ABD'nin Yeni Rusya Yaptırım Planı: Bankacılık ve Petrol Sektörü Hedeftte
WASHINGTON - Reuters ajansının haberine göre, ABD yönetimi Rus ekonomisinin temel sektörlerini hedef alan yeni bir yaptırım paketi hazırlığı içerisinde. Ajansın diplomasi çevrelerine dayandırdığı haberde, bu yaptırımların özellikle Rus bankacılık sektörü ve petrol altyapısına odaklanacağı belirtiliyor.
Ukrayna'nın Talebi ve ABD Tepkisi
Haberde, Ukraynalı yetkililerin geçen hafta ABD'ye, tüm Rus bankalarının dolar işlemlerini yapan finansal sistemden (SWIFT benzeri) tamamen çıkarılması da dahil olmak üzere yeni yaptırımlar önerdiği bilgisi yer aldı. ABD yönetiminin bu kapsamlı talebe nasıl yanıt vereceği ise henüz netlik kazanmış değil.
Senato'daki Girişimler ve Trump'ın Stratejisi
Reuters'ın kaynaklarına göre, ABD Senatosu'ndaki bazı üyeler, daha önce askıya alınmış olan sert yaptırım yasası tasarısını tekrar gündeme getirme çabalarını yoğunlaştırdı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın yeni bir yaptırım paketini desteklemeye hazır olduğu, ancak bunu hemen onaylamasının pek olası olmadığı ifade ediliyor. Kaynaklar, Trump'ın muhtemelen birkaç hafta bekleyerek, 22 Ekim'de ilan edilen LUKOIL ve Rosneft yaptırımlarına Rusya'nın vereceği tepkiyi değerlendireceğini öne sürüyor.
Son Yaptırım Dalgası
ABD, 22 Ekim'de Rus petrol üretiminin büyük kısmını kontrol eden LUKOIL ve Rosneft'e yaptırım uyguladı. Bu önlemler, şirketlerin ABD'deki tüm varlıklarının dondurulmasını ve Amerikan şirketlerinin onlarla iş yapmasının yasaklanmasını içeriyor. Bu karar, Moskova Borsası endeksinde %3'ün üzerinde bir düşüşe neden oldu.
ABD'yi takip eden Avrupa Birliği de 23 Ekim'de Rusya'ya yönelik kendi yaptırım paketini kabul etti.
Uluslararası Yansımalar
Bu gelişmeler, Batılı ülkelerin Ukrayna'daki savaş nedeniyle Rusya'ya uyguladığı ekonomik baskının giderek yoğunlaştığını gösteriyor. Özellikle bankacılık sektörüne yönelik olası kapsamlı yaptırımların, Rus ekonomisi ve uluslararası ticareti üzerinde çok daha derin etkileri olabilir. Trump yönetiminin izleyeceği strateji, Rusya ile ABD arasındaki ekonomik ve diplomatik gerilimin seviyesini belirlemede kritik bir öneme sahip olacak.
