"Rusya'nın Güney Osetya'nın bağımsızlığını tanıması tek kutuplu dünyanın sonunu getirdi"
ABD'nin Sovyetler'in arka bahçesinde Gürcistan ve Ukrayna'da gerçekleşen renkli devrimlerle ilerleyişi 8 Ağustos 2008'de patlak veren Rusya-Gürcistan savaşının ardından sona erdi. Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili'nin ayrılıkçı bölgeler Güney Osetya'yı merkeze bağlamak düşüncesi ile gerçekleştirdiği operasyon, Rusya'nın sert müdahalesi ile karşılaştı. Rusya, beş gün süren savaşın ardından iki ayrılıkçı bölgede kontrolü ele geçirdi ve 26 Ağustos 2008'de Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlıklarını tanıdı. Rusya için tarihi olarak değerlendirilen bu adım, Kosova'nın bağımsızlığının tanınmasının karşılığı olarak yorumlandı.
Sonrasında Rusya, NATO üyelikleri ya da farklı araçlar kullanılarak kapısına kadar gelen batılı güçleri adım adım uzaklaştırma politikalarını uygulamaya koydu. Kırgızistan'da Kremlin'in kontrolünden çıkan Kurmanbek Bakiyev yönetiminin devrilerek Roza Otunbayeva hükümetinin iş başına gelmesi, Ukrayna'da Rusya yanlısı Viktor Yanukoviç'in Cumhurbaşkanı seçilmesi ve Gürcistan'da muhalefetin giderek güç kazanmaya başlaması bu çerçevede değerlendirilebilir. ABD'de iş başına gelen Barack Obama yönetiminin Rusya ile yeni bir sayfa açma girişimi ve nükleer silahlarda indirim anlaşmasını parafe etmesi de Moskova'nın elini güçlendirdi.
Gürcistan'ın ayrılıkçı bölgeleri Güney Osetya ve Abhazya'yı şimdiye kadar Rusya'nın dışında Nikaragua, Venezüella ve küçük ada ülkesi Nauru tanıdı. Moskova'nın Belarus ve Kazakistan başta olmak üzere stratejik ortakları iki ayrılıkçı bölgenin bağımsızlıklarını tanımaya yeşil ışık yakmadı. Moskova geri adım atmayacağını ifade etse de, Tiflis'de Rusya yanlısı bir yönetimin iktidara gelmesine karşılık, Gürcistan'ın toprak bütünlüğünün gündeme gelme ihtimali de var. 2012'de Rusya'da ve 2013'de Gürcistan'da gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası oluşacak yeni yönetimlerin bunda etkisi büyük olacak.
Kokoytı: Rusya'yı biz davet ettik
Savaşın yıl dönümünde Güney Osetya'nın başkenti Şinvali'de basına açıklamada bulunan ayrılıkçı bölge lideri Eduard Kokoytı, 26 Ağustos'un sadece Rusya'nın kendi bağımsızlıklarını tanıdığı gün olmadığını, bu günün ABD hegemonyasındaki tek kutuplu dünyanın da sonu anlamına geldiğini söyledi. Kokoytı uluslararası toplumun kendi bağımsızlıklarını tanımasalar da, iki ayrılıkçı bölgeyi ayrı birer devlet olarak düşünmeye başladıklarını iddia etti.
Tiflis'in savaşın nedenini 'Rusya'nın bölgede askeri üs kurma hedefi' olarak yorumlamasını da eleştiren Kokoytı, "Biz hükümetler arası anlaşma imzaladık ve Moskova'dan askeri olarak üs talebinde bulunduk... Bu uluslararası normal bir işleyiş." ifadesini kullandı.
Medvedev: Çok doğru kararlar aldık
Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev de yaptığı değerlendirmede 8 Ağustos'da doğru bir karar aldıklarını ifade ederek, "İki yıl önce yaşananları hatırladığımızda, tüm kararlar zamanında, doğru ve adaletli bir şekilde alındığını görüyoruz." dedi. Rusya lideri operasyonun ve iki ayrılıkçı bölgenin bağımsızlıklarının tanınmasının yanlış olmadığını savundu.
Saakaşvili yönetiminin değişmesinin ardından Gürcistan'la ilişkileri geliştirmeye hazır olduklarına değinen Medvedev, "Mevcut Cumhurbaşkanı'nın varlığında Gürcistan'la normal ilişkiler sürdürmemiz mümkün değil... Tiflis'le diplomatik ilişkilerin kesilmesinin sorumluluğu Saakaşvili'ye ait." suçlamasında bulundu.
Saakaşvili'den bağımsız Gürcistan için mücadele çağrısı
Saakaşvili, Kolombiya'da düzenlenen bir konferansta savaşın ikinci yıl dönümünü nedeni ile yaptığı konuşmada Gürcü halkının ülkenin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünün sağlanması için mücadele etmeye çağırdı. "Tarihi görevimiz, Gürcistan'ın toprak bütünlüğü sağlanıncaya ve işgal sona erinceye kadar mücadeleyi sürdürmek..." değerlendirmesinde bulunan Saakaşvili, 2008'de ülkenin geleceği ve özgürlüğü için, ülkenin çocuklarının yaşamlarını feda ettiğini hatırlattı.
Faruk Akkan, Moskova, Cihan