Rus uzmandan İstanbul seçim değerlendirmesi: Ağır yenilgi
Gazeta.ru haber portalı Türkiye ve Ortadoğu uzmanı Roman Goryaev 23 Haziran’da tekrar edilen İstanbul seçimlerinin analizini yaptı.
Erdoğan İstanbul’u nasıl verdi?
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’da ezici bir yenilgiye uğradı. 23 Haziran'da yapılan belediye başkanlığı seçimlerinde, adayı ve destekçisi eski Başbakan Binali Yıldırım muhalefetin adayı Ekrem İmamoğlu karşısında kaybetti. Bu önemli bir gelişme: Erdoğan siyasi kariyerine tam olarak bu şehrin belediye başkanlığında başladı. Kendi ifadesiyle: “İstanbul'u kaybeden Türkiye’yi kaybeder.”
YSK’nın açıklamasına göre Cumhuriyet Halk Partisi ve muhalefetten başka partilerin ortak adayı Ekrem İmamoğlu oyların % 54,21'ine ulaşmayı başardı. Bu durum Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için ciddi bir yenilgiydi. Temelde, Erdoğan siyasi olarak ülkedeki en büyük şehri kaybetti. Kendi dava arkadaşı ve eski Başbakan Binali Yıldırım ise oyların %44.99’unu ancak alabildi.
31 Mart’ta yapılan seçimde aradaki fark bu kadar fazla değildi. Ancak, Adalet ve Kalkınma Partisi sonuçlara tekrar tekrar itiraz etti. YSK bazı sandıkları birden fazla saydı. Fakat sonucu değiştiremediler. AKP usulsüzlük iddiasıyla YSK’ya başvuruda bulununca 6 Mayıs’da seçim iptal edildi. 17 Nisan’da mazbatasını almış olan İmamoğlu’nun belediye başkanlığı iptal edildi. 31 Mart’ta aradaki fark 13.729 iken 23 Haziran’da 806.415’e çıktı.
“demokrasinin zaferi”
Avrupa basını, İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçim sonuçlarını “demokrasinin zaferi” olarak nitelendirdi.
Bu arada Binali Yıldırım, daha seçim akşamı yenilgisini kabul etti ve rakibini zaferinden dolayı tebrik etti. "Şu an itibariyle seçimleri rakibim Ekrem İmamoğlu önde götürmektedir. Kendisini tebrik ediyorum. Başarılar diliyorum" diyen Yıldırım, şunları kaydetti: Seçim demek, demokrasi demektir. Bu seçimler de Türkiye'de demokrasinin en iyi şekilde, kusursuz işlediğini bir kez daha ortaya koymuştur. Elde edilen sonuçlar tabii ki kesin olarak daha sonra açıklanacaktır."
İstanbul’daki yenilgi, haliyle Erdoğan için can sıkıcı bir olay. Çünkü bu şehirde siyasi kariyerine başladı. 1994 yılında bu kentin belediye başkanlığına seçildi. İstanbul Coğrafi olarak bir şehir tamam. Fakat nüfus ve ekonomik hacim olarak bazı devletler seviyesinde. Buna ek olarak, İstanbul ciddi miktarda uluslararası yatırım çeken ve başka ülkelere yatırım yapan iş dünyası kaynağı. Finans açısından AKP için bu şehri kaybetmemek çok önemliydi.
Seçim’in tek şehirde yapılması, hem muhalefetin hem de uluslararası kuruluşların ilgisinin fazla olması oldukça şeffaf bir şekilde yapılmasını gerektirdi. Herhangi bir usulsüzlük yalnızca AKP'ye değil, aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine de gölge düşürürdü.
Türkiye’de yeni parti çalışmaları için şimdi tam vakti. İmamoğlu'nun da şimdiden hangi stratejiyi seçeceğini söylemek erken olur. Ama seçim akşamı konuşmasında Erdoğan ile işbirliğine hazır olduğunu ilan etti. Konuşmasında ‘’ Sayın Erdoğan'a seslenmek istiyorum. Konuştuğumuz 16 milyon vatandaşımızın ihtiyacıdır. Sizinle uyum içerisinde çalışmaya hazırım... İstanbul'un acil çözüm bekleyen tüm konularını ele almak isterim. Mazbatamızı alıp başlamanın ardından görüşlerinizi almak ve görüşlerimizi aktarmak için sizinle görüşme talebimi buradan iletiyorum.’’ İfadelerini kullandı
Sonuç olarak, Avrupalı uzmanlar da dahil herkes, Erdoğan’ın iktidarını korumak için İstanbul’u önemsediği görüşünü ortaya koyuyor. 6 Mayıs’da seçimlerin iptali halk arasında hoşnutsuzluğa neden oldu. Erdoğan başka yollarla daha direnseydi kendi siyasi geleceği açısından yeni handikaplara sebep olacaktı. Türkiye ekonomisinin üçte birini taşıyan İstanbul’un kaybına bu nedenle razı gözüktü.
Gazeta.ru Roman Goryaev