HABER YORUM: Washington ve Moskova’nın Ukrayna Çözümü Bahara Mı Kaldı?

HABERRUS - ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’ın Ukrayna özel temsilcisi olarak atanması beklenen Keith Kellogg, Fox News’e verdiği röportajda Ukrayna’daki çatışmanın sona erdirilmesi konusundaki görüşlerini ve olası zaman çizelgesini paylaştı.

Kellogg, barışın 100 gün içinde sağlanmasını gerçekçi bir hedef olarak tanımlarken, ABD’nin Moskova’ya taviz vermeyeceğini ve Ukrayna’nın “kurtarılacağını” söyledi.

Buna karşın Donald Trump, daha önce Ukrayna’daki savaşı 24 saat içinde sona erdirme vaadini gözden geçirerek, barışın sağlanmasının altı ay sürebileceğini belirtmişti.

Öte yandan, Moskova, Ukrayna ile ilgili gelecekteki anlaşmanın, Rusya ile Batı arasında yeni bir uluslararası güvenlik sistemi oluşturulmasını içermesi gerektiğini savunuyor.

Kellogg’un Barış Hedefi: 100 Gün

Keith Kellogg, Fox News’e verdiği röportajda Donald Trump’ın barışı hızla sağlamaya kararlı olduğunu belirtti:

“Bu işi mümkün olan en kısa sürede bitirmek istiyor. Yakın gelecekte bunu başaracağına inanıyorum. Hem kişisel hem de profesyonel düzeyde bir hedef belirlemek istiyorum: Barışı 100 gün içinde sağlamak.”

Trump yönetiminin diplomasisinin, Joe Biden dönemindeki yaklaşımdan farklı olacağını vurgulayan Kellogg, Biden’ı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile iki yılı aşkın süre boyunca doğrudan bir görüşme yapmamakla eleştirdi.

Kellogg, Trump’ın Moskova ile doğrudan diyalog başlatacağını ifade etti.

Bu açıklamalar, iki ülke arasında krizin yönetimi ve çözümüne dair diplomasinin yeniden kurulacağı anlamına geliyor.

Trump: “Bu Biden’ın Fiyaskosuydu”

Donald Trump, Ukrayna’daki çatışmanın sıcak bir savaşa dönüşmesinin sorumluluğunu selefi Joe Biden’a yüklüyor. Son yaptığı açıklamada Trump, çatışma başlamadan önceki ABD-Rusya görüşmelerinin yanlış yönetildiğini ve savaşın bu nedenle başladığını söyledi:

“Biden’ın müzakereleri öyle bir şekilde yürütüldü ki sonuç savaş oldu. Ve bu ciddi bir savaş haline geldi.”

Ukrayna’daki çatışmayı çözmenin başlangıçta olduğundan daha karmaşık hale geldiğini belirten Trump, “Bu artık çok daha karmaşık bir sorun. Başlangıçtaki durumdan çok daha zor bir noktadayız.” ifadelerini kullandı.

Trump'ın bu açıklamaları, krizin beklenildiği gibi kısa sürede çözüme kavuşmaktan uzak olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Bu açıklamalar, Trump'ın başkan adaylığı döneminde yaptığı 'Krizi 24 saat içinde çözerim' açıklamalarından daha gerçekçi bulunuyor.

Moskova ile Olası Görüşmeler

Donald Trump, Vladimir Putin ile görüşme niyetini ifade etse de henüz herhangi bir kesin tarih vermedi.

Putin ise Trump ile görüşmeye hazır olduğunu, ancak tarihin belirsiz olduğunu belirtti.

Rusya, Ukrayna ile ilgili bir barış anlaşmasının, Batı ile yapılacak daha geniş kapsamlı bir güvenlik anlaşmasının parçası olması gerektiğini her defasında yeniliyor.

Trump’ın ekibi ise Ukrayna ve NATO konularını kapsayan, Moskova ve Washington’un “kırmızı çizgilerini” içeren büyük bir güvenlik anlaşmasının mümkün olabileceğini ifade etti.

Trump'ın ekibinden gelen bu açıklamalar, Moskova ile uzun vadeli varılacak anlaşmanın zeminin hazırlandığını akıllara getiriyor.

Biden Yönetimi de Barış Görüşmelerine Açık

Donald Trump ve ekibinin eleştirilerine rağmen, Biden yönetimi de Ukrayna konusunda barış müzakerelerinin gerekliliğini dile getirdi. CNN’e konuşan kaynaklar, ABD’nin Kiev’e yaptığı askeri desteğin, Ukrayna’nın gelecekte Moskova ile yapılacak görüşmelerdeki pozisyonunu güçlendirmeyi amaçladığını belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de Fransa’ya yaptığı veda ziyaretinde, yeni gelen Trump yönetiminin barış için elverişli fırsatlar bulacağını söyledi: “Bir sonraki yönetim bu girişimleri devam ettirirse, bunun ABD’nin çıkarına olacağına inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

Sonuç olarak; her iki tarafın da barış için adımlar atmaya açık olmasına rağmen, Washington ve Moskova arasında hızlı bir uzlaşma beklenmiyor.

Ancak tarafların açıklamalarının bir birine örtüşür olması, kısa vadede olmasa da önümüzdeki aylarda tarafların bir araya gelerek diplomasi kanallarını aktif olarak kullanacağını gösteriyor.

Ukrayna’daki çatışmanın sona erdirilmesi, yalnızca bölgesel bir çözüm değil, aynı zamanda Batı ile Rusya arasında yeni bir güvenlik düzenlemesini de gerektiriyor.