Rusya’nın Esad'a Verdiği Sığınma, İnsani mi Stratejik mi?
HABERRUS - Suriye'nin devrik lideri Beşar Esad ve ailesinin Moskova’ya gitti ve Rusya kendilerine insani nedenlerle sığınma hakkı tanıdı.
Kremlin kaynaklarının yaptığı açıklamaya göre, Esad’ın bu kararı, muhaliflerle yapılan müzakerelerin ardından barışçıl bir geçiş sürecini kabul etmesiyle şekillendi.
Rusya'nın Suriye'nin devrik liderine verdiği bu sığınma kararı bazı tartışmaları da beraberinde getirdi.
Rusya, Esad ve ailesine sığınma hakkı tanıyarak uluslararası arenada insani bir yaklaşım sergilediğini vurgulasa da, bu kararın ardındaki stratejik nedenler dikkat çekiyor.
Kremlin’in açıklamasında, Suriye’deki Rus askeri üslerinin ve diplomatik varlıklarının güvenliğini garanti altına almak için muhalif liderlerle temasların sürdüğü belirtiliyor.
Bu, Moskova’nın Suriye’deki askeri ve siyasi çıkarlarını koruma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Suriye’de Kontrol Kayıyor: Şam’daki Kaos
Esad’ın ülkeden ayrılmasının ardından Suriye’nin başkenti Şam’da kaos hâkim. Yerel yönetimler, sokağa çıkma yasağı ilan ederken, Şam Uluslararası Havalimanı geçici olarak kapatıldı ve tüm uçuşlar iptal edildi.
Bunun yanı sıra, başkanlık sarayının ve Suriye Merkez Bankası’nın yağmalandığı, Göç ve Pasaport İdaresi binasının ise tamamen yandığı bildirildi.
Bu gelişmeler, ülkede bir otorite boşluğu doğduğunu ve Esad sonrası geçiş sürecinin son derece çalkantılı geçeceğini gösteriyor.
Silahlı Muhaliflerin İlerleyişi ve Yeni Hükümet Arayışları
Suriye’nin kuzeybatısındaki Tartus ve kıyı bölgelerinde ilerleyen silahlı muhalif gruplar, bu bölgelerdeki halk ve önde gelen isimlerle görüşmelere başladı.
Muhalifler, Suriye halkının tüm kesimlerini kapsayan bir ulusal hükümet kurmayı hedeflediklerini açıkladı.
Ayrıca, Rusya ile iletişim kanallarının kurulduğu bilgisini paylaşarak, Moskova’nın sürece dahil olduğunu doğruladı.
Bu durum, Suriye’nin geleceğinde Rusya’nın oynayacağı rolün önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İsrail’in Hamlesi: Golan Tepeleri’nde Gerilim Tırmanıyor
Esad’ın iktidardan çekilmesiyle bölgedeki güvenlik dengeleri yalnızca Suriye içinde değil, komşu ülkelerde de sarsıldı.
İsrail savunma bakanı, Netanyahu’nun 1974 tarihli Güçlerin Ayrılması Anlaşması’nın sona erdiğini duyurmasının ardından Golan Tepeleri’nde tampon bir bölgeye asker konuşlandırıldığını açıkladı. İsrail’in bu hamlesi, hem kendi güvenliği hem de Suriye’deki otorite boşluğu nedeniyle artan tehditlere bir yanıt olarak değerlendiriliyor.
Rusya ve Uluslararası Toplumun Tutumu
Kremlin’den yapılan açıklamalar, Rusya’nın BM himayesinde yeniden başlatılacak müzakereleri desteklediğini ve Suriye halkının çıkarlarını öncelikli gördüğünü belirtiyor.
Ancak bu süreçte, Batılı ülkelerden gelecek tepkiler ve uluslararası toplumun Esad sonrası Suriye yönetimine yaklaşımı kritik bir rol oynayacak.
ABD ve Avrupa Birliği’nin, Rusya’nın bölgedeki nüfuzunu sınırlamak için atacağı adımlar, Suriye’nin gelecekteki yönetim şekli üzerinde etkili olabilir.,
Çalkantılı Bir Geçiş Süreci
Beşar Esad’ın Rusya’ya sığınması, Suriye’deki savaşın yeni bir aşamaya geçtiğini işaret ediyor.
Ancak bu geçişin barışçıl bir şekilde tamamlanması, birçok yerel ve uluslararası aktörün iş birliğini gerektiriyor. Şam’daki kaos, muhaliflerin ilerleyişi ve bölgedeki güç mücadelesi, Suriye’nin gelecekteki yönetiminin şekillenmesinde belirleyici olacak.
Rusya, Esad sonrası dönemde hem diplomatik hem de askeri varlığını korumak için stratejik adımlar atarken, uluslararası toplumun nasıl bir tutum sergileyeceği merakla bekleniyor.