Rus akademisyenler: Rusya ve Türkiye birbirine muhtaç

İstanbul Üniversitesi ve Rusya Saint Petersburg Politeknik Üniversitesi öğretim görevlileri "Tarih boyunca Türk–Rus ilişkileri" adlı yuvarlak masa toplantısında bir araya geldi. Rusya Federasyonu ile Türkiye İş ve Dostluk Derneği (RUTİD) tarafından organize edilen toplantıya, Rusya İstanbul Başkonsolosu Aleksey Yerhov, üniversite öğrencileri ve gazeteciler katıldı.

İki ülkenin komşu olmasına rağmen, tarih boyunca sürekli rekabet halinde olduğunu dile getiren konuşmacılar, son 15 yıl içerisinde ilişkilerin olumlu yönde hızla ilerlediğini söyledi. Akademisyenlere göre ilişkiler henüz istenilen seviyede değil.

Toplantıya Petersburg Politeknik Üniversitesi'nden  katılan  Prof. Dr. Valeriy Gorünov yaptığı konuşmasında, iki ülkenin birbirleriyle rekabette olmasının haklı yönlerine değindi. Gorünev, "Geçmişte her iki ülke büyük imparatorluklar kurmuştu. Karadeniz, Balkanlar, Kafkaslar ve İstanbul boğazının stratejik konumları rekabete yol açmıştı. Bu durum ilişkileri en alt seviyeye indirgemişti." diye konuştu. Ayrıca, Gorünev Rusya ve Türkiye'nin birbirine muhtaç olduklarının altını çizdi.

İki ülke ilişkileri savaş tarihinden oluşmuyor

Petersburg Politeknik Üniversitesi'nden Doç Dr. Yevgeniy Rostovtsev ise iki ülke insanın birbirine olan önyargısının nedenlerini aktardı. Rus halkının tarihi genelde edebiyattan öğrendiğini ifade eden Rostovtsev, "Ünlü  Rus yazarlarının eserlerinde Türk–Rus savaşından sıkça bahsedilir, bu durum insanların kafasındaki imajı olumsuz yönde şekillendiriyor" ifadesini kullandı. Uzmanlara göre iki ülke artık savaş tarihi anlatmaktan kurtulmalı.

Öte yandan, romanlarda Türkiye'den bir masal ülkesi olarak bahsedildiğini belirten Rostovtsev, "Bu durum da Rus halkı arasında benimsenmiş. Örneğin, Türk kahvesi, Türk pantolonu, Türk tabancası ve buna benzer ifadeler kullanıyoruz" dedi.

Oturum Başkanı Petersburg Politeknik Üniversitesi'nden Doç. Dr. Aleksey Muçurin de her iki ülke arasındaki ilişkilerin hızlı bir şekilde ilerlediğini belirterek, bunun yetersiz olduğunu vurguladı. Siyasi ve ekonomik alanda yakın ilişkiler olduğunu hatırlatan Muçurin, "İnsanların birbirini tanıması ve ilişkiler kurabilmesi açısından ortak çalışmalar şart. Bilim adamları birbirleriyle sıkça görüşmeli, fikirlerini paylaşmalı. Gerekirse kültürel etkinlikler yapılmalı." dedi.

Abdurahman Kamburoğlu, Cihan, İstanbul