"Rusya Erdoğan’ın seçim zaferinden memnun"

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Türkiye’de yapılan seçimlerin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve partisinin seçim zaferini ilk kutlayan liderlerden biri oldu. Putin seçimlerden bir gün sonra, 24 Haziran’da Erdoğan’a bir telgraf göndererek yeniden Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı seçilmesini ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin parlamento seçimlerinde kazandığı başarıyı kutladı. Rus lider gün içinde Türk muhatabına bir de tebrik telefonu açarak “devlet yönetimindeki başarılarının devamını” diledi.

Konuya ilişkin Kremlin’den yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi: “Liderler iki ülke arasındaki ortaklığın genişletilmesinin iki ülkenin de menfaatine olduğunu bir kez daha teyit etti. Akkuyu Nükleer Santrali ve Türk Akımı başta olmak üzere ortak stratejik enerji projelerine öncelik verilmesi konusunda anlaşıldı. Devlet Başkanı Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye krizinin çözümüne ilişkin yakın iş birliğinin sürdürüleceğini de vurguladı.”

Rusya’nın Kremlin yanlısı Liberal Demokrat Partisi lideri Vladimir Zhirinovsky’nin kutlama mesajı daha da sıcaktı. Üniversitede Türkiye çalışmaları üzerine eğitim alan ve akıcı Türkçe konuşan Rus siyasi, Erdoğan’a gönderdiği telgrafta Türk halkının “doğru kararı verdiğine” inandığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “İş birliğinin ülkelerimizin menfaatine olduğunu birçok defa dile getirdim. Biz silahlarımızla Türkiye’nin güvenliğini sağlayabiliriz, teknolojimizi onlarla paylaşabiliriz. Türkler de bize ürettiklerini satarlar, turistlerimize kumsallarnı açarlar. Türk inşaat şirketleri ülkemizde büyük itibar görüyor. Birlikte Avrasya’nın dört bir yanında sarsılmaz bir güç haline gelebiliriz.”

Kendisi ve partisinin bazı mensuplarının Erdoğan’ın yemin töreni için davetiye beklediklerini de belirten Zhirinovsky şöyle devam etti: “Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde 2023’e kadar büyük bir atılım yapacağından şüphem yok.”

Türkiye’deki seçimler neredeyse tüm Rus basın kuruluşları tarafından haberleştirildi. Ülkenin en çok izlenen devlete bağlı Rossiya 1 televizyonunda yayınlanan günlük haber programı Vesti’de Ankara ve İstanbul’da yapılan seçim kutlamalarına ilişkin üç dakikalık özel bir habere yer verildi. Erdoğan ve AKP destekçileriyle röportajlara da yer verilen haberde muhalefet partileri ya da muhalif seçmenlere ise hiç değinilmedi. Haberde şöyle dendi: “Türkiye topraklarında Amerikan askeri üsleri bulunuyor. NATO üyesi olan Türkiye, ABD’nin tüm itirazlarına rağmen Rusya’dan S-400 Zafer Füze Sistemleri alıyor. İki ülke arasında birçok ortak proje var.”

Yazılı basında ise analizler ön plana çıktı. Izvestia gazetesinin haberinde Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı yetkilerinin genişlemesinin ülkenin dış politikasında herhangi bir değişikliğe yol açmayacağı vurgulanarak şöyle dendi: “Erdoğan Batı karşıtı söylemini sürdürecek ve Rusya ile ilişkilerini geliştirmeye devam edecek.”

Rossiyskaya Gazeta da seçimlerin ardından Türkiye’nin dış politikasında radikal bir değişiklik beklenmediğini aktararak “Yetkilerini genişleten Erdoğan’ın Washington daha bağımsız bir dış politikaya yönelmesi kuvvetle muhtemel” yorumunu yaptı.

İnternet sitesi Pravda.ru’nun haberinde ise seçim sonuçlarının, Türkiye’nin kurumların değil kişilerin ön planda olduğu Doğu geleneğine yönelişinin bir göstergesi olduğu kaydedildi ve şu ifadelere yer verildi: “Parlamentoya giren partiler arasında Türklerle ilgili konularda Rusya Federasyonu ile iş birliğini destekleyen partiler var. Bu durum, Türkiye ile iş birliğini geliştirmek için kullanılmalı, NATO’nun güney sınırları zayıflatılmalı ve Amerikalıların Suriye’yi bölmesi engellenmeli.”

Çoğu Rus uzman Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin Rus-Türkiye ilişkilerindeki olumlu gidişatın ve tüm ortak projelerin devamı anlamına geldiği konusunda hemfikir.

Hükümet yanlısı düşünce kuruluşu Modern Türkiye Çalışmaları uzmanlarından Amur Gadgiev Rus basın kuruluşu News Front’a seçim sonuçlarının “Türkiye’nin dış politikasına öngörülebilirlik” getirdiğini söyledi. Erdoğan’ın Rusya ile yakın ilişkilerini sürdüreceğini belirten Gadgiev, Avrasya politikalarının da önem kazanacağını belirtti.

Gadgiev şöyle konuştu: “Rusya ve Türkiye, Suriye konusunda yakın iş birliğini sürdürecek. Türkiye’nin dış politikası Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlıktan ayrılmasının ardından değişmişti. Ülkedeki durumu yeniden değerlendiren Türkiye, Suriye’de artık güvenlik menfaatlerini önceleyen bir siyaset izliyor. Türkiye artık neo-realist bir Suriye politikası benimsiyor. Ankara fazlasıyla bölünmüş ve acziyet içinde olan Suriye muhalefetine bel bağlanamayacağının farkında.”

Rus Bilimler Akademisi’ne bağlı Doğu Çalışmaları Enstitüsü’nün uzmanlarından Ilshat Saetov da Ankara’nın dış politikasında herhangi bir değişim beklemeyen isimlerden: “Şu an büyük bir kayma beklemiyorum. Aşağı yukarı böyle devam edecek.”

Rusya Diplomasi Akademisi’nden Vladimir Avatkov ise Türkiye’nin uluslararası alanda bir güç merkezine dönüşmesinin Erdoğan’a verilen desteği artırdığını belirterek Türkiye’nin Erdoğan sayesinde uluslararası ilişkilerde bağımsız bir oyuncu olarak konumlandığını kaydetti.

Öte yandan, Modern Ekonomi Çalışmaları Enstitüsü Başkanı Nikita Isayev Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin müzakereyi kolaylaştırmayacağı görüşünde. Isayev şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye, Avrupa’nın güneyine doğalgaz taşıyacak Türk Akımı’nın ikinci hattının inşası için Rus Gazprom ile iş birliği yaparken bir taraftan da Türk Akımı’na alternatif TANAP projesini sürdürüyor.” Suriye konusunda ise Erdoğan’ın Osmanlı İmparatorluğu’nu diriltmeye yönelik bir siyaset izlediğini söyleyen Isayev, “Rusya’nın Suriye’deki tutumu Türkiye Cumhurbaşkanı’nı memnun etmeyebilir” dedi.

Erdoğan seçim kampanyası sürecinde Rusya ile Türkiye arasındaki iyi ilişkileri sürdürmek istediğini sık sık dile getirmişti. Seçimlerden önce, 22 Haziran’da verdiği son röportajlarından birinde Putin’i BM Genel Kurulu’nun en tecrübeli siyasilerinden diyerek öven ve Rus lider ile “özel ve iyi” ilişkilere sahip olduğunu söyleyen Türk Cumhurbaşkanı şöyle konuşmuştu: “BM Genel Kurulu'nda ilk iki, ilk üç tecrübesi olan varsa biri bu kardeşiniz. En tecrübeli olan Rusya Cumhurbaşkanı benden biraz daha kıdemlidir, Sayın Putin'dir, diğeri de benim."

Yekaterina Çulkovskaya, AL-MONITOR