Zelensky Erdoğan’a Rusya’ya karşı yanında olsun diye ekonomik tavizler verdi
HABERRUS - Ukrayna ile Rusya arasındaki gerilimin had safhaya çıktığı bir dönemde, Ingiliz Başbakanı’nın Kiev ziyaretin hemen ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna ziyareti Rusya’da geniş yankı buldu.
Rus basını, Türkiye ile Ukrayna’nın savunma ve serbest ticaret anlaşmasına vurgu yaparak, hiç şüphesiz kazanan tarafın bariz bir şekilde Erdoğan olduğu görüşünü paylaşıyor.
Bazı Rus uzmanlar, Ukrayna’nın Türkiye'ye ağırlıklı olarak demir, tahıl ve sıvı yağ ürünleri ihraç ettiğini, varılan serbest ticaret anlaşmaları sonrası Rusya’nın Türkiye pazarındaki üstünlüğüne son verebileceğini belirtiyor.
Ukrayna’daki Muhalefet Platformu - Yaşam İçin Partisi üyesi Nikolay Skorik, İzvestia'ya verdiği demeçte, Ukrayna ile Türkiye arasında serbest ticaret anlaşmasında ihracat-ithalat operasyonlarındaki çıkar dengesinin ihlal edildiğini söylüyor.
Türkiye’nin Rus boru hattı üzerinden gazı bin metreküp başına 450 $'dan aldığını, Ukrayna’nın ise iki hatta üç kat daha pahalıya gaz tedarik ettiğini, bu durumun maliyetlere yansıdığını, Türk işletmelerin gümrüksüz Türkiye’den getirdikleri ucuz mallarla kısa sürede piyasaya hakim olacaklarını, Ukraynalı işletmelerin bu şartlarda rekabet etmesinin imkansız olduğunu, bu durumun ukraynalı küçük esnafı olumsuz etkileyeceğini söylüyor.
Ukraynalı muhalif politikacıya göre bu durum ilerleyen zamanlarda iflaslara ve düşen vergi gelirleri ve artan işsizlik biçiminde Ukrayna’ya yansıyacak. Türkiye ile bu koşullar altındaki bir anlaşma Ukrayna GSYİH'sında %1,5 düşüşe yol açabilecek.
Türkiye’ye siyasi duruşu için ekonomik tavizler verildi
Ukrayna makamlarının bu anlaşmayı, ekonomik anlamda ülkenin zararına olsa bile, yalnızca siyasi nedenlerle Türkiye’ye verilmiş bir taviz olduğuna inanılıyor.
Muhalif Ukraynalı siyasetçi, Türkiye’nin Rusya ile olan ihtilafta Ukrayna tarafında varsayımsal katılımına karşılık olarak bu tavizlerin verildiği, ancak Zelensky'nin bu yanılsamasının bedelini Ukraynalı işletmelerin devasa iflası, vergi gelirlerinin düşmesi, dış borçların artması, işsizlik ve işçi göçünün artmasıyla ödeyeceğini söyledi.
Ukraynalı ekonomist Oleksiy Kushch, ‘‘Ağırlıklı olarak hammadde ihraç ediyoruz. Hurda metalimizi, gıda sanayi atıklarımızı, ayçiçek yağımızı rahatlıkla satmaya devam edebiliriz. Ama Türk malına açılmak... Bu, son yıllarda yeniden canlanmaya başlayan Ukrayna hafif sanayisini yok olmanın eşiğine, üst düzey sanayilerin yeniden canlandırılmasını imkansız hale getirebilir. Bu koşullar altında, kendinize ait bir şey yaratmanız kârsız hale gelecek” diyor.
Gorchakov Vakfı’ndan araştırmacı uzman Maxim Borodenko, Türk tarafının bu anlaşmadan açıkça yararlandığını belirterek: ‘’Türkiye’nin üreticileri çok uygun koşullarda ihracat yapabilecekler, çünkü STA anlaşması şartlarına göre vergiler taraflarca son derece dengesiz bir şekilde iptal ediliyor ve azaltılıyor. Aynı zamanda, hem sanayi hem de tarım ürünlerinin Ukraynalı üreticileri, yüksek gaz fiyatları, devlet desteğinin olmaması ve ayrıca ithalat akışı nedeniyle bugün ciddi bir kriz yaşıyorlar.’’
Borodenko, Kiev'in büyük olasılıkla bu adımı dış politika arenasında Ankara’nın verdiği desteğin devam etmesi ve askeri-teknik alanda işbirliğini derinleştirmek için attığına inanıyor.
Ukrayna’nın, Bayraktar TB2 İHA'larının sayısını artırmak istemesi ve bu sistemlerin belirli bir ölçüde yerelleştirilmesi ile montaj üretiminin organizasyonu üzerinde anlaşmaya varmaya çalışarak kendisini bu alanda mümkün olduğunca geliştirmeyi hedefliyor.
Erdoğan neden Ukrayna ile dostluğa ihtiyaç duyuyor?
MGIMO Profesörü Andrey Kazantsev, Türkiye’nin adeta Rusya’yı arkasında bıçakladığını iddia ederek Serbest Ticaret anlaşmasının Erdoğan'ın politikasının bir ürünü olarak tanımlanabileceğini söylüyor. Erdoğan’ın siyasi ve ekonomik nüfuzunu genişletmek için her yerde fırsatlar aradığını ancak Rusya’nın buna nasıl bakacağını gerçekten umursamadığına vurgu yapıyor.
‘‘Erdoğan tamamen durumsal bir ortak. Hatta diyebilirim ki bir oportünist" diyen Rus uzman, Türkiye Cumhuriyeti'nin şu anda siyasi krizle örtüşen bir ekonomik kriz yaşadığı gerçeğine dikkat edilmesini tavsiye ediyor.
Erdoğan’ın ve partisinin popülaritesinin azaldığını ve yeniden seçilmesiyle ilgili büyük sorunlar yaşayabileceğini hatırlatarak halkın ülkenin doğru yönde ilerlediğini hissetmesi için belirli olaylar yaratması gerektiğine dikkat çekiyor.
Siyaset bilimci Denis Denisov, Izvestia'ya verdiği demeçte, Türkiye'nin barışı koruma girişimlerinin son derece dikkatli bir şekilde ele alınması gerektiğini, çünkü Ankara'nın kendi jeopolitik hedeflerinin peşinde olduğunu vurguluyor.