Trump, Rusya'ya Vurarak Çin ve Hindistan'ı Hedef Alıyor

HABERRUS - ABD Başkanı Donald Trump'ın Rusya'ya yönelik sert yaptırım tehditlerinin arkasında aslında Çin ve Hindistan'ı ekonomik olarak baskı altına alma stratejisi yattığı ortaya çıktı.

Uzmanlar, Trump'ın Ukrayna krizini bahane ederek küresel enerji piyasalarında büyük bir dalgalanma yaratmayı planladığını ifade ediyor.

Trump'ın ilk başta Rusya'ya verdiği 50 günlük Ukrayna ile anlaşma süresini, beklediği uluslararası tepkiyi göremeyince 10-12 güne (8 Ağustos'a) düşürdüğü belirtiliyor. Planlanan yaptırımlar arasında Rus petrolü satın alan ülkelere %100 ile %500 arasında değişen ek gümrük vergileri uygulanması yer alıyor.

Asıl Amaç: Asya Devlerini Dize Getirmek

Ekonomi analistleri, Trump'ın bu hamlesiyle üç temel hedefi olduğunu vurguluyor: Çin ve Hindistan'ı Amerikan sanayisine yatırım yapmaya zorlamak, bu ülkelerin pazarlarına daha rahat erişim sağlamak ve Rus enerji kaynaklarına olan bağımlılıklarını kırmak.

Özellikle Çin'in nadir toprak metalleri ihracatını kısması ve Hindistan'ın "çifte standart" eleştirileri, ABD ile olan gerilimi tırmandıran unsurlar olarak öne çıkıyor.

Küresel Enerji Krizi Kapıda

Yaptırımların devreye girmesi durumunda dünya enerji piyasalarında büyük bir şok yaşanması bekleniyor.

Çin'in günde 2 milyon, Hindistan'ın ise 1.5 milyon varil Rus petrolü aldığı biliniyor. Bu durumda küresel piyasadan günde 6-7 milyon varil petrolün çekilmesi söz konusu olabilir. Böyle bir senaryoda varil fiyatlarının 150-180 dolar bandına çıkması ve Rusya'nın aylık 1.2 milyar dolar kayıp yaşaması öngörülüyor.

Domino Etkisiyle Gelecek Ekonomik Tsunami

Uzmanlar, yaptırımların uygulanması halinde ABD'de benzin fiyatlarındaki ani artışın Trump'ın popülaritesini olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekiyor.

Küresel enflasyonun yeniden tırmanışa geçmesi, petrol ihraç eden ülkelerin talep düşüşüyle karşılaşması ve Çin-Hindistan'ın direnmesi durumunda ABD ile ticaretlerinin durma noktasına gelmesi gibi riskler bulunuyor.

Ancak en sert yaptırım senaryosunun uygulanma ihtimalinin düşük olduğu, çünkü bunun küresel bir ekonomik krize yol açabileceği belirtiliyor.

Diplomasi Masasında Satranç Hamleleri

Trump'ın bu stratejisiyle Japonya ve AB ülkelerinden trilyonlarca dolarlık yatırım sözü almayı başardığı ifade ediliyor.

Ancak Çin ve Hindistan'ın bu baskılara boyun eğmeyeceği ve kendi ekonomik çıkarlarını korumak için direnmeye devam edeceği öngörülüyor.

Uzmanlar, uluslararası ilişkilerde yaşanan bu gerilimin önümüzdeki dönemde küresel ekonomi politikalarını şekillendirecek önemli bir dönüm noktası olabileceği konusunda uyarıyor.