Rusya’nın önde gelen bıyıklıları
Haberrus 2014’e damgasını vuran en ünlü “Bıyıklı Ruslar” listesi hazırladı.
Dmitri Peskov
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in basın danışmanı. Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde iki dönem görev yapan ve akıcı bir Türkçe konuşan Peskov, Rusya’nın önde gelen Türkologları arasında yer alıyor. 1990’lı yılların başında dışişleri bakanlığında memur olarak göreve başlayan Peskov, ilk yurt dışı görevi olarak Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği’ne gelir. İki yıl aranın dışında 2000’e kadar Ankara’da görev yapan Peskov, Kremlin’den gelen teklifle Moskova’ya döner. Peskov geçen yıl kızıyla girdiği iddia sonucunda bıyıklarını kesmek zorunda kalmıştı.
Josef Stalin
18 Aralık 1878 Gori, Tiflis Guberniyası'nda doğdu. 5 Mart 1953 Moskova'da hayatını kaybetti. Gürcü asıllı Sovyet devlet adamı, mareşal, 1922'den, 1953 yılındaki ölümüne kadar 31 sene boyunca Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreterliği yaptı. Lenin'in ölümünden sonra, Sovyetler Birliği'nin lideri konumuna gelmiştir. 2014 yılında "Stalingrag için" adlı sivil toplum örgütü Volgograd kentinin eski ismi Stalingrad'ın şehre iade edilmesini talep etti. Bu konu ülke genelinde tartışmalara yol açtı ve Stalin'in tekrar gündeme gelmesini sağladı.
İgor Strelkov
Rusya İç İstihbaratı Servisi’nde (FSB) emekli Yarbay. Çeçenistan'da görev yapmış olan Strelkov ayrıca Ukrayna'nın doğusundaki Donetsk kentindeki ayrılıkçıların komutanlığını yaptı. Lugansk ve Donetsk olaylarında ismi hep öne çıktı.
Nikita Mihalkov
Medvedev'in elinden ödül alan ünlüler arasında yer alan sinema yönetmeni Nikita Mihalkov, rejisör, senarist ve aktörlük gibi birçok alanda çalışmaktadır. 1991 yapımı Urga Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan Ödülü’nü kazanmıştır. 1994 yapımı Güneş Yanığında ise en iyi yabancı film dalında Oscar aldı.
Mihail Lermontov
Ünlü Rus yazar Mihail Yuryeviç Lermontov’un doğumunun 200. Yılı vesilesiyle adı sıkça anıldı. 15 Ekim 1814 yılında emekli bir subayın oğlu olarak dünyaya geldi. Lermontov, 1837 yılında Puşkin'in bir düelloda öldürülmesi üzerine derinden etkilenerek "Şairin Ölümü" adını verdiği bir şiir kaleme almıştır. Yazarlığı ile Puşkin’e benzetilen Lermontov, ünlü yazar gibi 27 Ekim 1841 yılında henüz 26 yaşında ikinci kez çıktığı düelloda hayatını kaybeder. Yirmi yedi yıllık kısa yaşamına karşın Lermontov, şiirleri, tiyatro oyunları ve romanıyla Rus edebiyatının gelişimi üzerinde derin etkiler oluşturmuştur. Kendisinden sonraki pek çok Rus edebiyatçı üzerinde Lermontov'un etkilerini görmek mümkündür. Kısa bir hayat yaşamasına rağmen Lermontov geriye çok sayıda eser ve şiirler bırakmıştır.