Minare yasağından Avrupa’daki Yahudiler de endişeli

Avrupa Yahudi din adamları İsviçre’de ortaya çıkan minare yasağının yabancı düşmanlığını körükleyeceği ve dini hoşgörüsüzlüğün Yahudilere karşı da yönelebileceği uyarısında bulundu. Moskova’da iki günlük bir konferans gerçekleştiren Avrupa Yahudi din adamları, İsviçre’nin referandum yaparak minareleri yasaklama kararını da kınadı.

Reuters’a açıklamada bulunan Avrupa Yahudileri Uluslararası İlişkiler Direktörü Philip Carmel, “Biz doğrudan Yahudilere saldırı şeklinde bir durum görmüyoruz. Ancak İsviçre örneği çok klasik. Aşırılıkçılara verilen hakların sadece Müslümanlar’a yönelik olabileceğini düşünemeyiz. Aşırı ırkçı gruplara ya da yabancı düşmanlarına sağlanan destek, Yahudiler için de kötüdür. Aşırı sağcı düşüncelerin gelişmesi yabancı düşmanlığını da yasal hale getiriyor.” eleştirisi getirdi.

Konferansta minare yasağı ile birlikte belirginleşen aşırı sağcı düşüncelerin gelişmesinin Yahudiler için de olumsuz bir durum olarak değerlendirildiğini ifade eden Carmel, “40 ülkeden 800’den fazla haham toplantıda yer aldı. Hahamlar Rusya’da Yahudi yaşamının yeniden canlanmasından duydukları memnuniyeti ifade etti.” dedi. Sovyetler Birliği döneminde inananlara acımasızca zulmedildiğini ve on binlerce insanın da göç etmek zorunda kaldığını hatırlatan Carmel, minare yasağına tepki olarak ortaya çıkacak aşırılıkların da Yahudi toplumu için Avrupa’da yaşamı zorlayacağına dikkat çekti.

Londra’dan toplantıya katılan Haham Jonasan Abraham da yaptığı açıklamada trajik bir durumla karşı karşıya kaldıklarını ifade ederek, bir Yahudi olarak Moskova sokaklarında yürümenin, düşmanlıkların arttığı Batı Avrupa başkentlerinden daha güvenli hale geldiği tespitinde bulundu.

Avrupa hükümetlerini aşırılıkçı gruplarla diyaloğa girmemeleri konusunda uyaran Yahudi din adamları, “Müslüman toplulukların şemsiye bir yapıları olmadığı için, politikacılar sesi daha yüksek çıkanla iletişime geçiyor. Ancak bunlar gerçekte müslüman toplumun temsilcileri değil.” eleştirisi getirdi.

Avrupa Hahamları Konferansı Direktörü Pinchas Dunner de yaptığı değerlendirmede dini özgürlüklerin yasaklanmasının İslami aşırılıkların önünü almayacağını ifade ederek, “Radikal gruplarla mücadelede en iyi yol, orta yolun desteklenmesi ve dinlerarası diyaloğun teşvik edilmesidir.” dedi. ABD Yahudi Topluluğu’ndan David Harris de, İsviçre’nin aldığı minare yasağı kararını, ‘toplumlar arası karşılıklı anlayışın temel kurallarına saldırı’ olarak niteledi.

Bir dönem başta kiliseler ve camiler olmak üzere tüm ibadethanelerin yıkıldığı Rusya’da, Ortodoks Hristiyanlık, Müslümanlık, Yahudilik ve Budizm devlet dini olarak görülüyor. 4 Kasım’da grçekleşen ‘Ulusal Birlik’ gününde tüm din temsilcileri Kızıl Meydan’da birlikte yürüyerek dinler arası barış ve hoşgörünün örneğini sergilemişlerdi.

Faruk Akkan, Moskova, Cihan