Büyükelçi Sezgin: İkili ticarette gelecek yıl kriz öncesi rakamlara ulaşırız
Türkiye Moskova Büyükelçisi Aydın Sezgin Rus İnterfaks haber ajansına yaptığı özel açıklamada, ikili ticari ilişkilerin arttığının önemle altını çizerek, “Önümüzdeki yıl ikili ticaret ilişkilerimizde 2008 yılı rakamlarını yakalayacağımızı umuyoruz” dedi. Türk elçi, turizm, Samsun-Ceyhan, Güney Akım ve askeri işbirliği gibi güncel konulara da değindi.İnterfaks muhabiri Andrey Baranovski’nin sorularını yanıtlayan Büyükelçi Sezgin, önce ikili ekonomik ilişkileri ele aldı. Sezgin, “2002 yılında 5 milyar dolar olan ikili ticaret hacmimiz 2008’te 38 milyar dolar düzeyine kadar arttı. Fakat son üç yıldır küresel mali ve ekonomik kriz, Türk-Rus ikili ticari ilişkilerini de etkiledi. Bu yıl, Türk ve Rus ekonomilerinin krizin etkilerini atlattığını, ve olumlu bir mecraya girdiğine tanık olmaktayız. Ticaret rakamları sürekli artış trendini yakalamıştır. 2010 yılında Rusya ile ticaretimiz yaklaşık 26 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmiştir. Önümüzdeki yıl, ikili ticaret ilişkilerimizde 2008 yılı rakamlarını yakalayacağımızı umuyoruz. Artık ikili ticaretteki hedefimiz 100 milyar dolardır. Bu rakam ilk bakışta iddialı görülebilir, fakat iki ülke ticari ilişkilerinin kısa zaman diliminde kat ettiği mesafeye göz attığımızda, bu hedefe çok da uzak olmayan bir gelecekte ulaşılacağına inanıyorum. Ve bu anlayış, Başbakanımızın 15-17 Mart 2011 tarihlerinde Rusya’yı ziyaretleri sırasında en üst seviyede de teyit edildi. Türkiye ve Rusya bölgesinde iki büyük ekonomik güçtür. İki ülke ekonomileri birbirlerini tamamlayıcı niteliği haizdir. Ayrıca, görevime başladığımdan bu yana katıldığım ekonomik ve ticari içerikli çeşitli toplantılarda, Türk ve Rus iş dünyasının karşılıklı ilişkileri geliştirme yönündeki çabalarına bizzat tanık oldum. Türk firmalarını Rusya’da, Rus firmaları da Türkiye’de yatırım yapmaya teşvik ediyoruz” diye konuştu.
Rus muhabirin, her iki ülke arasındaki yatırım düzeyi ile ilgili sorusuna Büyükelçi Sezgin, Rusya'da Türk yatırımların, en fazla müteahhitlik, inşaat malzemeleri, cam, gıda, tekstil, beyaz eşya ve elektronik ürün alanlarına yoğunlaştığını belirtti. Sezgin, “Türk yatırımcıları, ayrıca gıda işleme, makine-ekipman, otomotiv ve otomotiv yan sanayi ile mobilya ve dekorasyon sektörlerine de giderek artan oranda ilgi duymakta. Rusya'da yerleşik Türk firması sayısının 2000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. 2009 yılı sonu itibariyle, bu yatırımların toplam tutarı yaklaşık yedi milyar dolar civar. Rusya'da kurulmuş ve büyümüş Türk firmalarının da varlığı ayrı bir memnuniyet kaynağıdır. Rus iş dünyasını Türkiye’ye yatırım yapmaya davet ediyoruz. Enerji, turizm ve sanayinin çeşitli dallarında Rus yatırımcılar için önemli yatırım fırsatları bulunduğunu bu vesileyle belirtmek istiyorum” dedi.
Güney Akım’ın devam ettirip ettirilmemesi Rusya’nın tercihi
Güney Akım doğalgaz boru hattı ve Samsun-Ceyhan petrol boru hattı gibi projelere de değinen Türk diplomat, “Güney Akım’ın ülkemizin ekonomik bölgesinde gerçekleştirilmesi öngörülen kısmı için Rusya’ya fizibilite çalışmaları yapılması bağlamında olumlu yanıt verilmiş. Ve Rus tarafına inşaat izni için gerekli gördüğümüz araştırmalar hakkında bilgi verildi. Dolayısıyla Rusya’nın Güney Akım doğal gaz boru hattı projesini devam ettirip ettirmemesi ve hangi güzergahların belirleneceği kendi tercihidir… Samsun-Ceyhan petrol boru hattı projesi ise Karadeniz’e sevk edilen petrolün ülkemizin Karadeniz kıyısındaki Samsun şehrinden başlayacak bir hat üzerinden Akdeniz kıyısındaki Ceyhan’a doğrudan taşınmasına imkan verecektir. Bu projeyle, Türk Boğazları üzerindeki yoğun tanker trafiğini hafifleterek, İstanbul’u kaza ve türlü çevresel riskleri asgariye indirmeyi amaçlıyoruz. 2009 yılında Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in projeye destek taahhüdünde bulunması proje için önemli bir gelişme olmuştur. Projeye ilişkin müzakereler geçtiğimiz yıl Eylül ayında Moskova’da başlamıştır. Teknik heyetler arasındaki müzakereler halen devam etmektedir” diye konuştu.
Akkuyu santrali ikili ortaklık açısından çok güzel örnek olacak
Rus muhabirin “Japonya’da son gelişmeler göz önüne alındığında, Türkiye’de Akkuyu nükleer santralinin inşaat projesine değişiklikler yapılacak mı, yapılacaksa bu değişiklik proje maliyetinde bir artışa yol açar mı?” sorusuna ise elçi Sezgin, “Geçtiğimiz yıl ülkemiz ile Rusya arasında 12 Mayıs 2010 tarihinde Mersin Akkuyu’da bir nükleer santral inşasına yönelik anlaşma imzalanmıştır. Japonya’daki deprem felaketinden sonra Fukuşima santralinde meydana gelen sızıntı şüphesiz, dünyada nükleer santrallerin bir kez daha sorgulanması ve mevcut santrallerin emniyetinin bir kez daha gözden geçirilmesi sonucunu doğurmuştur. Türkiye’de Akkuyu’da ilk nükleer santrali inşa edecek olan Rosatom’un nükleer santrallerin emniyeti konusunda gerekli deneyime sahip olduğunu biliyoruz. Güvenlik gerekçesiyle, bizim de üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir konudur. Projede emniyet konularında gerekli değerlendirmenin en iyi şekilde yapılacağı kuşkusuzdur. Nitekim, nükleer enerjide güvenlik konusuna verilen önem Başbakanımızın 16 Mart tarihinde Moskova’yı ziyareti sırasında Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ve Başbakan Putin tarafından da ifade edilmişti. Türkiye, Mersin Akkuyu’daki nükleer santral inşaatına bir an önce başlanmasını temenni etmektedir. Bu proje, ikili ortaklık açısından çok güzel bir örnek oluşturacaktır” diye yanıtladı.
Rus turistlere erken rezervasyon yaptırmalarını öneriyorum
Rusya ve Türkiye arasında askeri teknik işbirliğinin geliştiğini vurgulayan Sezgin turizm konusuna da değinerek, “Bu mevsim sadece Rusya’dan değil aynı zamanda Avrupa’dan da talepte bir artış olacağını bekliyoruz. Türk turizm sektörü de bu beklentiye karşı hazırlıklarını yapmaktadır. Artan talep çerçevesinde, erken rezervasyon dışında indirim sözkonusu olmayabilecektir. Dolayısıyla, Rus turistlere erken rezervasyon yapmalarını öneriyorum. Ülkemiz Akdeniz’in en modern turistik ağırlama kapasitesine ve altyapısına sahiptir. Mükemmel düzeyde yetişmiş personeli vardır. Türk turizm sektörü dinamik ve değişen şartlara hızla uyum sağlayabilme özelliğine sahiptir. Yatak kapasitemiz, insan gücümüz, ulaşım ve turizm altyapımız bu artan talebi karşılayacak güçtedir. Ancak, herhangi bir aksaklık yaşanmaması için koordinasyon büyük önem taşımaktadır. Rus misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlamak için gereken her türlü çaba ortaya konulacak. Rus dostlarımız geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi ülkemizden güzel izlenimlerle ayrılırlar. Rus konuklarımıza ayrıca, deniz, güneş, kum, spor aktiviteleri ve Türk mutfağı dışında ülkemizin kültürel zenginliklerini keşfetmesini ve bu husustaki çalışmalarını da önermek isterdim” dedi.
Fuad Seferov, Moskova, Cihan