Rus uzmanlar seçimleri değerlendirdi: Üçüncü kez Başbakan olmak büyük başarı - ÖZEL

Rusya’nın önde gelen siyaset bilimcileri Türkiye’de Pazar günü yapılan parlamento seçimlerini Cihan Haber Ajansı için değerlendirdi. Carnegie Moscow Center politika uzmanı Aleksey Maleşenko AK Parti hükümeti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü kez seçim zaferi kazanmasının demokrasilerde çok az görülen bir durum olduğunu, “Türkiye’yi dünyanın ilk on ekonomisi arasına katmak” gibi uzak perspektifli hedeflerin yakalanabileceğini söyledi.

 

Russia in Global Affairs dergisi Genel Yayın Yönetmeni Fyodor Lukyanov da Türk demokrasisinin yüksek seviyede işlediğini, seçim zaferinin Erdoğan’a ileriye dönük reformları gerçekleştirmesi için meşruiyet kazandırdığını ifade etti. St. Petersburg Devlet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Uzmanı Aleksandr Sotniçenko’ya göre ise Türkiye’de yaşanan ekonomik ve sosyal alandaki iyileşmeler iktidarın seçilmesinin garantisi oldu.

Erdoğan’ın üçüncü kez başbakan olmasının güven, perspektif ve destek anlamına geldiğini ifade eden Maleşenko, Türkiye gibi demokratik seçimlerin olduğu ülkelerde bunun nadir görülen bir durum olduğunu belirtti. Seçimlerde yer alan muhalefet partileri CHP ve MHP’nin çöküş olmasa da kayıp yaşadıklarını kaydeden Maleşenko, “Parlamentoda CHP ve MHP tek başlarına rakip olacak hiç bir güce sahip değiller. Ancak birleşirlerse bir şey yapabilecekler ki, aralarındaki görüş ayrılıkları yüzünden bu zor. Bu açıdan hem iktidar partisi için hem Türkiye için perspektifler yüksek. Çünkü Erdoğan, partisi ile birlikte uzun vadeli vizyona sahip. Stratejileri doğrultusunda dünyanın ilk 10 ekonomisine girmek istiyorlar. Ve kanımca bunu başaracaklar” şeklinde konuştu.

Anayasa değişikliğinde uzlaşı gerekecek

Seçimlerde AK Parti’nin anayasa değişikliğini tek başına yapabilecek çoğunlu elde edememesinin iktidar partisi açısından olumsuzluk olarak görülebileceğine işaret eden Rus uzman, “1982’den bu yana yürürlükte olan Anayasa değiştirilecek. AK Parti bunun için büyük efor sarf edecek, ve unutmayalım ki bağımsız milletvekilleri de var işin içinde. Ve AK Parti'nin 330 oy için sadece 4 oyu eksik. Ona ulaşmak o kadar da zor değil. Şunu söylemek istiyorum: bence AK parti bu konuyu çok ön plana çıkarmaması lazım. Toplumu bölmemek lazım. Çünkü Anayasa değiştirilecekse dikkatli ve zamanla değiştirilmesi lazım. Ancak tabii ki zaman kaybedilmemesi de gerekiyor. Bu açıdan, bence bu yıl ilginç olacak. Bu sürecin gelecek yıl da devam edeceğini düşünüyorum” dedi.

Erdoğan’ın iç politikada kimse ile kıyaslanamayacak derecede başarı sağladığını, dış politikada ise AB sürecinin yavaşladığına değinen Maleşenko, “Türkiye'nin AB üyesi olma şansı bence çok düşük. Bunun için objektif nedenler var. Türkiye'nin AB üyesi olmaması için çabalayan düşmanları çok iyi biliyoruz. Benim için en gösterişli sözler şu anki Papa'nın Papa olmadan önce söylediği sözler, ‘Türkiye'yi Avrupa’ya alamayız. Eğer alacaksak neden Viyana'dan kovduk?'. Bu psikolojik bir durum. Ekonomik ya da siyasi değil. Şöyle bir terim var 'Medeniyet korkusu'(medeni korku?). Türkiye Müslüman bir ülke, başarılı bir ülke ve göçmenleri var. Bence Erdoğan bunlara mevsimlere nasıl yaklaşıyorsak öyle yaklaşmalı. Bence bir gün bu korku geçecek” yorumunu yaptı.

Rusya ile ilişkileri Ankara geliştirdi

Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerin gelişmesinde Ankara’nın yaklaşımının daha çok etkili olduğuna işaret eden Maleşenko Türk dış politikası ile ilgili önemli tespitlerde bulundu: “Türkiye şüphesiz bölgenin en etkileyici güçlerinden biri. Bence Türkiye süper güç. Türkiye'nin dış politikası belki biraz küstahça diyebiliriz, ancak çok etkileyici ve pragmatik. Bence Türkiye Kafkasya'da çok başarılı ve çok zeki davranıyor. Ortadoğu ve Arap-İslam dünyasında da çok doğru davranıyor. Bence Türkiye kendisini burada lanse ettiği gibi belki biraz riskli, ancak yeni tip Müslüman bir güç olarak ortaya çıkıyor. Suudi Arabistan var, Malezya var, belki Pakistan da dikkate alınabilir… Ancak Türkiye daha farklı ve çok etkileyici. Ortadoğu dörtlüsü var. Bence buna Türkiye'yi de dahil etmek lazım. Bunun olmayacağını biliyorum ancak düşüncem bu. Rusya Türkiye ilişkileri konusunda ise bence çok olumlu ilişkiler görüyoruz. Ve bunun özellikle Türkler sayesinde şu anki seviyeye ulaştığını düşünüyorum.”

AK Parti reform programında meşruiyet kazandı

Seçim sonuçlarına göre, iktidar partisinin halkın etkileyici çoğunluğu tarafından desteklendiğinin bir kez daha ortaya çıktığına değinen Lukyanov, “Bu partinin ileriye dönük reformların yapmasına meşruluk kazandırıyor. Türkiye halkı iktidarda tekelleşmeyi kabul etmiyor ve yönetimde dengeyi benimsiyor. Bu durum Türkiye'de demokrasi anlayışının yüksek derecesine işaret ediyor” dedi.

Rusya ve Türkiye ilişkilerine bakıldığında ise her hangi bir değişiklik yaşanmayacağına değinen Lukyanov, Erdoğan’ın Rusya ile çok sıkı temasları olduğunu, iki ülkenin hem siyasi hem ekonomik alanda yakınlaşma sürecinin devam edeceğini vurguladı.

Seçim sonuçlarının beklentileri karşıladığına işaret eden Sotniçenko ise, “Ülkede halkın büyük çoğunluğu ile desteklenen değişiklikler yaşanıyorsa, istikrarlı ekonomik büyüme izleniyorsa, fakirler ile zenginler arasında uçurum küçülüyorsa ve Türkiye'nin dünyada itibarı artıyorsa iktidar partisinin zaferi öngörülebilecek hale geliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Yaşar Niyazbayev, Moskova, Cihan