NATO’dan Türkiye’nin BRICS Üyelik Talebine İlişkin Açıklama
HABERRUS - NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Türkiye’nin BRICS ile işbirliği yapma hakkına sahip olduğunu belirtti.
Ancak bu durumun NATO ülkeleri arasında tartışmalara neden olabileceğini de vurguladı.
Türkiye’nin BRICS ile İşbirliği Hakkı
Estonya ziyareti sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Türkiye’nin BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) ülkeleriyle münasebetlerine değindi.
Rutte, Türkiye’nin BRICS ile işbirliği yapmasının NATO ile çelişmediğini ifade etti.
Bu işbirliğinin Türkiye’nin bağımsız bir devlet olarak hareket etme hakkı çerçevesinde değerlendirildiğini vurguladı.
Türkiye’nin BRICS ile ortaklık geliştirmesinin ittifak içindeki konumunu etkilemeyeceğini belirten Rutte, Türkiye’nin böyle bir hakka sahip olduğunu şu sözlerle ifade etti:
“NATO 32 demokrasiden oluşuyor. Elbette bazı konularda tartışmalar olabilir. Ancak Türkiye’nin BRICS ortaklarıyla çalışmasını biliyoruz ve bunu yapmaya hakları var.”
BRICS İlişkileri NATO’da Tartışma Yaratabilir
Rutte, Türkiye’nin BRICS ile olan ilişkilerinin NATO ülkeleri arasında tartışmalara yol açabileceğini de sözlerine ekledi. Ancak bu durumun Türkiye’nin NATO üyeliğiyle ilgili büyük bir sorun oluşturmayacağını söyledi. Rutte, Türkiye’nin NATO’nun önemli bir müttefiki olduğunun altını çizerek, NATO’nun Türkiye ile ilişkilerinde herhangi bir değişiklik beklenmediğini şu şekilde ifade etti:
“Türkiye her zaman NATO’nun bir parçasıdır ve öyle kalacaktır. NATO Türkiye’de, Türkiye de NATO’da çok popüler. Dolayısıyla müttefikimiz oldukları için çok mutluyuz.”
Türkiye-NATO İlişkileri Güçlü Kalmaya Devam Edecek
Rutte’nin bu açıklamaları, Türkiye’nin NATO içindeki rolünün sağlam kalacağını ve BRICS ile ilişkilerinin bu ittifaka zarar vermeyeceği yönünde bir güvence olarak algılandı.
Türkiye’nin BRICS ülkeleriyle işbirliği geliştirmesi, NATO’nun genel politikalarıyla çelişmiyor ve NATO Genel Sekreteri’nin de belirttiği gibi, bu tür tartışmalar ittifak içindeki demokratik süreçlerin bir parçası olarak değerlendiriliyor.