Ticaret savaşları ve Rusya ekonomisi
Ülkeler kendi ürünlerini ve sektörlerini piyasalardan gelen olumsuzluklardan koruma eyilimi içindedirler. Bunun için genellikle ticarette "korumacılık" olarak ifade edilen önlemleri kullanmaktadırlar. Fakat korumacılık eskilerde kullanılan bir kavram olmaktan çıkarak günümüzde yeni bir yüze kavuşmuştur. Yoğun olarak bir savaş unsuru olarak kullanılmaya başlamıştır. Ve günümüzde ABD ve Çin endeksli devam eden global ticari savaş Türkiye ve Rusya’nın içinde olduğu bölgeyi belirgin olarak etkilemektedir.
Ticaret savaşlarının Türkiye ihracatının yoğun olduğu AB ekonomisini yavaşlattığı gözükmektedir. Enerji ve doğal kaynaklar açısından Rusya ve AB ülkeleri arasında da benzer bir durum sözkonusudur. Hem ekonomik olarak yıpranan AB üyesi ülkeler hem de düşük Euro, Rusya ihracat potansiyeline yansımaktadır. Buna ilaveten ABD ve AB tarafından uygulanan yaptırımlar nedeniyle Rusya MB bütçesi gereken sıçramayı bir türlü yapamamaktadır.
Ticaret savaşlarının petrol fiyatlarına etkisi
Mayıs ayı ortalarında Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanı Maksim Oreşkin, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının, Rus enerji kaynaklarının fiyatlarında olumsuz etki yaratacağı uyarısında bulundu. ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının, Rusya ürünlerine yönelik olumsuz bir etki yaratacağına işaret eden Oreşkin, “Bu elbette anahtar ihracat kaynaklarımız olan petrol, metaller ve kömür gibi enerji kaynaklarının daha düşük fiyatlandırılması anlamına da geliyor.” diye konuştu.
Rus mali piyasalarının küresel mali piyasaların bir parçası olduğuna dikkati çeken Oreşkin, “Elbette bu anlamda olumsuz etkiler yaşayabiliriz. Ancak makroekonomik açıdan bakarsak, böyle bir savaşın Rus ekonomisine ciddi bir etkisinin olmasını beklemiyoruz. Rusya şu anda dış etkilere karşı en korunaklı ekonomilerden birisi.” değerlendirmesinde bulundu.
Batı yaptırımlarının etkisi
Avrupa Birliği (AB), Rusya'ya uyguladığı ekonomik yaptırımların süresini 6 ay uzatma kararı aldı.
AB Konseyi Sözcüsü Preben Aamann, Brüksel'de devam eden AB Liderler Zirvesi sırasında Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Ukrayna'yı istikrarsızlaştırdığı gerekçesiyle Rusya'ya AB'nin uygulamakta olduğu ekonomik yaptırımların 6 ay daha uzatılması kararı alındığını bildirdi.
AB, Rusya'ya ekonomik yaptırımlar kararını ilk olarak 2014 yılında almıştı. Uzatılan ekonomik yaptırımlar uyarınca AB üyesi 28 ülke, Rusya'ya silah satışı yapmıyor. Yaptırımlarla, Rusya'nın petrol ve gaz sektörlerinde kullanılan bazı teknolojileri, AB ülkelerinden alması kısıtlanıyor. Ayrıca Rus kamu bankaları Avrupa'da finans sektöründen dışlanıyor.
Özellikle ticaret ve yatırımlara yönelik kısıtlamaları içeren yaptırımlar, 6 ayda bir uzatılıyor. Süre uzadıkça yaptırımların baskısı altında olan yabancı şirketler yavaş yavaş Rusya’yı terk ediyor. “TOP 1000 Rusya menejeri” listesinin açıklama toplantısında konuşan Rusya Menejerler Birliği Başkanı Dmitry Zelenin, Rusya’da faaliyet gösteren yabancı firmaların sayısının azaldığını açıkladı.
Ekonomi alanında sık sık very paylaşan rbc.ru’ya göre iç piyasada iflas eden yerli şirketlerin sayısı da, 2019’un ilk çeyreğinde arttı. Uzmanlar bunun sebebi olarak ekonomide durgunluk ve etkisi devam eden kriz olarak görüyor. İflas etmiş şirketlerin sayısı geçen yılın aynı dönemine göre ilk çeyrekte % 2,4 arttı. Önceki çeyreğe göre, büyüme % 1.9 idi.
Yerli üretime hız verildi
Batı ile yaşanan yaptırımlar sonrası çoğunluğu gıda olmak üzere bazı ürünlerin ithalatını yasaklayan Rusya yerli üretime ağırlık verdi. Komsomolskaya Pravda gazetesinin derlediği verilere göre, Rusya’da satılan gıda ürünlerinin içinde yerli mallarının payı yüzde 75. Ama buna rağmen Rusya’nın gıda ithalatının parasal hacmi 2013-2018 yılları arasında yaklaşık 43 milyar dolar olmuş. Şimdilerde bu rakamın düşürülme çalışmaları söz konusu. Mesela ülkede küçük ölçekli ekili tarım arazilerinin toplam alanı son yıllarda 12 milyon hektardan 22 milyon hektara yükseldi. Ülkede son 5 yılda tahıl üretimi 6 kat arttı. Bu artış ayçiçeğinde 1,9 kat, şeker pancarında 1,8 kat, patateste 2,1 kat, sebzede 2,3 kat oldu.
Benzer iç piyasa dengelemesi turizm ve sağlık sektöründe de söz konusu. Her yıl ülke dışına turizm maksatlı çıkış yapan yaklaşık 40 milyon nüfus sektörün geliştirilme çalışmalarıyla tutulmaya çalışılıyor. Başka ülkelere giderek sağlık harcamalarına Rusya’nın yıllık kaybı 65 milyar dolar olduğu dillendiriliyor. Dolayısı ile hastane ve kliniklerin teknik donanım ve geliştirilmeleri öncelikli projeler arasında bulunmakta.
A. A. Osmanoğlu