Rus Dış İstihbaratı: Nükleer Caydırıcılık Uyarımızı Batı Duydu

HABERRUS - Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Direktörü Sergei Naryshkin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in geçtiğimiz hafta yaptığı nükleer caydırıcılık uyarısının Batı’da yankı bulduğunu belirtti.

Naryshkin, bu uyarının Batılı başkentlerde dikkate alındığını ve Rusya’nın kırmızı çizgilerinin aşılmaması gerektiği konusunda Batı’nın çoğunluğunun bilinçlendiğini ifade etti.

Genişletilen Nükleer Doktrin ve Uyarılar

25 Eylül 2024’te gerçekleşen Rusya Güvenlik Konseyi toplantısında Putin, Rusya’nın nükleer doktrinini genişletme niyetini açıkladı. Bu genişleme, sadece nükleer devletlerden gelen tehditleri değil, nükleer olmayan devletlerin bir nükleer güçle işbirliği içinde Rusya’ya karşı saldırı düzenlemelerini de kapsayacak şekilde yapıldı. Bu tür bir saldırı, Rusya tarafından nükleer bir tehdit olarak değerlendirilecek.

Putin’in uyarısı, özellikle Batı’da sorumsuzca hareket eden politikacılara yönelikti.

Naryshkin’e göre, SVR’nin edindiği bilgilere dayanarak, bu uyarı Batı’daki çoğu başkentte ciddiye alındı.

Ancak Naryshkin, hala Rusya’nın kırmızı çizgilerini aşmayı deneyen politikacıların varlığına dikkat çekti ve bunun tehlikeli bir yol olduğunu vurguladı.

Nükleer Doktrinin Güncellenmesi ve Batı’nın Tepkisi

Putin’in açıklamasının ardından Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Rusya’nın dost olmayan ülkelere yönelik bu uyarıyı “nükleer olmayan yollarla bile Rusya’ya saldırının sonuçlarına dair bir sinyal” olarak gönderdiğini açıkladı.

Bu sinyal, özellikle Batı’nın Ukrayna’ya uzun menzilli silahlar sağlama konusunda nasıl hareket edeceğini gözlemleyerek değerlendirilecek.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov da bu sinyalin Batı’da nasıl karşılandığını anlamanın, Batılı ülkelerin Ukrayna’ya uzun menzilli silahlar sağlama kararlarına bakılarak anlaşılacağını belirtti.

Batı’nın Yanılgısı

Naryshkin’e göre, bazı Batılı politikacılar, Rusya’nın stratejik bir yenilgiye uğratılabileceğini düşünerek Rusya’nın kırmızı çizgilerini ihlal etmenin mümkün olduğuna inanıyor.

Ancak Naryshkin, bu yaklaşımın büyük bir hata olduğunu vurguladı ve Batı’nın Ukrayna’ya sağladığı uzun menzilli, yüksek hassasiyetli silahların, Rusya’nın bu tür tehditlere karşı nasıl tepki vereceğine dair yanlış bir algı oluşturduğunu belirtti.

Bu gelişmeler, Rusya’nın nükleer caydırıcılık politikasının daha geniş bir çerçevede Batı’ya karşı bir uyarı olarak güçlendirildiğini ve bu uyarının dikkate alındığını gösteriyor. Ancak Batı’nın nasıl bir strateji izleyeceği ve Ukrayna’daki askeri yardımların nasıl şekilleneceği, bu uyarıların ne kadar etkili olduğunun bir göstergesi olacak.