Danilov, “Buraya gelmeden önce arkadaşlarımızdan biri bize Gurme’ye gelmemizi tavsiye etti. Biz de alış-verişten hemen sonra yemek için buraya uğradık. Gurme’de çok güzel atmosfer var. Bir kaç yiyecek sipariş ettik. Yemeklerin hazırlanması uzun sürmedi. Daha sonra restoran sahibi bize mezeler ikram etti. Yemeklerin ve tatlıların tadı nefisti. Türkiye’de bir kaç kez bulunmuştum. Ve yemekleri yerken oradaki tadla kıyaslama yapmaya çalıştım. Ve burada yediğim lezzet Türkiye’deki lezzeti hiç aratmıyor. O kadar güzel.” dedi.
Türk restoranı ifadesini görünce dayanamadığını belirten Оlesya Kolodvkina, “Bugün ilk defa Gürme’ye geldim. Pazarda dolaşırken bir baktım ‘Türk restoratnı’ yazıylrdu. Güzel kokular gelmeye başladı. Dedim girmem lazım. Türkiye’de bulunmuştum. Burada verdiğim siparişlerle Türkiye’deki yemekleri kıyasladım ve Antalya’da yediklerimle burada yediklerim aynı. Mutlaka tekrar uğramayı ve farklı yiyecekleri tadmayı planlıyorum. Buradaki kaliteye göre yemek fiyatları yüksek değil. Personel çok saygılı ve dikkatli. Bu çok hoşuma gitti. Restoran sahibi de çok hoşuma gitti, sürekli bizimle ilgilendi.” değerlendirmesinde bulundu.
Yeni bir restoran keşfettim!
İlk defa Gurme’ye geldiğini, bundan sonra da bir çok kez gelmeyi planladığını ifade eden Tatyana Gladilina da, “Türk mutfağını tanıyorum. Defalarca Türkiye’ye gittim, yemeklerini biliyorum. Ve bugün Gurme’de tattığım tadın Türkiye’de hiç bir şekilde farklı olmaması beni çok sevindirdi. Bugün yeni bir restoran keşfettim diyebilirim.” ifadelerini kullandı.
Gurme’ye gelmek için 50 kilometre mesafe kat ettiklerini belirten Nina Dilan’a göre lezzerle bu zahmete değer. Şehrin diğer ucundan yemek için gelen Natalya Mazlum da, “Ailemle birlikte ikinci kez geldim Gurme’ye. Arkadaşlarımız tavsiye etti. Moskova’nın kuzeyindeki Himki şehrinde yaşıyoruz. Çok uzak olmasına rağmen tadı bizi çekiyor. Hem hizmet seviyesi, yemeklerin kalitesi ve fiyatı bizi çok cezbediyor. Sürekli müşterilerin olmasına rağmen yemekler hızlı geliyor. Saatlerce beklemek zorunda kalmıyorsun. Her sefer farklı yemekleri sipariş ediyoruz. Çocuğum çok seçici olmasına rağmen buradaki yemekleri büyük iştahla yiyor. Türkiye’de bulunmuştum. En çok çiğ köfte hoşuma gitti. Gurme’nin çiğköftesi de çok lezzetli.” şeklinde konuştu.
Gurme’nin müdavimlerinden Oksana Artyomenko ise restorana yakın bir yere taşınmış olmanın sevincini yaşıyor. Artyomenko, “Artık her hafta sonu buraya uğruyoruz. Buranın her şeyi farklı benim için, çayı bile farklı. Kebaplar, tatlılar, pideler, her şeyi tattık burada. Sık geldiğim için çeşitli yemeklerin tatma imkanım oluyor. Ancak en sevdiğim patlıcan kebap. Müthiş. Başka hiç bir yerde böyle lezzete rastlamadım.” dedi.
Gurbette memleket havası
Moskova’nın en modern pazarlarından birinde 8 restorandan biri olarak faaliyet gösteren Gurme, 25 kişilik kadrosu ile birbirinden kaliteli Türk mutfağının ürünlerini müşterilerine sunuyor. Gaziantep’ten itibaren birlikte olduğu ustabaşı Mehmet Budak’la birlikte gurbette yaşayan Türk vatandaşlarına memleket havasında hizmet veriyor.
Tandır çorbası beyrani, yuvalama, işkembe çorbası, mercimek ve tavuk çorbası başlangıçlardan. Adana, kuzu şiş, kuzu külbastı, fıstıklı kebap, soğanlı kebap, piliç şiş, kanat, patlıcan kebap, oruk kebabı, haşhaş kebabı, beyti, kuru patlıcan ve biber dolmaları, içli köfte, çiğ köfte, ali nazik, kuzu bonfileden yapılan küşleme, fıstıklı kebap ya da kuzu ciğerinden özel işlenerek hazırlanan cağırtlak kebabı Gurme’nin menüsünde yer alıyor.
Bağımlılık yapıyor
Osmanlı Mutfağı’ndan Gaziantep Mutfağı’na, fırın mamüllerinden, et ve tavuk dönere kadar geniş bir yelpazede üretim yapan Ece’nin, Gaziantep katmeri, künefe, özel döküm yaptırdığı fıstıklı, cevizli kadayıfı bağımlılık yapıyor. Osmanlı mutfağından kuzu tandır, kuzu haşlama, tas kebabı, sebze yemekleri en çok tercih edilenlerden. Antep ve Urfa’ya özel lahmacun da incecik hamuru ile Türkiye lezzetinde ikram ediliyor.
Her gün 50 çeşitten fazla lezzet
Her gün 50 çeşitten fazla yemek ürettiklerini ifade eden Ece, “20’den fazla çeşit Gazantep kebabı ve 33 çeşit Osmanlı mutfağından güzel örnekler hazırlıyoruz. Güveç ve köfte çeşitlerimiz de var. Bir de günün her saatinde kahvaltı ikram edebiliyoruz. Rezervasyon yaptırılarak Pazar günleri çok özel kahvaltılar hazırlayabiliyoruz. 90 kişilik salonumuzda çeşitli organizasyonlara da imkanımız var. Şehir merkezine 20 kilometre uzak olsa da trafik olmadığında yarım saatte ulaşmak mümkün. Lezzetimizi bilenler 50 kilometreden bile geliyor.” dedi. Harika yaprak döner ve iskender yemek için geç saate kalınmaması tavsiye ediliyor. Tavşan kanı demlikte çay ya da dağ kekiklerinden zahter çayı yemek sonrası vazgeçilmezlerden. Türk kahvesi, arzu eden Antep usulü menengiç kahvesi de içebilir. Türkiye’den gelen lokum, helva çeşitleri, çok özel baklava ürünlerini paket yaptırarak dostlarınıza hediye alabilirsiniz.
Sırrı kaliteli et seçimi ve hazırlanmasında
Antepli usta Ece’nin en büyük sırrı ise et seçim ve işlenmesinde. Tüm ürünlerinde helal tercih yaptıklarını kaydeden Ece, “Etin seçiminden sunumuna kadar geçen aşamalar çok önemli. Çok özel seçtiğimiz et ürünlerinin sinir ve yağlarını alıyoruz. Farklı bir marine yöntemimiz var. Türkiye’den getirdiğimiz özel baharatlarımızla terbiye ediyoruz. Titizlikle pişiriyor ve sevgi ile sunuyoruz. Bizim için müşterilerimiz misafir. Burada Rus, Türk ya da Azeri bir çok farklı etnik kökenden müşterilerimize bizzat ilgilenerek servis yapıyoruz. Herkes çok memnun kalıyor. Özellikle Rus müşterilerimizden iki cümle duyuyoruz: Müthiş bir lezzet, Çok teşekkür ederiz.” ifadelerini kullandı.
Gece 24:00’e kadar açık
Müşterilerden gelen talep üzerine 24:00’a kadar restoranı açık tuttuklarını kaydeden Ece, “Sabah da 06:00 da işyerimizi açıyoruz. 50-60 kilometreden insanlar geliyor. Maçları düzenli olarak veriyoruz. Şimdi catering hizmeti de başlattık. 20-300 kişi arası gruplara yerinde hizmet verebiliyoruz. Kaliteden taviz vermeden makul fiyata insanlar hizmet alabiliyor.” dedi.
Gaziantep’te 18 yıl restoranlarda hizmet verdikten sonra 1988’de İstanbul’da Şark Sofrası’nı bir yakını ile birlikte açan Ece, 1991 ve 1996’da açtığı iki ek şubenin ardından 2009’da zinciri devretti. Gaziantepli gurme Ece’nin oğulları da Erhan ve Mehmet Ali, Ataköy Marina, Papalina Bahçeşehir ve Sayfiye Restoran’larla İstanbullulara birbirinden leziz et ve balık yemekleri sunuyor.
Adres ve irtibat:
Южные ворота pazarı. MKAD'ın 19. kilometresi Telefon: 8 926 745 52 06