HABERRUS - Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Almanya Başbakanı Angela Merkel, Rusya'nın başkenti Moskova'da bir araya geldi.

Kremlin'de gerçekleşen görüşme öncesi Rus lider, Merkel'e beyaz ve pembe güllerden oluşan bir buket çiçek verdi.

Putin ile Merkel arasındaki görüşme yaklaşık 3 saat sürdü. İki ülke arasındaki ilişkilerin yanı sıra, koronavirüsle mücadele, Afganistan’daki durum ve Minsk Anlaşması'nın hayata geçirilme süreci ele alındı.

Görüşme sırasında Merkel'in telefonu çaldı

Görüşmenin basına açık kısmında Putin, Merkel'i selamlama konuşmasına başladığında Kremlin'deki salonda telefon çaldığı duyuldu.

Merkel'in telefonunu kapatmayı veya sessize almayı unuttuğu anlaşıldı.

Almanya Başbakanı, telefonu cebinden çıkarıp kapatırken Putin, konuşmasına ara vermeden devam etti.

Rus lider, gündemlerinde bizzat istişare etmeleri gereken çok sayıda konu bulunduğunu belirterek bundan dolayı bunun sadece bir veda ziyareti olmayacağından emin olduğunu söyledi.

Görüşme sonrası yapılan açıklamada Putin, heyetlerin de katılımıyla ayrıntılı bir şekilde Rus-Alman ilişkilerinin mevcut durumunu ve geleceğini değerlendirdik, geniş yelpazede birçok konuda görüş alış verişini gerçekleştirdik” ifadesini kullandı.

Putin: ‘Afganistan’dan her türden teröristin, sığınmacı kılıfı altında da dahil komşu ülkelerin topraklarına sızmasını önlemek’   Putin, “Taliban bugün neredeyse ülkenin tümünü kontrol ediyor, buna başkent de dahil. Bu gerçek. Hareket ederken bu gerçek göz önünde bulundurulmalı ve elbette Afganistan’ın dağılması önlenmeli” dedi. Rus lider, “Görüşümüze göre, şu anda en önemli konu, Afganistan’dan her türden teröristin, sığınmacı kılıfı altında da dahil komşu ülkelerin topraklarına sızmasını önlemek” ifadesini kullandı.

Afganistan’ı çok iyi bildiklerini dile getiren Putin, “Bu ülkenin düzenin nasıl olduğuna ve bu ülkeye alışık olmadığı yönetim ve sosyal yaşam biçimlerini dayatma çabalarının ne kadar verimsiz olduğuna ikna olmuş durumdayız” ifadesini kullandı. Rus lider, “Bu türden sosyal ve siyasi deneyler henüz bir kez olsun bile başarıyla sonuçlanmadı ve sadece ülkelerin dağılmasına, siyasi ve sosyal sistemlerinin gerilemesine yol açıyor” diye ekledi.

Afganistan’da Taliban’ın savaşın bittiğini ilan ettiğine dikkat çeken Putin, “Onlar kamu düzenini sağlamaya başladı, yerel halkın ve yabancı diplomatik misyonların güvenliği garanti etme sözünü verdi. Tüm bunların hayata geçirileceğini umuyorum. Uluslararası toplum, BM Güvenlik Konseyi ile koordinasyon içinde bu süreci yakından takip etmeli” ifadesini kullandı.

Belarus konusunu da gündeme geldi

Putin Belarus’taki durumun Merkel tarafından gündeme getirildiğini söyledi. Belarus toplumun içindeki çelişkilerin, dış müdahale olmadan yalnızca anayasal ve hukuk çerçevesinde ve yalnızca Belarusluların kendileri tarafından çözüme kavuşturulması gerektiğine inandığını ifade ettiğini söyledi.

Rusya Devlet Başkanı, Alman Başbakanı’nın Ukrayna'da krizin çözümü için çok şey yaptığına dikkat çekerek, “Bugün Rusya ve Almanya tarafından, Ukrayna’nın güneydoğusundaki temas hattındaki gerilimin artmasından duyulan büyük endişe dile getirildi. Bu konuyu müzakere ettik ve müzakerenin en yakın zamanda devam edeceğini umuyorum” dedi.   “Biz birlikte Donbas’a barışı yeniden getirme imkanını çok aradık” diyen Putin, “Maalesef bunu henüz başaramadık” diye ekledi.

Putin, gazetecilerin Aleksey Navalnıy ile ilgili sorularına da cevap verdi.

Navalniy’in siyasi faaliyetinden dolayı değil, yabancı ortaklara yönelik işlediği suçlardan dolayı mahkum edildiğini alınan kararın bir mahkeme kararı olduğu siyasi bir karar olmadığını söyledi.

Yolsuzlukla mücadelenin çok önemli bir konu olduğunu ama siyasi mücadele aracı olarak kullanılmaması gerektiğini belirtti.

Libya konusuna da değinen Putin, “Dünya toplumunun, Libya’da henüz elde edilemeyen pozitifliği korumak ve geliştirmek amacıyla tüm etkili siyasi güçlerle diyalogu sürdürmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.   Görüşmede İran’ın nükleer programıyla ilgili durumun da masaya yatırıldığını söyleyen Rusya Devlet Başkanı, “İran’ın nükleer programıyla ilgili durumu değerlendirirken Sayın Şansölye ile birlikte, İran'da yeni hükümet kurulduktan sonra, Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nı korumaya yönelik güçlü çabaların devam edeceği umudunu dile getirdik” ifadesini kullandı.   Putin, İran’ın yeni Devlet Başkanı İbrahim Reisi ile bu yakınlarda gerçekleştirdiği görüşmeyle ilgili Merkel’e bilgi verdiğini de sözlerine ekledi.

  Kuzey Akım-2’yi artık bitmiş sayabiliriz

Kuzey Akım-2 doğalgaz boru hattının sadece 15 kilometrelik kısmının kaldığını dile getiren Putin, “Artık bitmiş sayabiliriz” dedi. Kuzey Akım-2’nin siyasi proje olmadığını kaydeden Rus lider, “Bu hat, Ukrayna transitine göre 2 bin kilometre daha kısa ve bu modern, çevre dostu, temiz bir sistem. Bunlar boş laf değil” ifadesini kullandı. Putin, Kuzey Akım-2’de kullanılan yeni ekipmanın, atmosfere salınan hidrokarbon emisyonlarının miktarını önemli ölçüde azaltacağını söyledi.

Minsk anlaşması ve Normandiya formatı ile ilgili Merkel’le aynı görüşteyim

Ukrayna’nın güneydoğusundaki krize çözüm öngören Minsk anlaşması ve Normandiya formatı ile ilgili Merkel’le aynı görüşte olduğunu dile getiren Putin, “Barış elde etmek için başka aracımız yok. Çözümün nihai hedeflerine henüz ulaşmamış olmamıza rağmen bunun çok dikkatli ve saygılı bir şekilde ele alınması gerektiğine inanıyorum” dedi.   “Ukrayna tarafının resmi görüşmelerde basına bir şeyler, ülke içinde de farklı şeyler söylemesi bizi tedirgin ediyor” diyen Rus lider, “Ülke yetkililerin yaptığı açıklamalara bakmak yeterli. Bu açıklamalar, onların Minsk anlaşmasını hayata geçirme niyetinde olmadığını gösteriyor” diye ekledi.   Ukrayna hükümetinin parlamentoya sunduğu yeni yasa tasarısıyla ilgili Merkel’e bilgi verdiğini anlatan Putin, “Bu sır değil, parlamentonun sitesinde var. Tasarı kabul edilirse bu, Ukrayna’nın tek taraflı olarak Minsk sürecinden çıktığı anlamına gelecek. Tasarının bir kısmı değil, tümü Minsk anlaşmasına aykırı. Bu, Ukrayna’nın bu anlaşmadan çıktığı anlamına gelecek” ifadelerini kullandı.

Merkel: Görüş ayrılıkları olmasına rağmen birbirimizle konuşmaya devam etmeliyiz

Merkel, iki ülke arasında bazı konularda görüş ayrılıkları olmasına rağmen birbirleriyle konuşmalarının iyi olduğunu düşündüğünü ve gelecekte de Putin'le konuşmaya devam etme niyetinde olduklarını ifade etti.

Merkel, ikili ilişkiler, Libya konferansı ve Afganistan konularının gündemde olduğunu kaydetti.

Merkel'in son ziyareti

Merkel’in bugünkü Moskova ziyareti, neredeyse 16 yıldır iktidarda kalmasının ardından eylül ayında görevi bırakmasından önce Rusya’ya gerçekleştirdiği son ziyaret olma özelliğini taşıyor.

Doğu Almanya’da büyüyen Merkel, Rusça konuşabiliyor. İstihbaratçı olduğu yıllarda Dresden’de çalışan Putin de iyi derecede Almanca biliyor. Bunun iki liderin ilişkilerine ayrı bir boyut kattığı yorumları yapılıyor.

Merkel’in bundan önceki son Rusya ziyareti Ocak 2020’de gerçekleşmişti. Almanya Başbakanı, bugünkü Moskova ziyaretinden iki gün sonra, pazar günü de Ukrayna’da temaslarda bulunacak.