Rusya'dan Çin mucizesi beklenmiyor

Rusya, 18 yıl süren müzakerelerin sonunda DTÖ üyesi oldu. Fakat analizler Çin'in, örgüte üye olduktan sonra gerçekleştirdiği ihracat ve yatırım mucizesine Rusya'nın ulaşmasının zor olduğu yönünde...

Rusya'nın Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyeliği için 19 yıllık bekleyişi dün mutlu sonla bitti. Rusya, 18 yıl süren müzakerelerin ardından DTÖ'ye girmeyi başardı...  Rusya, Temmuz ayı verilerine göre 1.9 trilyon dolarlık büyüklüğüyle dünyanın dokuzuncu büyük ekonomisi olarak artık örgütün 156. üyesi.

Çin de DTÖ'nün kapısında 15 yıl beklemişti, Pekin'in 2001'deki katılımı öyle bir döneme denk geldi ki ihracatındaki yaşadığı 5 kat artış dünyanın altıncı büyük ekonomisi olan ülkenin, ikinci sıraya yükselmesini sağladı. Reuters'ın analizine göre Rusya'nın emtiaya dayalı ekonomisi bu tür bir hamle için o kadar uygun değil. Ticaret ve yatırım girişleri 10 yıl öncesine göre azalan Rusya komşusu Çin kadar yatırım çekmekte zorlanacak.  Ancak üyeliğin çok sayıda olumlu yanı da var. Yurt dışı tarife engellerinin Rus ihracatçılara yılda 1.5 ile 2 milyar dolar kadar maliyet getirdiği tahmin ediliyor. DTÖ ise daha düşük ticaret bariyerleri ve bütün üyelere eşit muamele sağlıyor. Moskova'nın da kendi gümrük engellerini yeniden düzenlemesi gerekiyor. Ortalama tarifelerin üçte bir oranında düşmesi,  örneğin otomobil gümrüklerinin 2019'a kadar yarıya inmesi bekleniyor. Bu durumda daha ucuz ithalat sayesinde tüketicilere ve şirketlere harcayabilecekleri daha fazla para kalacak. Bankacılık ve telekom gibi sektörler yabancı yatırıma açılacak.

REFORMLARI HIZLANDIRABİLİR

Rusya aynı zamanda yandaş kapitalizmi, aşırı bürokrasi ve yatırımcı haklarının saygı görmemesiyle de tanınıyor. İyimser kesimler ülkenin DTÖ üyeliğinin hükümetin reform girişimlerine de hız kazandıracağına inanıyor.  HSBC Global Asset Management fon yöneticisi Ed Conroy, diğer yeni DTÖ üyelerinin çoğu gibi Rusya'nın da büyüme ve yatırımlarda artış yaşayabileceğini söylüyor.

Üye olmayan en büyük ülke

MERKEZİ Cenevre'de bulunan örgüte uzun süredir şüpheyle yaklaşan Rusya, daha kaliteli Batı yapımı ürünlerin pazarına girmesinin ekonomisine zarar verebileceğinden endişe duyuyordu. Rusya 2 trilyonluk ekonomisiyle örgüte girmesinin ardından küçük bir Pasifik ada ülkesi olan Vanuatu'da sessiz bir biçimde örgüte katıldı. Şu anda 156 üyesi bulunan örgüte gelişmiş dünya ülkelerinin neredeyse tamamı üye.

Çin'de ihracat patlamış yabancı yatırım 5 kat artmıştı

DTÖ üyeliğinin hemen sonrasında oluşan büyük ve ucuz işgücü havuzu sayesinde Çin'de mamul madde ihracatı yılda yüzde 20 gibi büyük bir patlama yaşamıştı.  Doğrudan yabancı yatırım girişleri de 10 yılda beş kat artmıştı. Ancak yapılan yorumlara göre bu Rusya için söz konusu olmayacak. Çünkü, Rusya'nın ihracatı ağırlıklı olarak petrol ve doğalgaza dayalı. Orada da zaten gümrük engeli yok. İkinci olarak da ihracat için imalat modeli Rusya'daki yüksek istihdam maliyeti nedeniyle burada işe yaramayabilir.

Metal ve petrol ihracatı risk altında

İRONİK biçimde, Rusya'nın metal ve petrol ihracatı da Çin'deki ekonomik yavaşlamadan kaynaklanan riskler altında. Deutsche Bank gelişmekte olan ülke piyasaları strateji bölümünün başkanı John-Paul Smith'e göre, bu tehlike o kadar büyük ki Rusya için DTÖ öncülüğündeki desteğin gerçekleşmesini engelleyebilir. Gümrük vergileri ve kotaların ağırlığını taşıdığı için  DTÖ üyeliğinden kazançlı çıkacağı düşünülen Rus çelik sanayii, şimdi arz fazlası ve küresel talepte daralmayla karşı karşıya.