Kissinger'ın Moskovalı adamı: Anatoly Dobrynin

Anatoly Dobrynin'in bu ayın başlarında vefatı, İngiliz basınının pek ilgisini çekmedi. Ama gene de Soğuk Savaş'ın en bahse değer oyuncularından biriydi o. Soğuk Savaş'ın sıcak çatışmaya dönmesini engellemek için çok şey yapmıştı.

Sovyet büyükelçisi olarak hizmet ettiği 24 yıla tam altı ABD başkanı - Kennedy, Johnson, Nixon, Ford, Carter ve Reagan - sığmıştı. Onun anlatılmaya en değer katkısı, Nixon'un ulusal güvenlik danışmanı ve sonra da dışişleri bakanı olan Henry Kissinger'ın nezaret ettiği yumuşama dönemindeki rolüdür.

Dobrynin, tam da Küba Füze Krizi'nin çıktığı bir zamanda Washington'a gelmişti. 42 yaşında, Rus devriminden sonra dünyaya gelmiş ABD'deki ilk Sovyet temsilcisiydi. Bir su tesisatçısının oğlu olarak ailesinde üniversite öğrenimi gören ilk kişiydi. 1944'te mühendis sıfatıyla havacılık sanayiine girdi ve meşhur tasarımcı Yakovlev'le çalıştı.

Dışişleri görevine atanmayı  kendisi istememişti ama teknik uzmanlığının kendisine kayda değer bir üstünlük sağladığını keşfetmişti özellikle de füzeler hakkında derme çatma bilgisi olan Kissinger'la pazarlık ederken.

Kissinger, koltuğa oturduğu daha ilk günlerde Sovyet büyükelçisi ile yumuşama/ détente lehine sıradışı bir dostluk kurdu. Kissinger’s Year: 1973 başlıklı kitabımı yazarken üzerinde çalışmak zorunda kaldığım binlerce sayfalık orijinal görüşme zabıtları ve telefon görüşmelerinde beni en çok şaşırtan, görüşmelerine hâkim olan tınıydı. İngiltere, Amerika'nın nicedir en güvenlir müttefiki olmasına karşın Kissinger, Edward Heath başbakanlığı döneminde İngiltere'nin Washington büyükelçisi Lord Cromer'le ilgilenirken resmi, soğukkanlı ve bazen de buz gibiydi.

Dobrynin'le yaptığı görüşmelere ise hasım iki süpergücün temsilcileri arasındaki mübadeleden ziyâde boşboğazlık eden iki yatılı okul arkadaşının havası hâkimdir. Örneğin 25 Mayıs 1973 tarihinde Dobrynin, bir kızla birlikte görüldüğünü söyleyerek Kissinger'la dalgasını geçer. Kissinger da Dobrynin'e “kirli yaşlı adam” diyerek kaşrılık verir.

Kissinger'ın Anatoly ile böylesi şakalar yapmaktan duyduğu haz, bu sofistike Rus'un Amerikan mizahını  kapma hızıydı her ne kadar komünizme bağlılığı şüphesizse de. Görünenin altında ise büyük bir ciddiyet yatıyordu.

6 Ekim 1973'te Arap devletleri koalisyonu ile İsrail arasında Altı Gün Savaşları patlak verdi. Kissinger Waldrof'ta uykudayken sabah saat 6'da Arap saldırısı  haberiyle uyandırılarak şaşkına döner – tıpkı CIA ve dünyanın geri kalanı gibi. İlk tepkisi Beyaz Saray'ı, Pentagon'u, Dışişleri Bakanlığını veya İsrail büyükelçiliğini değil Anatoly Donrynin'i aramak olur.

Sovyet büyükelçisi de uyku sersemi bir haldedir ve Dışişleri Bakanı'nın her bir sözünü tekrar eder ta ki Kissinger hırçınlaşıp patlayana dek:

K: Derhal İsraillilerle temasa geçiyoruz. 
D: Siz mi? 
K: Evet. 
D: İsraillilerle temasa mı geçeceksiniz? 
K: Eğer böyle devam ederse...sen benim mesajımı anlayana kadar savaş çıkacak.

Yalnızca iki eski dost arasında kabul edilebilir olan bir hırçınlıktır bu. Kissinger'ın herkesten önce Dobrynin'i aramasının iki nedeni var. Sovyetlerin Arap devletlerin İsrail'e saldırısına arka çıkarak “bu tezgahta” dahli olup olmadığından emin olmak istiyor ve Ortadoğu'daki savaşın ABD-Sovyet arasındaki “Büyük Oyunu” (détente/yumuşama sürecini) nasıl etkileyeceği hakkında muhakeme yürütmeye ihtiyaç duyuyordu.

Kissinger'ın dünya siyasetinin her daim birinci önceliğiydi bu.

Kissinger, Dobrynin'le yaptığı  daha pek çok telefon görüşmesi üzerine Kremlin'in kirli bir oyun oynamadığını ve Sedat'ın sürpriz saldırısının ardında olmadığını teyid edebilmişti. Daha sonra Sovyet büyükelçisine hayıflanacaktır: “Arap dostlarınız fena halde düzenbaz.” Aksine Dobrynin ise Amerika'nın İsrailli dostlarından sık sık “Ortadoğu'daki çılgın adamlar” diye bahsederdi.

Kissinger'ın Dobrynin vâsıtasıyla Brejnev'le tesis ettiği güven, ABD-Sovyet ilişkilerinde daha önce hiç olmamıştı, ki daha sonra da hiç olmayacaktır. Rusya'nın faal katılımıyla birlikte Ortadoğu'da topyekûn savaş tehdidini engellemek bu güven sayesinde mümkün olmuştu.

İki ahbabın birbirini “üçkaatçılıkla” suçladığı da olmuştur. Kissinger, Brejnev'in şahsi talebi üzerine 20 Ekim 1973'te âcilen Moskova'ya uçtu. Dobrynin onunla birlikte uçmak istedi. Kissinger ise “pekâla, önde oturacaksan...” diye karşılık verdi. Kissinger'ın burada kastettiği, şoförün işine karışacak hiç kimseyi istemiyor oluşuydu.

Henry-Anatoly ilişkisinin zararlı  yönü, bir şekilde tek taraflı sonuçlar üretmesiydi. Dobrynin Moskova'ya, Nixon-Kissinger Beyaz Sarayı'nın iç işleyişi hakkında bahse değer ölçüde aslına uygun, doğru bilgiler iletebiliyordu. Kremlin ise hiç güven duymuyor, kendi niyetleri hakkında Kissinger'a çok az bilgi geçilmesine izin veriyordu.

Ama 1973 krizinde asıl önemli olan, Brejnev'in ABD'nin Sovyetler Birliğine sürpriz bir saldırı düzenlemeyeceğine ikna olmasıydı. Bırakın Stalin'i, selefi Kruşçev'in asla kesin gözüyle bakmadığı bir şeydi bu.

Çatırtı sesleri 24 Ekim 1973 gecesi geldi. Sovyet tehdidinin artması, Washington'da Sovyetler'in Ortadoğu'ya hava saldırısı düzenleyecek bir kuvvet göndereceği endişesine yol açtı. Nixon matrak geçiyordu – aslında Watergate baskısıyla kafayı bulmuştu. Kissinger ve Savunma Bakanı Jim Schlesinger, ABD kuvvetlerinin teyakkuz düzeyini “DEFCON III'e” yükseltme sorumluluğunu üstlendiler, ki fiili savaş durumu dışında en yüksek teyakkuz düzeyidir. Brejnev'e uyarı maksadıyla yapılmıştı ama 1962 Küba Füze Krizi'nden bu yana alınmış kayda değer en yüksek riskti.

Brejnev hemen geri çekildi. Glastnost sonrası Rusyası'nın belgelerinden artık biliyoruz ki Politbüro'daki savaşçı generallerin sert bir tutumu talep ettikleri anlar olmuştu. KGB'nin Andropov'u, seferberliğe seferberlikle karşılık verilmesi için Kremlin'i sıkıştırıyordu. Neyse ki, dünya barışının kısmetine, Brejnev bu tehlikeli toplantıyı yatıştırmış ve akl-ı selim davranmıştır. Tepki vermeyecek, uzlaştırıcı olacaktır. “Amerikan sorumsuzluğu bizi kışkırtmamalı”; “Sovyet askerlerini savaşa hazırlamak için gerekli tedbirleri alma eğiliminde değilim” demişti.

Yaşlı Ayı sözünü söylemişti; otoritesi mutlaktı. Sovyet uzmanı değilim ama Yaşlı Ayı Brejnev'in şöhreti yeniden sorgulansa gerektir. 1968'de Dunçek'in Prag Baharını ezen vahşi olarak şimdiye değin kınandıysa da, 1973'te dümenin başında heyecanlı Kruşçev değil de Washington'daki adamının -Kissinger'ın dostu Anatoly'nin - söylediklerine kulak veren Brejnev'in olması dünyanın hayrına olmuştur.

Kaynak: Alistair Horne, The Spectator, Dünya Bülteni