AYM, Türkiye’nin göndermek istediği Çeçen'i Rusya’ya iade etmedi
Anayasa Mahkemesi (AYM), Rusya’yı terk ederek Suriye’ye kaçan, Suriye’den de yasa dışı yollarla Türkiye’ye geçmeye çalışan Çeçen vatandaşı işkence ve eziyete maruz kalacağı gerekçesi ile sınır dışı edilmesine izin vermedi.
Rusya Federasyonu vatandaşı olan M.A, eşi ve birisi 2 yaşında diğerleri 9 aylık ikizler olmak üzere 3 çocuğuyla birlikte yaşadıkları Çeçenistan Cumhuriyeti'ni terk ederek belirlenemeyen bir tarihte Türkiye üzerinden yasa dışı yollarla Suriye'ye geçiş yaptı. Eşinin Halep'te gerçekleşen bir bombalı saldırıda hayatını kaybetmesi üzerine çocuklarıyla birlikte Türkiye'ye dönmeye kararı veren M.A., 10 Eylül 2015’te yasa dışı yollardan Suriye-Türkiye sınırını geçmeye çalışırken kolluk görevlileri tarafından yakalandı. M.A, önce Hatay Geri Gönderme Merkezi’nde ardından İzmir Geri Gönderme Merkezi'nde idari gözetim altında tutuldu.
Halen Erzurum Aşkale Geri Gönderme Merkezi'nde çocuklarıyla birlikte idari gözetim altında tutulmaya devam eden M.A. ile ilgili İzmir Valiliği Göç İdaresi Müdürlüğü, Türkiye'ye yasal giriş ve Türkiye'den yasal çıkış kuralların ihlal ettiği gerekçesiyle sınır dışı edilmesine karar verdi. M.A.’nın sınır dışı edilmesine dair kararının iptali için açtığı dava, İzmir 1. İdare Mahkemesi tarafından reddedildi. Sınır dışı kararının uygulanması hâlinde etnik kökeni ve inançları nedeniyle ülkesinde yaşam hakkının, işkence ve eziyet yasağının ihlal edileceğini ileri süren M.A., Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.
Anayasa Mahkemesi, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nden M.A.’nın sınır dışı edilmesine dair işlemle ilgili bilgi ve belge talebinde bulundu. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından AYM’ye gönderilen yazıda, M.A.’nın Rusya haricinde başka bir ülkeye sınır dışı edilebileceğini kaydetti.
İNSAN HAKLARI ÖRGÜTLERİNİN RUSYA RAPORLARI DİKKATE ALINDI
M.A.’nın tedbir talebini kabulüne karar veren AYM gerekçeli kararında şu ifadelere yer verdi: “Somut olayda başvurucu ülkesine geri gönderilmesi hâlinde etnik kökeni ve inançları nedeniyle yaşamının tehlikeye düşebileceğini, işkence ve eziyet görebileceğini ileri sürmüş ancak kişisel durumuyla ilgili somut bilgi ve belge ortaya koymamıştır. Bununla birlikte uluslararası alanda faaliyet gösteren insan hakları örgütlerinin Rusya'ya ilişkin raporlarında, başvurucunun iddialarını destekler nitelikte tespitlere yer verildiği görülmektedir. Başvurucunun iddiaları ve anılan insan hakları örgütlerin raporları birlikte değerlendirildiğinde, bu aşamada başvurucunun iddialarının temelsiz olduğu söylenemez.
Başvurucunun ülkesine sınır dışı edilmesi hâlinde yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlikeyle karşılaşma ihtimali bulunduğu anlaşıldığından bu aşamada tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.”