Lavrov'dan ABD ve Ukrayna’ya Sert Eleştiri: “Anlaşma Yok, Sadece Sözler Var”

Lavrov: “Ukrayna’daki Sorunun Temeli Batı’nın Müdahalesi”

HABERRUS - Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD ile Rusya arasında Ukrayna konusunda aracılık yapıldığı iddia edilen anlaşmalar hakkında sert açıklamalarda bulundu.

Lavrov, ABD ve Avrupa’nın Ukrayna politikasını sert şekilde eleştirdi.

Kommersant gazetesine verdiği röportajda Lavrov, Ukrayna’daki mevcut krizin temel sorumluluğunun Batı olduğunu vurguladı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Kommersant gazetesine verdiği kapsamlı röportajda, Ukrayna’daki savaşın temel nedenlerinin Batı’nın müdahaleci politikaları olduğunu savundu. Lavrov, 2014 yılında Ukrayna’da gerçekleşen yönetim değişikliğini “ABD destekli bir darbe” olarak nitelendirdi ve bu süreçte “Rusya karşıtı” bir hükümetin iktidara getirildiğini söyledi.

Lavrov, “Böyle anlaşmalar yok. Sadece telefon görüşmeleri, öneriler ve ardından verilen sözler var ama bunlar hiçbir zaman tam anlamıyla uygulanmıyor,” dedi.

Lavrov, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın 30 günlük bir ateşkes ve enerji altyapılarına yönelik saldırıların durdurulması önerisiyle geldiğini, Rusya’nın bu öneriyi kabul ettiğini belirtti. Ancak buna rağmen Ukrayna tarafına saldırmak üzere olan yedi insansız hava aracının Rusya tarafından düşürüldüğünü söyledi. Ayrıca Karadeniz Tahıl Girişimi’nin yeniden canlandırılması için müzakereler yapıldığını ancak bu girişimden somut bir sonuç alınamadığını dile getirdi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Rus tarım ürünleri ve gübre ihracatının önündeki engelleri kaldırma yönündeki sözünü de hatırlatan Lavrov, “Guterres üç yıl önce bu sözü verdi ama hiçbir şey yapmadı,” diyerek Birleşmiş Milletleri suçladı.

Lavrov, Batı’yı ve özellikle Ukrayna’yı güvenilmez olarak nitelendirdi. “Ukrayna sürekli yalan söylüyor, anlaşmalara sadık kalmıyor,” ifadelerini kullandı.

Lavrov, Batılı ülkelerin Ukrayna’daki Rusça konuşan nüfusa yönelik ayrımcılığı görmezden geldiğini belirterek, “Zelenskiy ve çevresi, Rus kültürünü ve dili sistematik biçimde yok etmeye çalışıyor. Bu yalnızca bir siyasi mesele değil, insan hakları sorunudur,” ifadelerini kullandı.

Özellikle ABD’nin Ukrayna’yı NATO’ya dahil etme çabalarının krizi derinleştirdiğini belirten Lavrov, Donald Trump’ın bu politikaları daha iyi anladığını dile getirdi. Lavrov’a göre, Trump yönetimi Ukrayna’daki durumun karmaşıklığını kavrarken, Biden yönetimi “öğretmen edasıyla” tek taraflı kararlar alıyor.

“ABD Vize Engelleri Kaldırmalı”

Lavrov ayrıca, Rusya ile ABD arasındaki ilişkilerde bazı alanlarda ilerleme işareti olduğunu ancak vize konusunun hâlâ ciddi bir engel teşkil ettiğini belirtti. BM’de görev yapacak Rus diplomatlara vize verilmemesi nedeniyle ABD’yi Birleşmiş Milletler anlaşmalarını ihlal etmekle suçladı.

“Yaptırımların Kaldırılması Tehlikeli Olabilir”

Lavrov, Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırımlarını da değerlendirdi. Bazı Rus çevrelerinde yaptırımların kaldırılmasının, ülkenin elde ettiği ekonomik bağımsızlık kazanımlarını tehlikeye atabileceği yönünde görüşler olduğunu söyledi. “Teknoloji ve üretim alanlarında bağımsız olmalıyız. Bir daha Batı’ya bağımlı hale gelmemeliyiz,” dedi.

“Dünya Artık Eski Gibi Değil”

Sergey Lavrov, küresel ekonomik düzenin de değiştiğini belirterek, “Küreselleşme sona erdi. ABD, doları bir silah olarak kullanıyor. Bu yüzden dünya artık bloklara ayrılıyor,” dedi.

Lavrov’un açıklamaları, Batı ile Rusya arasındaki derinleşen güven krizine ve uluslararası diplomasideki yeni kutuplaşmalara işaret ediyor.

Lavrov: “Batı’nın Çifte Standardı ve Ukrayna’daki Rejim Sorunun Temelidir”

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Kommersant gazetesine verdiği röportajda, Ukrayna krizine dair Batı’nın tutumunu sert dille eleştirdi. Lavrov, ulusların kendi kaderini tayin hakkının sadece Batı’nın çıkarına kullanıldığını savunarak, Kosova ve Kırım örnekleri üzerinden çifte standartlara dikkat çekti.

Lavrov, röportajında Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in “sadece toprak bütünlüğü önemlidir” yaklaşımına karşı çıkarak, Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’nın tamamının dikkate alınması gerektiğini söyledi. Lavrov, “Bir devletin toprak bütünlüğü, ancak o devlet tüm halkını temsil ediyorsa anlam kazanır. Koloniler halklarını temsil etmiyordu, bu yüzden dekolonizasyon BM Şartı’na uygundu,” dedi.

“Donbas’taki Halk Faşist Rejimin Boyunduruğu Altında Yaşadı”

Lavrov, Ukrayna’nın doğusundaki halkın yıllardır “Nazilerin boyunduruğu altında” yaşadığını ve Rusça konuşan nüfusun ayrımcılığa uğradığını savundu. “Odessa’da akrabaları yakılanlar, Donbas’ta çocukları öldürülenler… Bu insanlar kendilerini temsil etmeyen bir rejim tarafından yönetiliyor,” diyerek Ukrayna hükümetinin meşruiyetini sorguladı.

“Afrika’daki Sınırlar Kolonyal Mirasın Ürünü”

Ulusların kendi kaderini tayin hakkının istikrarsızlık yaratacağı iddialarına yanıt veren Lavrov, Afrika’daki sınırların da kolonyal geçmişin eseri olduğunu belirtti. “Tuaraglar, Hutular, Tutsiler… Haritalar cetvelle çizildi. Ancak Afrika Birliği bu mirasa dokunmama kararı alarak bilgelik gösterdi,” dedi.

“Kosova Tanındı, Kırım Reddedildi – Bu Çifte Standart”

Kosova örneğini anımsatan Lavrov, “Kosova’da ne bir referandum vardı ne bir tehdit… Ama bağımsızlık ilan edildi ve tanındı. Kırım’da ise referandumla halk karar verdi, buna rağmen tanınmadı. Bu açık bir ırkçılıktır. Slavlar olunca olmaz, Arnavutlar olunca olur mu?” ifadelerini kullandı.

“Blokadadaki Yahudi Olmayanlar da Acı Çekti”

Lavrov ayrıca, II. Dünya Savaşı sırasında Leningrad kuşatmasından sağ kurtulan Yahudi olmayanlara Almanya’nın tazminat ödememesini de “ırkçı yaklaşım” olarak nitelendirdi. “Hep birlikte aynı acıyı yaşadılar. Sadece Yahudi olanlara ödeme yapılıyor. Diğerleri insan değil mi?” dedi.

“Zelenski Rejimi Faşisttir, Değişmesi Gerek”

Lavrov, Ukrayna’daki mevcut yönetimi “faşist ve açıkça Rus düşmanı” olarak tanımlayarak, Avrupa’nın bu rejime destek vererek yeni bir savaşın tohumlarını ektiğini savundu. “Avrupa, Zelenski’ye son kurşunu bile verelim diyor ama bu kurşunlar kime sıkılacak? Ruslara.”

“Barış Gücü Planları, Yeni Bir Provokasyonun Alt Yapısı”

Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve İngiltere İşçi Partisi lideri Starmer’in Ukrayna’ya barış gücü gönderme planlarını eleştiren Lavrov, bu planların Ukrayna’nın doğusunu Batı’nın himayesi altına almayı amaçladığını söyledi. “Donbas halkı kendi kaderini tayin etti. Şimdi o topraklarda yeni bir Berlin mi oluşturmak istiyorlar?”

“Batı, Ukrayna’yı Yine Kullanıyor”

Lavrov, Batı’nın asıl niyetinin Rusya’ya karşı yeni bir cephe yaratmak olduğunu belirtti. “Zelenski Batı’nın piyonu. Onunla sadece Ruslara karşı savaşmak istiyorlar. Seçim bile yapılmıyor, bu nasıl demokrasi?” dedi.

“Buça ve Odessa’da Adalet Sağlanmadı”

Rusya Dışişleri Bakanı, Buça olayları ve 2014 yılında Odessa’daki sendika binasında hayatını kaybeden yaklaşık 50 kişiyle ilgili olarak da sert konuştu. Bu olayların araştırılmadığını, uluslararası toplumun ve Batı medyasının da konuyla ilgilenmediğini iddia etti. “BBC, CNN gibi medya kuruluşlarına bile defalarca çağrıda bulundum. ‘Siz araştırmacı gazetecisiniz, neden sormuyorsunuz?’ dedim. Ama kimseden ses çıkmadı,” diyerek uluslararası basını da eleştirdi.

“1991 Sınırları Tartışmalı, Ukrayna Tarafsız Olmalıydı”

Lavrov ayrıca Ukrayna’nın 1991 sınırları çerçevesinde toprak bütünlüğü talebini de eleştirerek, bu sınırların SSCB’nin dağılması sonrası belirlenen siyasi uzlaşılara dayandığını vurguladı. Ukrayna’nın bağımsızlık deklarasyonunda tarafsız bir devlet olacağının ve askeri bloklara katılmayacağının açıkça belirtildiğini ifade eden Lavrov, “Biz Ukrayna’nın tarafsız, dostane ve Rus azınlığın haklarını tanıyan bir ülke olarak bağımsızlığını tanıdık,” dedi.

Son olarak “Bana müsaade,” diyerek sözlerini noktalayan Lavrov, görüşmesini nezaketle tamamladı.