Putin'in Türkiye ziyareti iki ülke ilişkilerinde yeni kapılar açacak

Rus işadamlarının Türkiye pazarına ilgileri yıldan yıla artıyor. Türkiye Ekonomi Bakanlığı’nın istatistik verilerine göre 2012 yılı Haziran sonu itibariyle ülkede Rusya sermayesi katılımı ile farklı şekilde mülkiyete sahip olan kayıtlı 1 364 şirket bulunuyor. Rusyalı girişimcilerin Türk ekonomisinde en popüler iş sektörleri arasında: ticaret ve komisyonculuk hizmetleri (310 şirket), inşaat (177 şirket), otel ve restoran işi (133 şirket), seyahat acenteleri ve yardımcı ulaştırma hizmetleri (127 şirket) ve emlak (116 şirket) yer alıyor. Genel olarak Türkiye’de, Rusya işadamlarının faaliyet alanları çok çeşitlidir. Bunlar arasında ayrıca mobilya, tekstil ürünleri, deri ürünleri üretimi, eğitim hizmetleri, kimyasal sanayi ve daha birçok faaliyetler geliyor.

Rusya Türk İşadamları Derneği (RTİB) Başkanı Ali Galip Savaşır, Rusya’nın Sesi’ne verdiği demeçte: “Nasıl ki Rusya hala Türk müteşebbisler açısından henüz tam olarak keşfedilmemiş ve fırsatlarından yeterince yararlanılmamış bir pazarsa, Rus müteşebbisler için de Türkiye aynı durumda. Aslında iki ülke müteşebbisleri de buz dağının küçük bir bölümünü görüp heyecanlanıyor. Karşılıklı olarak yatırım kompozisyonları farklılık gösterebiliyor. Rusya daha büyük sermaye ile enerjiden finansa, sanayiye Türkiye'yi cazip bir yatırım ülkesi olarak görüyor ve haklı. Sberbank'ın Denizbank'ı alması, Akkuyu Nükleer Santrali, Yandex, Alfa grubunun yatırımı buna iyi örnekler. Türkiye - Rusya ilişkilerinin, siyasetten son derece ileri düzeyde olması, Rus yatırımcıların, Batılı ülkelerde zaman zaman yaşadıkları ve genelde politik önyargılardan kaynaklanan sorunların da yaşanmayacağının güvencesidir. Başkan Putin'in, 15 Ekim’de Türkiye'ye yapacağı ziyaretin bu yönde Rus yatırımcılar için yeni kapılar açacağını düşünüyorum.” şeklinde görüşlerini belirtti.

O, batılı ülkelerin ekonomik düşüş yaşarken, Türkiye ekonomisinin hızlı büyüme eğilimine de özellikle dikkat çekti. RTİB Başkanı ayrıca Türkiye pazarının, diğer dünya pazarlarına girmek için iyi bir saha olabileceğini söyledi.

Rusya Sanayi ve Ticaret Odası Türkiye Temsilcisi İldar Fattahov ise: “Diğer herhangi bir ülkede olduğu gibi Türkiye’de de iş yapmak için Rusyalı işadamının, hedef sektörleri bütün ayrıntılarıyla incelemesi, hangi pazar kısmını kaplama niyeti olduğuna karar vermesi, piyasada faaliyet gösteren rakip şirketleri dikkatli bir şekilde öğrenmesi ve her türlü duruma hazır olmak için başlangıç etabındaki işin farklı gelişim senaryolarını hesaplaması gerekir. Bununla beraber, tüm sayılan öğeler, Türk ekonomi ve toplumsal gerçekler bağlamında gerçekleştirilmelidir. Bu da Rusyalı işadamının belli başlı bölgesel araştırmalar becerisi, Türkçe konuşma ve Türk akit tarafıyla çalışmada ustaca bir yaklaşım yeteneklerine sahip olmalarını gerektirmektedir.” sözlerini ekledi.

Şunun altını çizmek gerekiyor ki günümüzde Türkiye’deki Rusyalı işadamlarının iş ve ticaret aktifliğindeki büyüme iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin gelişim hızına uymaktadır. Bilindiği gibi 2011 yılında Türkiye ile Rusya arasındaki ticaret cirosu 30 milyar dolara ulaştı.