Osmanlı Moskova’da
RUSLAR bugün Mehter’le tanışıyor, yarın Osmanlı’nın sanatıyla tanışacaklar. “Topkapı Sarayı’ndan Osmanlı Sultanlarının Hazineleri” sergisi için Moskova’dayız. İstanbul’da Topkapı Sarayı’nda da şu anda Kremlin Hazineleri sergileniyor; sergi 7 Haziran’a kadar gezilebilir.
Kremlin’deki Osmanlı Hazineleri sergisi ise 7 Ağustos’a kadar devam edecek.
Moskova’da o bunaltıcı Sovyet havası kaybolmuş; diyebilirim ki, hissedilen tek Sovyet mirası, otel servislerinde inanılmaz gecikmeler...
Muhteşem Metropol Oteli’nde kalıyoruz; “Çarlık devrinden galiba” diye soruyorum, Moskova Büyükelçimiz Halil Akıncı cevap veriyor:
- Burada ince zevkle inşa edilmiş her bina ya Çarlık’tan kalmıştır veya piyasa ekonomisine geçildikten sonra Türk müteahhitler tarafından yapılmıştır!
Büyükelçi Akıncı’ya Rusya ile ilişkilerimizi soruyorum, tek kelimeyle cevap veriyor!
Ruslarla kanka olduk! Çok iyi...
Tarihte dört asır süreyle savaşmış olan Türkiye ile Rusya’nın ilişkilerinin bu hale gelmesi, iki ülke için de yeni ufukları ifade ediyor.
Osmanlı medeniyeti
Bizim Topkapı’daki “Kremlin Hazineleri”ni seyrederken “Moskof” diye bakmadım, Rus medeniyetini anlama ve tanıma hazzıyla baktım. “Sultanların Hazineleri”ni de onlar öyle seyredecek...
Gorki Kültür Parkı’nda Rusların Mehter’i çılgınca alkışlamaları da onların bakışındaki değişmenin bir örneğiydi.
Yarın da müzede “Sultanların Hazineleri”ni Ruslar Türk medeniyetini tanımak için seyredecekler...
Prof. İlber Ortaylı’ya, “Sultanların Hazineleri” olarak neleri sergileyeceğimizi soruyorum. Heyecanla anlatıyor:
- Çok zengin, 110 parça eser sergileyeceğiz. 1600’lü yıllarda Ahmet Tekeci ustanın büyük bir sanat eseri olan mekanik saatini getirdik mesela...
Bunu bilhassa önemli buluyorum. O yüzyılda Osmanlı mekaniğinin ve ince zevkinin bir örneğidir bu... Ortaylı devam ediyor:
- Saltanat sembolleri, porselenler, çiniler, sultan giysileri, nefis kumaşlar, Kanuni’nin silahları, elbiseleri, savaşta kullandığı matarası... Rusçada da ‘matara’dır o su kabının adı...
Kremlin’de iki büyük salonda teşhir edilecek bu eserler...
Medeniyet ilişkileri
Kremlin’deki bu sergi “İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Koordinasyon Kurulu” tarafından düzenleniyor. Kurulun Başkanı Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Türk ve Rus gazetecilerle yaptığı basın toplantısında Ajans’a 3 bine yakın proje başvurusu olduğunu, bunların içinden 605’inin program dahiline alındığını anlattı; değeri 400 milyon TL’ye yaklaşıyormuş.
Kremlin’de açılan sergi, bu projelerden biri... Topkapı’da ve Kremlin’de sergilenen eserler Türk ve Rus medeniyetlerini yansıttığı gibi, bir kısmı da 16-17. yüzyılda iki ülke arasındaki diplomatik, ticari ve kültürel ilişkileri de yansıtıyor.
Büyükelçi Akıncı’nın verdiği bilgiye göre, o yüzyıllarda Rus aristokrasisi, en ince zevkli, lüks dokuma ve porselenleri Türkiye’den ithal ediyormuş.
Tarih bile savaşlardan ibaret değildi!
Osmanlı-Çarlık ticareti konusunda Halil İnalcık Hocamızın eserlerini tavsiye ederim. Osmanlı’nın 17. yüzyılda Don ve Volga nehirlerini bir kanalla birleştirerek iki coğrafyayı askeri ve ticari açıdan birbirine bağlama projesi hakkında da merhum Akdes Nimet Kurat’ın “Türkiye ve İdil Boyu” adlı kitabı çok önemlidir.
Bugün coğrafyaları ticaret, diplomasi ve dostluk birbirine bağlıyor.