Rus Çarları Türk köşklerinde sefa sürmeyi seviyormuş

Kısa bir süre önce yazdığı “Türk Petersburg”  kitabı ile büyük ilgi çeken gazeteci-yazar Dimitri Şerih, Rus Çarların çoğu zaman özel yaptırdıkları Türk köşklerinde dinlendiklerini söyledi. Cihan Haber Ajansına konuşan Rus yazara göre bir kısım yazarlar da Türk fesi takarak roman yazmaya başlıyordu.

St. Petersburg Rus-Türk Kültür Merkezi’nin kendisinden “St. Petersburglu gazetecilerin gözünden İstanbul” adlı projeye katılmasını istediğini, bu sayede İstanbul’a yolunun düştüğünü kaydeden Şerih, “Burada Türk kültürüyle tanıştım. İstanbul’da yaşadıklarımdan sonra, St. Petersburg’da Türk izlerini anlatan bir eser yazamaya karar verdim ve bunun için gerekli belgeleri toplamaya başladım.” dedi.

Türk olmadan St. Petersburg hayal edilemez

Rus yazar, “Şunu içtenlikle söylemek isterim ki, bir profesyonel olarak ilk başta kitabı 30-40 sayfalık bir buklet olarak hazırlayabileceğimi düşündüm.  100 sayfa olursa benim için büyük bir başarı olacaktı. Ancak derinleştikçe kitap bir anda 250 sayfaya çıktı. Ben bunu hiç beklemiyordum. İlk başta bu projeye buralarda yeni bir şeyler ortaya çıkarabilme hedefiyle başladım. Ardından buradaki Osmanlı konsolosluğunu öğrendim. Onların Petersburg’da yaptığı büyük etkileri öğrendim. Araştırdıkça aslında Türklerin de St.Petersburg’un ortak bir parçası olduğunu gördüm. Şimdi kitabı yazdıktan sonra anlıyorum ki Türklersiz bir St. Petersburg’u hayal edemezsiniz.” ifadelerini kullandı.

Başında fes olmadan roman yazmazdı

Fesin Osmanlıda  memurlar tarafından kullanılmaya  başlanmasından sonra,  Osmanlı elçilerinin I. Nikolay’ın sarayına gelmesi ile birlikte modaya dönüştüğünü iddia eden Şerih, “Örneğin ünlü Rus yazar Babarıkin işe gelirken mutlaka başında kırmızı fesiyle gelirdi. Onsuz romanlarını asla yazmazdı. Tabi bu Rusya’da Türk kültürünü yansıtan tek olay değildi. Mesela divan Rusya’da “Türk divanı” olarak bilinir.” dedi.

Puşkin’in eşine en güzel hediyesi, Türk şalı

Ünlü yazar Şerih konuşmasına şöyle devam etti; “Bir de şal var. O dönem şal bir giysi olarak gerçekten çok popülerdi. Özellikle Türk şalının özel bir yeri vardı. Örneğin kitapta da yazdığım gibi ünlü Rus şair yazar Aleksandr Puşkin hanımına Türk şalı hediye etmişti. Öldükten sonra değerli eşyalarından oluşan miras listesi ortaya çıktığı zaman orda gümüş ve altınların yanında birde şal yazar. O şal o zamanın en pahalı eşyalarından biriydi. Binlerce rubleye satılıyordu. Kısacası Osmanlı elçilerinin sayesinde Türk kültürü Rusya’ya oldukça aktif bir şekilde yayıldı.”

Rus Çar ve Çariçelerin dinlenme mekanı: Türk Köşkü

Diğer yandan, ünlü Rus Çarı 2. Katerina’nın sarayının bahçesinde bulunan bir binadan bahseden Şerih, bu yapının “Türk Köşkü” olarak adlandırdığını belirtti. Köşkün oldukça sıra dışı ve romantik bir bina olduğunu ifade eden Şerih, “II. Katerina geleceğin Çarları olacak torunlarıyla birlikte bu köşkü sık sık kullanıyordu. İlerleyen zamanlarda, köşk ahşaptan inşa edildiğinden dolayı  savaş sırasında yandı ve maalesef günümüze kadar ulaşamadı.” şeklinde konuştu.

St. Petersburg’da faaliyet gösteren Rus-Türk Kültür Merkezinin de katkıları ile hazırlanan “Türk Petersburg” kitabı, eski Rus başkentinde yıllar boyunca var olan, henüz çoğu kişinin farkına bile varmadığı Osmanlı-Türk izlerini inceliyor. Şimdilik Rusça olarak basılan kitap, önümüzdeki günlerde Türkçe’ye de çevrilecek.