Trump, Putin ile Görüşeceği Tarihi Açıkladı

HABERRUS - ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile 18 Mart’ta telefon görüşmesi yapacağını duyurdu.

Reuters haber ajansına göre, Trump bu açıklamayı Florida’dan Washington’a yaptığı uçuş sırasında gazetecilere yaptı.

Trump, görüşmede Ukrayna’daki çatışmalar bağlamında toprak meselesini ve nükleer santrallerin kontrolünü gündeme getireceğini belirtti. Hafta sonu boyunca bu konuda yoğun çalışma yürütüldüğünü söyleyen Trump, savaşın sona erdirilmesi konusunda umutlu olduğunu dile getirdi:

“Bu savaşı sona erdirip erdiremeyeceğimizi görmek istiyoruz. Belki başarırız, belki başaramayız, ancak çok iyi bir şansımız olduğunu düşünüyorum.”

Trump daha önce, 11 Mart’ta Putin ile bir telefon görüşmesi yapmayı planladığını söylemişti, ancak bu görüşme gerçekleşmedi. Beyaz Saray’ın Orta Doğu özel temsilcisi Steve Witkoff, iki liderin bu hafta içinde “iyi ve yapıcı bir görüşme” yapacağını öngördüğünü belirtti. Witkoff’a göre, ABD’nin arabuluculuğu sayesinde Ukrayna ve Rusya’nın pozisyonları yakınlaşmaya başladı ve önümüzdeki haftalarda bir ateşkes mümkün olabilir.

Eğer planlanan görüşme gerçekleşirse, bu, Trump’ın ikinci kez Putin ile doğrudan konuşması olacak. İlk görüşme 12 Şubat’ta yapılmıştı.

Witkoff, geçtiğimiz günlerde Moskova’ya giderek Putin ile görüştü. Trump, bu görüşmelerin “olumlu ve verimli geçtiğini” belirterek, Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesi konusunda iyimser olduğunu söyledi.

Öte yandan, Trump yönetimi 11 Mart’ta Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde Ukraynalı yetkililerle bir araya geldi. Ukrayna tarafı, 30 günlük bir ateşkesi kabul etmeye hazır olduğunu duyurdu.

Putin ise, ateşkes fikrine açık olduğunu ancak bunun uzun vadeli barışı sağlaması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Ukrayna ordusunun Kursk bölgesindeki durumu, cephe hattının kontrolü ve Ukrayna’nın ateşkesi askeri güçlerini güçlendirmek için kullanıp kullanmayacağı gibi konuların ele alınması gerektiğini ifade etti.

Trump, Putin’in açıklamalarını “umut verici ama tam olarak yeterli değil” şeklinde değerlendirdi.