İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali: Rusya ve Türkiye’de kriz beklemiyorum

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, çok yoğunlaşmış sorunlar ya da jeopolitik problemler dışarıda tutulmak kaydıyla, Rusya ve Türkiye’de temel göstergelerin herhangi bir olumsuzluk içermediğini söyledi. Rus-Türk İşadamları Birliği’nin (RTİB) düzenlediği “Zirve Sohbetleri”ne katılan Bali, Cihan Haber Ajansı’na yaptığı özel açıklamada Rusya ve Türkiye’nin kendi dinamikleri açısından bakıldığında, global ekonomik kriz sürecinden ayrışmasının hakiki temelleri olduğunu vurguladı. Bali’ye göre Türkiye yüzde 5-6, Rusya da ortalama yüzde 4 büyüme rakamlarını korumalı.

Aşırı büyüme finansal istikrarı tehdit edebilir

Rusya ve Türkiye’nin son yıllarda olduğu gibi yüksek düzeyde bir büyüme rakamlarını beklememek gerektiğini, makroekonomik dengelere bunun olumsuz yansımaları olabileceğini ifade eden Bali, “Aşırı büyüme rakamları sürdürülebilir bir büyüme performansına işaret etmeyebilir. Finansal istikrarı tehdit edebilir. Böyle baktığımız zaman hem Rusya hem de Türkiye için makroekonomik göstergelerle uyumlu büyüme hızlarının sağlıklı olacağını düşünüyorum. Bu iki ülkenin ekonomilerini ayrıştıran husus az kaldıraç kullanmış olmaları. Avrupa Birliği’nin karşı karşıya olduğu borç stoku göz önünde bulundurulduğunda, bu iki ülkenin bütçe istatistikleri açısından olumlu bir yapıya sahip olduklarına inanıyorum. Büyüme hızı Türkiye açısından cari açığı zorlamamalı, Rusya açısından da petrol dışı açığı zorlamamalı.” uyarısında bulundu.

Derinleşen ekonomik ilişkiler, siyasi ilişkileri belirliyor

Rusya ve Türkiye’nin birçok alanda iç dinamizmin etkileri ile çok ciddi işbirlikleri geliştirebileceklerini kaydeden İş Bankası Genel Müdürü, “1990’lı yılların başından bu yana hızla artan bir ticaret hacmi görüyoruz. Karşılıklı yatırımlar ciddi yükselmelere görülüyor. Finansın da böyle ciddi bir iş dünyası hareketliliğinin içinde olması gerekiyor. Biz de bunun karşılığı olabilecek bir bankayız. Ülkeler arasında ekonomik ilişki boyut kazandıkça, miktar, hacim arttıkça ve derinleştikçe ülkeler arasında siyasi ilişkileri de belirleyebilecek derecede alt yapı oluşturuyor. Türkiye-Rusya arasında da böyle bir altyapının olduğuna inanıyorum.” şeklinde konuştu.

Kısa sürede olağanüstü dönüşüm yaşandı

Türkiye’nin Euro Bölgesi’nde yaşanan borç krizi ile birlikte pazar çeşitliliğine gittiğini, Avrupa ülkelerine 2007’de yüzde 57-58’leri bulan ihracat rakamlarının, şimdilerde yüzde 40’ların da altına indiğini hatırlattı. Çok kısa sürede olağanüstü bir dönüşüm yaşandığını vurgulayan Bali, “Bu Türk iş dünyasının dinamizmini gösteriyor. Sermayenin giderek perakendeleştiğini gösteriyor. Çok atak ve keşfeden bir müteşebbislik ruhu görüyoruz. Farklılaşan Pazar mobilizasyonunun çok ciddi şekilde zenginleştirdiği sürecin devam edeceğini düşünüyorum. Rusya da bu açıdan çok önemli bir pazar.” ifadelerini kullandı.

Rusya globalleşmeden kaçınamaz, riskleri yönetmeli

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Dünya Ticaret Örgütü üyeliği ile birlikte küresel krizlerden etkilenme riskinin arttığı yönündeki açıklamaları ile ilgili soruyu yanıtlayan İş Bankası Genel Müdürü Bali, “Globalleşme kaçınabileceğimiz bir süreç değil. Hele Rusya gibi köklü tarihi derinlikleri olan bir ülkenin global ekonominin işleyişinden bütünüyle kopabilmesi gibi bir seçeneğin olduğunu sanmıyorum. Dolayısı ile bunların içinde olunacak. Ama riskler de yönetilecek.” dedi.

Rusya’da uzun soluklu oyuncuyuz

İş Bankası’nın Rusya’da Bank Sofia’yı satın alması ve Rusya’da faaliyetlerini tüm bankacılık alanlarını kapsayacak şekilde genişletilmesi ile ilgili değerlendirmede bulunan Bali şu şekilde konuştu: “Türkiye’de olduğu gibi Rusya’da da uzun soluklu bir oyuncuyuz. Politikalarımızı belirlerken, kısa dönemlerin konjonktürlerini dikkate almıyoruz. Kısa dönem fırsatlar peşinde değiliz. Çok uzun dönem işbirlikleri için buradayız… Rusya’da 2 yılı aşkın süre detaylı çalışmalar yürüttükten sonra, bir banka satın aldık. Bugüne kadar ki çalışmalarımızla da çok doğru bir iş yaptığımızı düşünüyoruz. Gerek teknoloji, gerek iş süreçleri, gerek müşteri memnuniyeti ile perakende bankacılıktaki çok gelişmiş bankacılık deneyimimizin Rusya’da önemli fırsatlar sunacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki yıllarda İş Bankası’nın Rusya’da da kendi iş yapma tarzına paralel bir gelişme göstereceğinden eminiz.”