Rusya ve Türkiye enerjide karşılıklı bağımlılık hedefliyor
Enerji Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’nin yüzde 25 oranında enerjide bağımlı olduğu Rusya ile nükleer projeler dahil geliştirilen diğer enerji projeleri sayesinde karşılık bağımlılık geliştirmeye çalıştıklarını söyledi.
Bakü’de düzenlenen “Güney Kafkasya ve Orta Asya’da Stratejik Diyalog” başlıklı Dünya Ekonomi Forumu’na katılmak üzere Azerbaycan’da bulunan Bakan Yıldız, SOCAR Başkanı Revnak Abdullayev ile birlikte Türkiye-Azerbaycan arasındaki enerji projelerine dair bir grup gazeteciye bilgilendirme toplantısı yaptı. Abdullayev, SOCAR’a dair genel bilgilerin yanısıra şirketin Türkiye’de önümüzdeki 5 yıl içerisinde gerçekleştireceği 17 milyar dolarlık yatırımlara dair de bilgi verdi. Bakan Yıldız ise, Türkiye’nin enerji bağımlılığını kırmak ve enerji kaynaklarını çeşitlendirmek üzere izlenen politikalar ve projelere dair detayları paylaştı.
Türkiye’nin takip ettiği enerji projeleri üzerinde iç ve dış siyasal istikrar/istikrarsızlık veya atmosferin doğrudan etkisi olduğunu kaydeden Bakan Yıldız, “Türkiye’de 10 yıldır süren siyasal istikrar olmasaydı birçok enerji projesi gerçekleştirilemezdi” dedi.
2012 yılında Slovakya ekonomisinin büyüklüğü kadar büyüyen Türkiye ekonomisinin, her geçen gün daha fazla enerjiye ihtiyaç duyduğuna değinen Bakan Yıldız, ithal edilen enerjinin 36 milyar dolarlık kısmının şahsi ve toplu taşıma amaçlı araç kullanımından kaynaklandığını belirtti. Her yıl Türkiye nüfusunun 1 milyon arttığını, trafiğe çıkan araç sayısının da yine 1 milyon arttığına dikkat çeken Bakan Yıldız, ekonomik kriz içerisindeki Avrupa ülkelerinin enerji tüketiminin ise yüzde -0,5 oranında gerçekleştiğine dikkat çekti. Benzer şekilde Bulgaristan’ın bir yılda tükettiği toplam doğalgazın 3,5 milyar metreküp olduğuna dikkat çeken Yıldız, Türkiye’nin 2012 yılı doğalgaz tüketimindeki artışın 4,5 milyar metreküple bu ülkenin yıllık tüketiminden çok daha fazla olduğunun altını çizdi.
ENERJİ ALANINDA TÜRKİYE İLE RUSYA STRATEJİK İLİŞKİLERE SAHİP
Enerji alanında Türkiye ile Rusya’nın stratejik ilişkilere sahip olduğunu ifade eden Yıldız, bu ilişkililerin gereği olarak Ankara’nın Moskova ile enerji alanında bir “karşılıklı bağımlılık” ilişkisi geliştirmeye çalıştığını kaydetti. Akkuyu Nükleer Santralı’nın inşaatının Rusya’ya verilmesinin karşılıklı bağımlılık yaklaşımına uygun olduğunu savunan Yıldız, finansman modeli açısından da bu santral ihalesinin bir Türk modeli niteliğinde olduğunu kaydetti. Bu proje için 22 milyar dolarlık krediyi Rusya’nın bulduğunu, ancak santralı inşa ettikten, üretime başladıktan sonra 12,35 centten 15 yıl alım garantisiyle 60 yılı kapsayan bir proje olduğuna değinen Yıldız, bu sürenin 3 yılının proje aşaması, 7 yılının inşaat sürecini, 15 yılını da yüzde 50 alım garantisini içerdiğinin altını çizdi.
Bakanlık görevinde bulunduğu 4 yıl boyunca hiçbir enerji projesi için hazineden ya da genel bütçeden para istemediğini belirten Bakan Yıldız, aynı modelle Sinop’ta inşa edilecek 2 nükleer santrala da Rusların talip olduğunu kaydetti. ABD’nin bu konuda hassasiyetlerini Türkiye’ye ilettiğini de hatırlatan Yıldız, bugüne kadar üç kez bu enerji projelerine dair ABD tarafında kendilerinin de teklif sunmaları çağrısında bulunduğunu hatırlattı ve bu çağrısını tekrarladı. Türkiye’nin izlediği enerji projelerinin birbirine engel teşkil etmediğini ve bütüncül olduğunu kaydeden Yıldız, Karadeniz’in altından geçerek Avrupa’ya ulaşacak Güney Akım doğalgaz boru hattı projesi konusunda Rusya’ya izin verirken, Türkiye’nin Amerikan firmalarına da yine Karadeniz’de petrol arama işi verdiğini belirtti.
Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarına dair değerlendirmelerde de bulunan Bakan Yıldız, ülkeler arasındaki siyasal atmosferdeki iyileşmelerin enerji projelerini doğrudan etkilediğini kaydedederek “Bizim enerji projelerimiz İsrail’in Mavi Marmara olayından dolayı özür dilemesinin bir gerekçesi değil, ama bazı projeler o özrün sonucu olabilir” dedi. Siyasal iklimin müsait hale gelmesi durumunda sadece İsrail değil Güney Kıbrıs ile de ortak enerji projeleri geliştirilebileceğine değinen Yıldız, “Doğu Akdeniz doğalgazı uluslararası hukuka uygun şekilde işletilirse bölge güvenliği ve barışı için bir fırsat oluşturur, hukuka aykırı olursa güvenlik ve istikrara bir tehdit ve risk oluşturur” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin enerji güvenliği için enerji kaynaklarını çeşitlendirmeye çalıştığının altını çizen Bakan Yıldız, daha önce elektrik üretimindeki payı yüzde 54 olan doğal gazın, artan enerji ihtiyacı ve üretimine rağmen geçen yıl yüzde 44’e gerilediğini ifade etti. Buna rağmen Türkiye’nin enerjide yüzde 25 oranında Rusya’ya bağımlı olduğu bilgisini veren Yıldız, bu bağımlılığı kırmak için 3 nükleer santralin de dahil olduğu 100 milyar dolarlık bir yatırımın önünü açtıklarını kaydetti. Akkuyu ve Sinop’un Türkiye’nin bugün ürettiği elektriği yüzde 20 oranında artıracağını belirten Yıldız, entegre bir proje olarak bu miktarın Türkiye tarihinin en büyük yatırımı olduğunu da sözlerine ekledi.
Türkiye’nin enerji alanında bağımlı olduğu ülkeler arasında Rusya’nın birinci sırada geldiğine işaret eden Yıldız, ülkenin tükettiği doğalgazın yüzde 50’ye yakınının Rusya’dan, yüzde 20’sinin ise İran’dan alındığını ifade etti. Petrol alanında Türkiye’nin bağımlı olduğu ülkeler arasında ise 7 milyon tonla İran’ın birinci sırada yer aldığını da sözlerine ekledi. Türkiye’nin Kuzey Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile enerji alanında gerçekleştirdiği işbirliğine yönelik eleştirileri de cevaplayan Yıldız, şu ana kadar 19 ülkeden 39 firmanın benzer anlaşmalar yaptığını hatırlattı ve tepkisini “19 ülke anlaşma yapınca sorun olmuyor da 20. ülke olarak Türkiye benzer bir ilişki geliştirdiğinde neden sorun oluyor?” şeklinde gösterdi.
SOCAR 17 MİLYAR DOLAR YATIRIM YAPACAK
Önümüzdeki 5 yıl içerisinde başında bulunduğu şirketin Türkiye’de 17 milyar dolarlık yatırım gerçekleştireceğini söyleyen SOCAR Başkanı Abullayev ise sözlerini cumhuriyet tarihinin en büyük doğrudan dış yatırım miktarı olan bu meblağın yatırım alanlarına dair bilgi vererek sürdürdü. SOCAR’ın sadece liman, boru hattı ya da enerji santrali gibi ekonomik yatırımlarla uğraşmadığını kaydeden Abdullayev, tıpkı Azerbaycan’da yaptığı gibi şirketin Türkiye’de de sosyal projelere destek olduğunu ifade etti. SOCAR’ın bugüne kadar Türkiye’de 5 büyük meslek okulu inşa ettiğini belirten Abdullayev, TANAP ve Nabucco boru hattı projelerine dair de bilgiler verdi. 12 milyar dolarlık bir proje olan TANAP’ın inşaatının 2014 yılı içerisinde başlayacağını kaydeden Abdullayev, şu an proje için istimlak ve çevre raporlarının (ÇED) alınmasıyla uğraşıldığını ifade etti. Nabucco konusunda ise projeye yatırımcı ülke olarak iştirak etmeyeceklerini ama transit ülke olarak ellerinden gelen her türlü kolaylığı projenin hizmetine sunacaklarını belirtti.
Azerbaycan’ın enerji gelirlerine dair de bilgiler veren SOCAR Başkanı, 42 milyon tonluk petrol üretimin, 35 milyon tonluk kısmının ihraç edildiğini ve bundan 30 milyar dolarlık bir gelir elde edildiğini belirtti.