Hazar Denizi'nin yeni statüsü ve Rusya’ya avantajları
Hazar Bölgesi enerji kaynakları bakımından dünyada ikinci sırada yer almaktadır. Sahip olduğu bu büyük potansiyel nedeniyle hem denize kıyısı olan ülkelerin hem de global güçlerin odak noktasıydı. Statü belirsizliği ve uzun süre devam eden anlaşmazlık uluslararası sorunların ortaya çıkmasına neden oluyordu.
"Hazar Denizi sadece Hazar bölgesi ülkelerine aittir”
Geçen sene 12 Ağustos’ta , Hazar'a kıyısı olan beş ülke Rusya, İran, Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan Devlet Başkanları, 1996 yılından beri üzerinde çalışılan anlaşmayı imzalayarak petrol ve doğal gaz bakımından zengin kaynaklara sahip bölgenin yasal statüsünü belirlediler. Hazar'ın deniz mi yoksa göl mü olduğu önceden tartışma konusuydu. Özel statü verilen Hazar’a BM’nin 1982'deki deniz hukuku anlaşması uygulanamayacak ve suyun derinliği göl prensibiyle belirlenecek. Daha önce bu statü belirlenmemiş olduğu için denize kıyısı olan ülkeler arasında sık sık doğal kaynakların kullanımı tartışması yaşanıyordu.
Dolayısıyla bu tartışma sonlandırılmış oldu ve Hazar’a kıyısı olan devletlerin uluslararası açılımlarında önemli kazanç elde edildi. Hazar’ı, Azak Denizi ile Karadeniz’e bağlayan Don ve Volga Nehirleri yapay bir şekilde birbirine bağlanarak kanal oluşturulmuş ve bölge kaynaklarının uluslararası piyasaya ulaştırma potansiyeli artırılmıştır. Bu nehirler her ne kadar Rusya’nın iç sular rejimine tabi olsa da taşımacılıkta aktif kullanılmaları Rusya’nın da faydasına olmaktadır.
Hazar Denizine kıyısı olan ülke liderlerinin vardığı mutabakata göre, kıyısı olmayan ülkeler burada askeri birlik bulunduramayacaklar. İran Devlet Başkanı Ruhani’nin ifadesiyle, "Hazar Denizi sadece Hazar bölgesi ülkelerine aittir.” Anlaşmaya göre, Hazar Denizi'nin dibi ve toprak altı, deniz sahası, balıkçılık alanları ve kaynakların kullanımı gibi esaslara göre paylaştırılacak. Bir kaç ay önce, 19 Eylül'de, Rus parlamentosu alt kanadı Duma'da, 25 Eylül'de de üst kanadı Federasyon Konseyi'nde kabul edilen anlaşma, Devlet Başkanı Putin'in onayıyla 1 Ekim 2019’da Rusya tarafından resmen kabul edilerek yürürlüğe girmiş oldu.
Rusya, Avrupa’nın enerji arzı açısından daha önemli hale geldi
Küresel enerji piyasalarında Hazar Bölgesi’nin ön plana çıkmasında başlıca rol oynayan doğalgazın ülkeler arasındaki dağılımında Rusya en fazla rezerve sahip ülkedir. 3 trilyon metreküp rezerviyle Hazar bölgesinin toplam doğalgaz rezervlerinin yüzde 25’ini elinde bulunduran Rusya’yı 2,9 trilyon metreküp rezerviyle Kazakistan takip etmektedir. Azerbaycan, bölgenin en kısa kıyı şeridine sahip ülkesi olmasına rağmen 1,4 trilyon metreküp doğalgaz rezervi ile üçüncü sırada gelmektedir.
Sanayiden sağlığa kadar bir çok alanda alt yapısını doğal gaza göre kuran AB ülkeleri için Hazar’ın kaynakları alternatif niteliğindedir. Hazar Bölgesi petrol rezervleri açısındanda zengindir. Toplam 48,2 milyar varil petrol rezervinin yaklaşık yüzde 65’i Kazakistan’a aittir. Petrol rezervi açısından Kazakistan’ı Azerbaycan (8,5 milyar varil) ve Rusya (6,1 milyar varil) takip etmektedir. Bu rakamlar göz önünde bulundurulduğunda Orta Asya ve Hazar Bölgesi'nin 21. Yüzyıl'ın Orta Doğu'su olacağı şüphe götürmez bir gerçektir.
HABERRUS