Rusya'nın dış borcu 41 milyar dolara çıktı
Rusya Maliye bakanlığından verilen bilgilere göre. Rusya’nın dış borcu yılın başlarından bu yana yüzre l4 oranında artarak hemen hemen 4l milyar doları buldu. Uzmanların kaydettikleri gibi, bu rakam izlendirici derecede büyük görülüyorsa da Rus ekonomisinin boyutlarına ve yabancı ülkelerin dış borçlarına oranla çok az. Rusya’nın dış borcu gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 2-sini buluyor. Ekonomi analisti Georgiy Voronkov bu konuya değinerek şunları söyledi:
Euro bölgesindeki ülkelerin dış borçlarının ortalama oranı gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 90-ını buluyor. Birleşik Amerika’nın dış borcu da gayri safi yurtiçi ürütünün yüzde 80-ı kadardır. Rusya Maliye Bakanlığının dış borcunun artışı konusunda son derecede titiz davrandığı bellidir. Bunun için birçok ülkenin yumuşak bir defolt yaşaması ihtimali kuvvetli iken Rusya’nın defolt yaşaması tehlikesi yok.
Rusya’nın Avrupa ülkelerine ihrac ettiği tahviller dış borcunun büyük kısmını oluşturuyor. Dolar ya da Euro cinsindeki bu tahviller kapsamındaki borcun tutarı 35 milyar dolara yakındır. Uluslararası Finans kuruluşlarından ve bir sıra ülkelerden alınan kredilerin toplamı da 6 milyar doları buluyor. Sıradan insanların kanısına göre, Rusya’nın dış borcu büyük olmasa da,faizleri ödememek için bunu ödemesi akla daha uygun olur.Oysa borçlu olmanın bir yararı var. Bu, paradoksal görülüyorsa da bir gerçektir. Makroekonomik Araliz ve kısa vadeli tahminleme Merkezi görevlisi Oleg Solntsef bu konuyu dile getirerek şöyle konuştu:
Ülkenin dış borcu az iken ödenmesi gereken faizler da çok az. Bu bir, ikincisi de şudur: Piyasada faaliyette bulunanların Rusya’yı unutmamaları lazım. Dış borcunu tümüyle ödeyerek krediler piyasasından çıktıktan sonra piyasaya yine germesi gerekirse, elverişli olmaktan uzak şartları kabul etmek zorundu kalması pek muhtemeldir. Çünkü hiç kimse uzun zaman içinde piyasada bulunmamış bu alıcıya bağlı riskleri nasıl değerlendirmek gerektiğini bilemeyecek.
Batı uzmanları, borç alınmış olsa da para akınının ekonominin daha aktif olarak gelişmesini sağlayacağı kanısından hareket ederek, Rusya makamlarını uluslararası piyasalardan kredileri daha aktif olarak almaya teşvik ediyorlardı. Ancak Avrupa’da yaşanan kriz, borçla yaşamanın en iyi bir kalkınma yolu olmadığını gösteriyor. Er geç borçları ödeme günü geliyor., Hayat, dış borçların artışından kaçınan Rusya'nın borç konusundaki tavrının doğruluğunu ispatlıyor.