Rusya-Azerbaycan İlişkilerinde Normalleşme Nasıl Başladı?
HABERRUS– Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 8-10 Ekim tarihleri arasında Tacikistan’a gerçekleştirdiği üç günlük ziyaret, Rusya-Tacikistan ilişkilerinin yanı sıra, Rusya-Azerbaycan ilişkilerinin normalleşmesi açısından da kritik öneme sahipti.
Putin, ziyaret sırasında üç farklı zirveye katıldı: Rusya-Tacikistan ikili zirvesi, Orta Asya ülkeleriyle "Rusya-Orta Asya" zirvesi ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) liderler zirvesi.
Rusya ve Tacikistan Arasındaki Göçmenlik Anlaşmaları
Putin’in Tacikistan Devlet Başkanı Emomali Rahmon ile yaptığı ikili görüşmelerde, 16 ikili anlaşma imzalandı. Bu anlaşmalardan ikisi göçmenlik konusunu ele alıyor:
Rusya ve Tacikistan’ın İçişleri Bakanlıkları’nın yasal statülerine dair anlaşma:
- İki ülke, birbirlerinin İçişleri Bakanlıkları temsilciliklerini açacak.
- Rusya İçişleri Bakanı Vladimir Kolokoltsev, bu anlaşmanın, iki ülke arasındaki işbirliğini güçlendireceğini belirtti.
Tacikistan’dan Rusya’ya gelen işçi göçmenlerin tıbbi muayenesi anlaşması:
- Rusya, Tacikistan’dan gelen işçilerin sağlık kontrollerini sıkılaştıracak.
- Moskova’daki İçişleri Bakanlığı, 2025’in ilk dokuz ayında, çevreleri için tehlikeli hastalıklara sahip 4.500 yabancı vatandaşın Rusya’dan "uzaklaştırıldığını" açıklamıştı.
Göçmenlik konusu, Mart 2024’te Moskova’daki Krokus City Hall saldırısının ardından daha da önemli hale geldi. Saldırıyla ilgili olarak tutuklanan dört kişiden üçü Tacikistan kökenliydi.
Rusya, bu olaydan sonra göç politikalarını sıkılaştırdı. Tacikistan ise, vatandaşlarının Rusya sınırını geçerken karşılaştıkları zorluklar nedeniyle endişelerini dile getirdi.
Nisan 2024’te Tacikistan Dışişleri Bakanlığı, Rusya büyükelçisini çağırarak, vatandaşlarının sınırda karşılaştıkları "kitle halinde haksız retler" konusunu görüştü.
Tacikistan yetkilileri, 2024 yılında vatandaşlarına Rusya’ya seyahat etmelerini geçici olarak erteleme tavsiyesinde bulundu.
Ancak, Putin ile Rahmon’un görüşmesinde, göçmenlik konusundaki işbirliğinin "yapıcı bir çizgide ilerlediği" vurgulandı.
Putin, Rusya’da 1 milyondan fazla Tacikistan vatandaşının yaşadığını ve çalıştığını hatırlatarak, "Onlara layık çalışma ve sosyal koruma koşulları sağlamaya çalışıyoruz" dedi.
Siyasi analist Arkadiy Dubnov, Rusya ve Tacikistan arasındaki göçmenlik anlaşmalarının, bu ziyaretin en önemli sonuçlarından biri olduğunu belirtti. "Rus toplumundaki anti-göçmen eğilimleri göz önüne aldığımızda, bu anlaşmaların önemi daha da artıyor" dedi. Dubnov, görüşmelerde Afganistan’dan gelen tehditlerin artık gündemde olmadığına dikkat çekti."Bu, Rusya’nın Afganistan’daki Taliban yönetimini diplomatik olarak tanımasıyla ilgili olabilir" dedi.
Rusya ve Azerbaycan İlişkilerinde Krizi Aşma Adımları
Putin’in Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ile görüşmesi, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi açısından büyük önem taşıyordu. İki lider, son olarak bir yıl önce Moskova’daki BDT zirvesinde bir araya gelmişti. Ancak, Aralık 2024’te Azerbaycan Havayolları’na (AZAL) ait bir uçağın Aktav’da düşmesi, ilişkileri germişti.
Kazakistan, uçağın düştüğü topraklar üzerinde soruşturmayı yürütüyor. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) kurallarına göre, soruşturma sonuçları Aralık 2025’te açıklanacak.
Bakü, uçağın düşmesinin nedeninin, Rusya hava savunma sistemlerinin Grozni Havalimanı’na yönelik İHA saldırılarını püskürtme girişimi sırasında meydana geldiğini iddia ediyor. Aliyev, Rusya’dan özür dilemesini, sorumluların cezalandırılmasını ve tazminat ödenmesini talep etmişti.
İlişkileri daha da geren diğer olaylar şunlardı:
- Şubat ayında Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Bakü’deki "Rus Evi"nin kapanmasını talep etti.
- Haziran ayında Yekaterinburg’da, 20 yıl önce işlenmiş bir cinayetle ilgili olarak birkaç Azerbaycan vatandaşı gözaltına alındı.
- Buna karşılık Azerbaycan’da Rus vatandaşları gözaltına alındı.
- Yekaterinburg’daki Azerbaycan diasporası lideri Şahin Şıhlinski ve oğlu da gözaltına alındı.
Ancak, 7 Ekim’de Aliyev, Putin’e doğum günü nedeniyle telefon ederek, ilişkilerin düzelmesine yönelik ilk adımı attı. İki liderin Duşanbe’deki geçici ikametgahında gerçekleşen görüşmesi, uçağın düşmesi konusu ile başladı.
Putin, Aliyev ile yaptığı telefon görüşmesinde, "Trajedinin Rusya gökyüzünde meydana gelmesinden dolayı özür dilediğini" ve "ölülerin ailelerine en içten taziye mesajlarını ilettiğini" hatırlattı. Daha sonra, kazanın nedenlerini açıkladı:
- O sırada Ukrayna İHA’sının hava sahasında bulunması.
- Rus hava savunma sistemindeki teknik arızalar.
Putin, "Fırlatılan iki füze, uçağı doğrudan vurmadılar — eğer vurmuş olsalardı, uçak anında düşerdi — ancak muhtemelen kendi kendini imha eden füzelerin parçaları, uçağı 10 metre mesafeden vurdu" dedi. Rusya’nın, tazminat ödemeleri ve sorumlu kişilere yasal değerlendirme yapılması konusunda gereken her şeyi yapacağını vurguladı.
Daha sonra, karşılıklı çıkarlar ve ticari-ekonomik ilişkiler konusuna geçildi.
Putin, "Uçağın düşmesiyle ilgili tüm nüanslara rağmen, ilişkilerimiz başarılı bir şekilde gelişmeye devam ediyor" dedi.
Görüşmenin sonunda, Rusya ve Azerbaycan arasındaki işbirliğinin yeniden tesis edilmesi ve "ilişkilerimizin ruhunda, ittifakımızın ruhunda devam etmesi" umudunu dile getirdi.
Aliyev de, uçağın düşmesiyle ilgili bilgiler için Putin’e "özel teşekkürlerini" iletti. "Trajediyi, Sankt-Peterburg’daki gayri resmi BDT toplantısına giderken, uçağın içindeyken öğrendim ve sizinle hemen iletişime geçtim" dedi. "Bu durumu kişisel olarak kontrol ettiğiniz için teşekkür ederim. Soruşturmanın objektif bir şekilde yürütüleceğinden şüphemiz yok" ifadelerini kullandı.
Uzmanlar: Rusya ve Azerbaycan İlişkileri Yeniden Başlıyor
Rusya ve Azerbaycan liderlerinin Duşanbe’deki görüşmesi, iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden başlatılmasının habercisi olarak değerlendiriliyor. Azerbaycanlı siyasi analist Farhad Mamedov, "İki tarafın, ilişkilerdeki krizin dibe vurduğunu kabul ettiğini ve bundan sonra bir toparlanma sürecine girileceğini" söyledi. "İlişkilerin, yeni bir normalleşme koşullarında, birbirinden maksimum beklentiler yerine daha gerçekçi beklentilerle şekilleneceğini" belirtti.
Başka bir Azerbaycanlı siyasi analist Tofik Abbasov ise, "Komşular arasındaki gerginliğin uzun süre devam edemeyeceğini, çünkü ortak gündemimizde acil konular, ortak programlar ve projeler olduğunu"** vurguladı.
"Tarafların pozisyonlarını tanıyan umut verici bir konuşma başladı. İki liderin de ilişkilerimizdeki engelleri kaldırmak ve diyaloğu alışıldık seyrine döndürmekle ilgilendiklerini düşünüyorum" dedi.
İlk iyileşme işaretleri, ertesi gün, 10 Ekim’de görüldü.
"Kommersant" gazetesi, Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Yuri Uşakov’a dayanarak, Azerbaycan yetkililerinin, Temmuz sonunda dolandırıcılık, yasadışı girişimcilik ve suç yoluyla elde edilen mal varlığının aklanması suçlamasıyla tutuklanan "Sputnik Azerbaycan" Genel Yayın Yönetmeni Igor Kartavıh’ı serbest bıraktığını bildirdi.
Rusya da, Azerbaycan vatandaşlarından birini serbest bıraktı, ancak ismi açıklanmadı. Ancak, Yekaterinburg’daki mahkeme, Şahin Şıhlinski’nin tutukluluğuna itirazını reddederek, 30 Aralık’a kadar gözaltında kalmasına karar verdi.
BDT+ Formatının Geleceği
BDT zirvesinde, yeni bir format olan "BDT+" tartışıldı. **Bu format, BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) gibi, üçüncü ülkelerin resmi üyelik olmaksızın bu organizasyonların çalışmalarına katılmasını öngörüyor. **Bu fikir, geçen yıl Moskova’daki BDT zirvesinde Kazakistan Devlet Başkanı Kasım Cömert Tokayev tarafından önerilmişti.
Tokayev, "BDT’nin dünya arenasındaki otoritesi artıyor. Geçen yıl BDT’nin gözlemci ve ortak statüleri kuruldu, bu da organizasyonumuzun açık ve olgun olduğunu gösterdi" demişti.
Duşanbe’deki zirvede, BDT liderleri 19 belge imzaladı. Bunlar arasında "BDT Artı" formatının kurulması ve ŞİÖ’nün BDT’de gözlemci statüsü alması da yer alıyor. Hangi ülkelerin BDT+ formatına katılacağı henüz belli değil.
Siyasi analist Arkadiy Dubnov, BDT zirvesinin artık "rutin ve sembolik bir etkinliğe" dönüştüğünü belirtti. "Ancak, Rusya’nın BDT+ formatını oluşturma fikri, etkisi altına almak istediği ülkeleri bu yapıya çekme çabasının bir yansıması" dedi.
Dubnov, "Endüstriyel olarak gelişmiş ‘Batı kolektifi’ devletlerinin hakimiyetinden memnun olmayan ülkelerin bir araya gelmesi, dünya düzeninin yeniden şekillenmesi sürecinde bir trend haline geldi" diye ekledi.
Ancak, "BDT’nin mevcut haliyle böyle bir konsolidasyon için çekici bir çekirdek olup olmadığından şüpheliyim" ifadesini kullandı.
Sonuç: İlişkilerde Yeni Bir Sayfa Mı Açılıyor?
Rusya ve Azerbaycan arasındaki görüşmeler, iki ülke ilişkilerinin normalleşme sürecine girdiğine işaret ediyor. Göçmenlik anlaşmaları, ekonomik işbirliği ve BDT+ formatı gibi konular, bölgedeki işbirliğinin geleceğini şekillendirecek.
"Rusya ve Azerbaycan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi, bölgedeki istikrar ve ekonomik işbirliği için kritik öneme sahip. BDT+ formatı ise, Rusya’nın etkisini genişletme çabalarının bir parçası olarak görülüyor."