İşte saygılı biri; ama evde çok kırıcı
İş hayatında, sosyal hayatta saygılı ve kontrollü gözüken kişilerin, aile içinde öfke patlamaları yaşaması, dürtü kontrol bozukluğunun habercisidir. Bu insanlar sonunu düşünmeden hareket eder. Toplum kurallarını, görgü kurallarını hiç dikkate almaz. Sosyal çevresinde uyumlu gibi gözükse de evlilik hayatında büyük sıkıntılar yaşarlar.
İş hayatında, sosyal çevresinde kontrollü, saygılı görünen eşler ve babaların, aile içinde kontrolsüz öfke davranışları sergilemeleri çocuklarda korku ve travmaya sebep olur. Bazen yemeğin az ya da çok pişmiş olması, bazen bir eşyanın yerinin değişmiş olması ya da annenin masumca söylediği bir söz başlatabilir bu kâbusu. Bunları yaşayan bir anne, "Zaten o patlamaya hazır bir bomba, herhangi bir şey onun için sadece bir bahane." diyebilir. Görüşmeye annesi ile beraber gelen küçük çocuk, koltuğa oturur oturmaz, "Ben küfür etmeyi babamdan öğrendim. Biliyor musun benim annemle babam çok kavga ediyorlar. Kavga ettiklerinde babam çok küfür eder. Hepsini ondan öğrendim. Bütün kavgaları babam başlatıyor. Ben büyüyünce evlenmeyeceğim, baba da olmayacağım." diye ardı arkasına sıralıyor içindekileri. Bir başka anne ise "Çocuğum babası gibi olsun istemiyorum. Eşim aslında iyi bir insan ancak bu sorunu yüzünden ne çocuğum için iyi bir baba, ne benim için iyi bir eş olabiliyor. Belki de ailesi geçmişte bu sorununun üzerine düşmüş olsaydı, bu problemleri yaşamıyor olurduk. Bizim mutsuzluğumuz kayınvalidemleri, benim ailemi de etkiliyor. Geçmişte çözülmeyen problem, kaç kişinin huzursuzluğuna neden oluyor. Bu yüzden "Çocuğumun dürtü kontrol sorununu çözmek istiyorum." diyor. Peki dürtü kontrol bozukluğu nedir?
Dürtü kontrol bozukluğu, sonunu düşünmeden hareket etmektir. O anda içinden nasıl davranmak geliyorsa öyle davranmaktır. Toplum kurallarını, sosyal ahlak ve görgü kurallarını, otoritenin kurallarını ya da karşısındaki kişinin isteklerini ve duygularını dikkate almadan kendi isteğine, dürtülerine göre hareket etmektir. Sabırsızlıkları, sırasını beklemekte güçlük çekmeleri, karşısındaki kişinin duygularını dikkate almamaları belirgin özellikleridir.
İçinden gelen dürtüleri durduramadıkları, kendilerini kontrol edemedikleri için sosyal ortamlarda güçlük yaşarlar. İsteklerini, öfkelerini ertelemede güçlük çekerler. Zarar verdiğini bildiği halde tekrar tekrar aynı davranışı sergilemeleri, tüm uyarılara ve telkinlere rağmen davranışlarına devam etmeleri en dikkat çekici özellikleridir.
Markette annesi istediği oyuncağı almadı diye bağırıp çağıran, hasta olmasına rağmen dondurma yemek için kıyametleri koparan, sinirlendiğinde elinde ne varsa fırlatıp atan, bir türlü ikna edilemeyen, otoriteyi ve kuralları reddeden çocuklar genellikle "dürtü kontrol" sorunu yaşıyordur. Küçükken ailelerine büyük güçlükler yaşatan fakat ailesi tarafından çeşitli sebeplerle tedaviye başlatılmamış olan dürtü bozukluğu olanlar, yetişkin olduklarında iş hayatında sosyal ortamlarda kendilerini maksimum derecede kontrol etmeye zorladıkları için, evde ailesine karşı kontrolsüzlüğü ve tahammülsüzlüğü artmaktadır.
Peki aileler ne yapmalıdır? Anne-babanın ortak hareket ederek tutarlı takip edecekleri kurallar koymaları çok önemlidir. Kurallar sayıca az olup, pekiştiricilerle desteklenmelidir. Baş edilemeyen durumda uzman desteğine başvurmakta geç kalınmamalıdır.