İşte Ukrayna’ya Asker Göndermeye Hazır Ülkeler
HABERRUS - AFP’nin Avrupa kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Ukrayna’ya asker göndermeyi değerlendiren 30 ülkeden oluşan uluslararası “istekliler koalisyonu” içinde sadece altı ülke gerçekten askeri birlik göndermeye hazır olduğunu teyit etti.
Bu ülkeler arasında Birleşik Krallık, Fransa ve Baltık ülkeleri yer alıyor.
Londra ve Paris’in öncülük ettiği koalisyon girişimi, Ukrayna ile Rusya arasında sağlanabilecek bir ateşkesin ardından barışın güvence altına alınması amacını taşıyor.
İngiltere Savunma Bakanı John Healey, Brüksel’deki NATO karargahında yapılan toplantıda, “Planlamamız ciddi ve kapsamlı. Hazırlıklarımız sağlam temellere dayanıyor,” açıklamasında bulundu.
Ancak koalisyondaki ülkelerin çoğu — örneğin Hollanda ve İsveç — ABD’nin açık desteği olmadan böyle bir misyonun gerçekçi olup olmadığı konusunda şüphelerini dile getirdi. İsveç Savunma Bakanı Pål Jonson, Stockholm’ün karar almadan önce cevaplanması gereken birçok sorusu olduğunu vurguladı: “Bu misyonun içeriği netleşirse faydalı olur. Biz barış gücü mü olacağız, caydırıcı güç mü yoksa çatışmayı sakinleştirici mi?”
Mart başında, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ukrayna’daki çatışmayı sona erdirmeye yönelik bir plan sundu. Planın ilk aşaması, hava, deniz ve enerji altyapısında bir aylık ateşkes içeriyor. İkinci aşamada ise ateşkesin sağlanmasının ardından Ukrayna’ya bir barış gücü yerleştirilmesi öngörülüyor. Ancak Macron, Mart sonunda yaptığı açıklamada bunun bir barış gücü değil, caydırıcı güç olduğunu ve cephe hattında konuşlandırılmayacağını ifade etti.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, NATO ülkelerinin askerlerinin hangi bayrak altında olursa olsun Ukrayna’da bulunmasını kabul edilemez olarak nitelendirdi. Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev ise, Batılı ülkelerden gelecek barış gücü askerlerinin gönderilmesini, NATO ile doğrudan çatışma olarak göreceklerini belirtti. Rusya, krizin kalıcı olarak çözülmesinin, Ukrayna çevresindeki çatışmanın temel nedenlerinin dikkate alınmasıyla mümkün olacağını vurguluyor. Lavrov, çözümün ancak hukuki bağlayıcılığı olan anlaşmalarla mümkün olabileceğini, bu anlaşmaların ihlal edilmesini önleyecek şekilde yapılandırılması gerektiğini ifade etti.