Rusya'da geçen hafta Moskova metrosuna yönelik intihar saldırıları ve Kafkas bölgesinde gerçekleşen bir dizi saldırının ardından Moskova'da görev yapan İslam ülkeleri büyükelçileri bir araya gelerek barış çağrısında bulundu. Rusya Müftüler Konseyi'nin öncülüğünde bir araya gelen büyükelçiler İslam dini ile terörün birlikte anılmasının dünya barışına en büyük zararı vereceğini kaydetti.

Toplantıda konuşan Rusya Toplumsal Odası üyesi ve Birinci Kanal program yapımcısı Maksim Şevçenko, son dönemde yaşanan terör saldırılarından en Müslümanların zarar gördüğünü söyledi. Şevçenko, “Moskova, Dağıstan ve İnguşetya’da yaşanan olaylara çok üzülüyoruz. Acıları paylaşıyoruz. Dünyaya baktığımızda Rusya’da olduğu gibi Irak, Afganistan ve Filistin’de yaşanan terör olaylarından da en fazla Müslümanlar zarar görüyor.” dedi.

Rusya Müftüler Konseyi Başkanı  Ravil Gaynutdin konuşmasında terör saldırılarıyla ilgili Rus basınında çıkan bazı provakosyon yazıları sert bir dille eleştirdi. Müftü Gaynutdin, bazı televizyon programlarında "terör saldırıları gerçekleştirenlerin ailelerinin yok edilmesi ve Rusya'nın ayağa kalkması durumunda ne Çeçenistan ne de İnguşetya'nın kalacağı" konsundaki açıklamaların toplumsal huzura zarar verdiğini söyledi.

Gaynutdin, "Teröristler dağa çıkmışsa burada akrabalarının suçu ne? Biz Rusya yönetimine, Rusya Ortodoks Kilisesi’ne ve Rus halkına bu provakosyonlara karşı ortak mücadele edilmesi için çağrıda bulunuyoruz. Terörizmi, terörü organize edenleri, masum insanların kanını dökenleri nefretle kınıyoruz! Kimse çok dinli, çok uluslu toplumumuzun huzurunu bozmaya kalkmasın." diye konuştu.

 

"Terörden İslamiyet sorumlu olamaz"

Gaynutdin, herkese çağrıda bulunarak yaşanan son terör olaylarının iyice analiz edilmesi gerektiğini kaydetti. Rus Müftü, “Siyasetçilere, gazetecilere ve sıradan vatandaşlara şu soru konusunda kafa yormalarına davet ediyorum: Bu tür terör saldırıları kimin ekmeğine yağ sürüyor? Burada İslam’ın ve Müslümanların suçu yok.” demesi üzerine gazeteci Şevçenko, “Eğer Rus ayağa kalkarsa Solovyov gibilerin sonu kötü olur. Burada şunu da sormamız lazım: Terör organizatörleri kimdir? Burası ve başka detaylar çok karanlık. Konunun aydınlatılması için güvenlik güçlerine büyük iş düşüyor.” dedi.

Toplantıda konuşan Türkiye Moskova Büyükelçisi Halil Akıncı da Moskova ve Rusya’da son günlerde meydana gelen terör saldırılarından derin üzüntü duyduklarını ifade ederek Rus halkına derin başsağlığı dilediklerini söyledi. Türk Büyükelçi, “Üzücü olaylarla ilgili hem kendim hem de Türkiye yönetimi adına derin başsağlığımı diliyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı ve Başbakanı olaylarla ilgili Rusya yönetimini başsağlığı mesajında bulundu." bilgisini verdi. İslam ve terörün birlikte anılmasına karşı çıkan Akıncı, İslam tarihinin tolerans ve hoşgörünün açık örnekleri ile dolu olduğuna dikkat çekti.

Rusya Dışişleri Bakanlığı  Özel Büyükelçisi Konstantin Şuvalov da ülkesinde yaşanan son terör saldırılarıları nedeniyle Müftüler Konseyi ve İslam ülkeleri diplomatlarının dile getirdiği derin kaygıdan dolayı duygulandıklarını belirtti. Şuvalov, “Biz Rus halkı bugün hayatını kaybedenler için göz yaşı döküyoruz. Rusya Müftüler Konseyi ve Moskova’daki İslam ülkeleri büyükelçilerine derin teşekkürümü iletmek istiyorum. Bu acı günümüzde derdimize ortak oluyorsunuz. Burada sizin net tutumunuzu ve sizin terörle ilgili kararlılığınız duyduk.” dedi.

Toplantıya Endonezya Moskova Büyükelçisi Hamid Avaludin oturum başkanlığı yaparken, buluşmada Türkiye, Pakistan, Suudi Arabistan, Kuveyt, Mısır, Senegal büyükelçileri ve Çeçenistan Cumhuriyeti Müftüsü Sultan Hacı Mirzayev da katıldı.

 

İşte büyükelçilerin ortak bildirisi:

İslam dinini terör saldırıları ile ilişkilendirmek kabul edilemez. Benzer söylemler miletler arası barış ve huzura tehdit olarak algılanmalıdır.

Suçluların ırkını ve dini kimliğini ifşa eden bilgilerin yayımlanması yasaklanmalıdır. Çünkü terörizmin ne dini, ne de ırkı olur. Terör  herşeyin üzerinde olan Allah'a ve onun yaratıklarına karşı işlenen bir suçtur.

Dini gerekçe ili şiddete baş vurmak İslam'ın öğretilerine aykırıdır ve bu tür girişimler önlenmelidir.

İslam öğretileri en geniş şekilde topluma duyurulmalıdır. Bunun için devlet nezdinde eğitim sisteminde çalışmalar yapılmalıdır.

Terörle mücadelede kitle iletişim araçları, internet ve eğitimden yararlanılmalı, hükümet ve toplum teröre fırsat veren ve yol açan sebeplerin kökünü birlikte kazımalıdır.

Yaşar Niyazbayev, Fuad Seferov, Moskova, Cihan