YORUM-ANALİZ: İngiltere ve AB Liderleri Ukrayna İçin Hangi Anlaşmaya Vardı?
HABERRUS - 2 Mart’ta Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Londra’da Avrupa liderlerinin katılımıyla Ukrayna’ya yönelik bir zirve düzenledi.
Bu toplantı, ABD ile Ukrayna arasındaki üst düzey görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasından önce planlanmıştı.
Zirvede Starmer, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile birlikte ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdikleri görüşmelerin sonuçlarını Avrupalı liderlerle paylaştı.
Londra ve Paris, Ukrayna’da ateşkes sağlandıktan sonra bölgeye Avrupa barış gücü gönderme planı üzerinde çalışıyor. Ancak bu misyon için Trump’ın askeri desteğini almak istediler. Trump, görüşmelerde ABD’nin askeri bir garanti vermeyeceğini bir kez daha vurguladı ve bu tutumunu Starmer ve Macron ile görüşmelerinden sonra da değiştirmedi.
Zirveye Almanya, Danimarka, Kanada, İspanya, İtalya, Hollanda, Norveç, Polonya, Romanya, Finlandiya, Fransa, Çekya ve İsveç gibi Avrupa Birliği ve NATO üyesi ülkelerden liderler katıldı.
Ayrıca, Türkiye Dışişleri Bakanı, NATO Genel Sekreteri ve Avrupa Birliği yönetimi de toplantıda yer aldı.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise zirveye 1 Mart’ta, Beyaz Saray’da Trump ile yaşadığı gergin görüşmenin ardından katıldı.
Zirvede Alınan Kararlar
Zirvede Avrupa ülkeleri, Ukrayna’ya yönelik desteğin süreceğini ve bu konuda ABD ile koordinasyonun devam edeceğini vurguladı. Toplantı sonunda Starmer dört maddelik bir plan sundu:
1. Ukrayna’ya askeri destek verilmeye devam edilecek ve Rusya’ya karşı ekonomik baskılar artırılacak.
2. Kalıcı bir barış için Ukrayna’nın egemenliğinin ve güvenliğinin sağlanması gerektiği konusunda Avrupalı liderler hemfikir.
3. Ateşkes sağlandıktan sonra Ukrayna’nın savunma kapasitesi güçlendirilecek ve yeni bir işgal girişimi önlenecek.
4. “İstekliler Koalisyonu” (coalition of the willing) oluşturularak Ukrayna’daki barış sürecine destek verilecek. Starmer, İngiltere’nin bu koalisyona “kara birlikleri ve hava desteği” sağlayarak katkıda bulunmaya hazır olduğunu belirtti.
Starmer, Avrupa’nın kıtadaki güvenlik için ABD’nin güçlü desteğine ihtiyaç duyduğunu vurgularken, İngiltere ve Fransa’nın Ukrayna ile birlikte bir barış planı hazırlayıp bunu Beyaz Saray’a sunacağını ifade etti.
Macron, zirvenin ardından Le Figaro gazetesine verdiği röportajda, Avrupa’nın kendi girişimlerini ön plana çıkarması gerektiğini belirterek, ABD ile Rusya arasında Ukrayna’yı dışarıda bırakacak bir anlaşma ihtimaline karşı uyarıda bulundu.
Macron ve Starmer, Ukrayna’da “hava, deniz ve enerji altyapıları çevresinde bir aylık ateşkes” önerdi. Avrupalı askerlerin bölgeye konuşlandırılması ise daha sonraki bir aşamada planlanıyor.
Macron, önümüzdeki haftalarda ateşkes için girişimlerde bulunacaklarını ve barış anlaşmasının imzalanmasının ardından bir Avrupa askeri misyonunun Ukrayna’da konuşlandırılabileceğini belirtti.
ABD ve Avrupa’nın Ukrayna Desteğindeki Belirsizlikler
Zelenskiy ve Trump arasındaki tartışmalı görüşmenin ardından Amerikan basını, Beyaz Saray’ın Ukrayna’ya askeri desteği tamamen durdurabileceğini öne sürdü.
The Washington Post’a göre, ABD yönetimi, radarlardan nakliye araçlarına ve mühimmata kadar milyarlarca dolarlık askeri yardımın sevkiyatını askıya alma kararı alabilir.
Almanya merkezli Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü’nün verilerine göre, Avrupa, son üç yılda Ukrayna’ya ABD’den daha fazla destek sağladı.
Avrupa Birliği 70 milyar euro finansal ve insani yardım, 62 milyar euro ise askeri destek verirken, ABD’nin sağladığı toplam destek 50 milyar euro finansal ve 64 milyar euro askeri yardımdan oluştu.
ABD desteğinin belirsizliği karşısında, İngiltere Ukrayna’ya 1,6 milyar sterlinlik yeni bir yardım paketi açıkladı. Starmer, bu fonun “İngiliz vergi mükelleflerinin parasıyla değil, Rusya’nın dondurulmuş varlıklarından elde edilen gelirlerle” sağlandığını belirtti.
Ayrıca, İngiltere’nin savunma harcamalarını GSYİH’nın %3’üne çıkarmayı planladığını duyurdu. Macron da Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarını %3-3,5 seviyelerine çıkarması gerektiğini vurgulayarak, AB’nin toplamda 200 milyar euro savunma yatırımı yapmasını önerdi.
Fransa Cumhurbaşkanı, Avrupa’nın nükleer caydırıcılık konusunda daha fazla iş birliği yapması gerektiğini de dile getirdi. Macron, bu kapsamda Avrupa ülkelerinin Fransız nükleer caydırıcılığına katılımını artırabileceğini ve gerekirse bu ülkelerin Fransız nükleer kuvvetlerinin tatbikatlarına dahil olabileceğini ifade etti.
Avrupa’nın Ukrayna’yı ABD Olmadan Desteklemesi ne kadar gerçekçi?
Euractiv’e göre, Avrupalı liderler Ukrayna’yı desteklemeye devam etme sözü vermelerine rağmen, ABD olmadan hareket etmeye hazır değiller.
Bazı Avrupalı liderler, Zelenskiy’ye ABD ile ilişkileri yeniden tesis etmesini önerdi.
Avrupa’da Ukrayna’ya destek konusunda güçlü bir liderlik eksikliği olduğu belirtilirken, Polonya Başbakanı Donald Tusk, Avrupa’nın Türkiye ve Kanada ile birlikte Rusya ile müzakere edilecek kapsamlı bir plan oluşturması gerektiğini savundu.
Öte yandan, Macaristan ve Slovakya, Trump’ın Ukrayna konusundaki yaklaşımını destekleyen ülkeler arasında yer aldı.
Politico’nun haberine göre, Macaristan, 28 Şubat’ta düzenlenen AB büyükelçileri toplantısında Ukrayna’ya yönelik yeni bir askeri yardım paketini bloke etti.
Slovakya Başbakanı Robert Fico ise, Avrupa Konseyi’nin Ukrayna’ya güvenlik garantileri sunan her kararını veto edeceğini açıkladı.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise, Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa’ya doğrudan Rusya ile müzakerelere başlanması çağrısında bulundu.
Avrupa’nın Savunma Harcamalarındaki Artış ve NATO Stratejisi
Avrupa’nın savunma harcamaları son yıllarda büyük ölçüde arttı. Almanya, 35 adet F-35 savaş uçağı sipariş ederek hava gücünü modernize etti ve ABD ile iş birliği içinde füze savunma sistemlerini güçlendirdi.
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Avrupa’daki NATO güçlerinin 2029-2030 yıllarına kadar Rusya ile olası bir savaşa hazırlıklı olması gerektiğini belirtti.
Avrupa Komisyonu, Avrupa savunma sanayiinin güçlendirilmesi için 2024 yılında yeni bir Avrupa Savunma Sanayi Stratejisi (EDIS) sundu. Plan kapsamında AB, 2025 yılına kadar yılda 2 milyondan fazla top mermisi üretebilmeyi hedefliyor.
Eski Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, Avrupa’nın savunma harcamalarını artırması gerektiğini vurgularken, ABD’den bağımsız bir Avrupa savunma sanayisi kurulmasını önerdi.
Genel olarak, Avrupa ülkeleri Ukrayna’ya desteği sürdürme konusunda kararlı görünse de, ABD’nin rolü kritik bir faktör olmaya devam ediyor.
Avrupa’nın Ukrayna konusunda bağımsız hareket edip edemeyeceği ise önümüzdeki aylarda netleşecek.