St.Peterburgskiye Vedemosti: "Ordu'ya yerini gösterdiler"

Bugün Gazetesi Gen. Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt St.Peterburgskiye Vedemosti gazetesinin Türkiyede yapılan referandum ile ilgili sorularını yanıtladı.

Referandum kararı, Meclis’in değişiklik paketini onaylamasından sonra alındı. Hükümet neden bu kadar zor ve riskli bir prosedürü tercih etti ve neden Meclis/in kararıyla yetinilmeyip paket halk oylamasına sunuldu?

Referanduma Meclis’in kararından sonra değil, pakete onay veren vekillerin sayısının 330-367 arasında kalmasından dolayı yasal olarak gidilmek zorunda kalmıştır. Türk Anayasa’nın parçası olarak kabul direkt uygulanmıştır.

Modern Türkiye’de ordunun objektif olarak rolü nedir? Ordu gerçekten  Atatürk’ün oluşturduğu sosyal devletin temellerinin garantisi midir?

CEVAP: Modern Türkiye’nin temellerinin atılmasında ordu Kurtuluş Savaşı önemli rol oynamış ve bir nevi “kurucu” ve “koruyucu” gibi davranmıştır. İlk dönem Cumhurbaşkanları ve Başbakanların Kurtuluş Savaşı’nın kahramanları olmaları da, sivil hayatta iken dahi ordunun sistem içindeki yerini güçlendirmiştir. Öte yandan, modern Türkiye’nin ortaya çıktığı dönemde, dünyada demokrasi uygulamaları da bu şekilde gelişmiş değildi. Demokratik olarak ileri ülkelerde, asker sivil otoritelere tabidir. Türkiye’nin bu geçişi yapması zaman almış ve ordu içesinde de bu değişime “kazanılmış hakları” kaybetme korkusu nedeniyle direnenler olmuştu. Bununla beraber, Türkiye referendumun halk tarafından onaylanması ile demokratikleşme yönünde önemli adımlar atmıştır.

Bugün Türkiye’nin iç ve dış politikasında İslam’ın ve İslami kuruluşların rolü ne kadar etkilidir?

Kanaatimce etkisi en fazla diğer sivil toplum kuruluşları kadardır. Türkiye’nin dış politikası çıkarları ile tanımlanır, dini temelle değil. Örneğin, Türkiye Afganistan’da terörle mücadele eden NATO güçleri arasındadır ve bu gücün Kabil Bölge Komutanlığı’nı da üstlenmektedir. Türkiye’nin dış ticaret hacminde ülkelerin yeri incelendiğinde de bu gerçek görülecektir.

Referandumda onaylanan değişiklikle, kadınlar, yaşlılar, çocuklar ve özürlülere ayırımcılık yasaklanıyor. Nasıl bir ayrımcılıktan bahsediliyor? Tam olarak sosyal hayatın hangi alanlarında?

Sanırım bir ifade hatası söz konusu. “Ayrımcılık” yasaklanmıyor, sayılan gruplara “pozitif ayrımcılık” getiriliyor. Böylece, kamusal hizmet almakta veya iş bulmakta, “eşitlik ilkesi” ile çelişen bazı kolaylıklar sağlamak mümkün olacaktır. Mesela, bir kamu kuruluşu sınavla işçi alacak olmasına rağmen, 100 kadronun 40’ını erkekler, 40’ını kadınlar, 10’unu engelliler, 10’unu da şehit dul ve yetimleri ile gazi ailelerine ayırabilecek. Bunu yaparken, eşitlik ilkesine takılmayacaktır.

Türkiye hala AB’ye girmeyi çok istiyor mu yoksa bu artık birinci hedef değil mi? (Bu soruyla kastedilen: son zamanlarda hükümet temsilcileri tarafından ülkenin dış politikasının belli başlı noktalarının değiştirilmesi, Rusya ve başka komşu ülkelerle (İran dahil) temasların güçlendirilmesi söyleniyordu. Eğer Türkiye’yi AB’de görmek istemiyorlarsa, o kendi politikasını gerçekleştirecek).

Türkiye, AB’ye girme hedefinde vazgeçmiş değil. Ancak Avrupa Birliği’nin tam üyeliğe dair verdiği karmaşık sinyaller reformların hızını kesti. Kamuoyunun iştiyakını kesti. Özellikle Merkel ve Sarkozy’nin üyeliğimize açıkça karşı çıkıp, “imtiyazlı ortaklık” önermesi bu kırılmada önemli rol oynamaktadır. Bununla beraber, Türkiye AB’ye üyeliği, üye olmayan ülkelerle ilişkilerini geliştirmeye engel görmemektedir. Aksine ekonomik ilişkilerde, çok yönlü ticaret açılımları tercih edilmektedir. Yine Türkiye bölgesinde ekonomik kalkınma kadar siyasal istikrar ve barışa da önem verdiği için, özellikle komşu ve yakon çevre ülkelerle diplomatik olarak da temaslarını artırmakta ve onlarla ilişkileri “stratejik ortaklık” seviyesine çıkarmayı hedeflemektedir.

Türkiye’de önümüzdeki günlerde Anayasa’da yeni değişiklikler ile ilgili Referandumlar bekleyebilir miyiz?

Yakın dönem için bu Türkiye’nin kaldıramayacağı bir yük olur. Önümüzdeki yıl genel seçimler var. Bu nedenle Anayasa’da köklü bir değişim, Meclis mutabakatı yoksa, ancak genel seçimden sonra mümkün gözüküyor.

Kaynak: St.Peterburgskiye Vedemosti