Soçi’de NATO-Rusya zirvesi; Libya’da kara harekatı yok, füze kalkanında anlaşabiliriz

Rusya ve NATO Kasım 2010’da Lizbona’da gerçekleşen toplantının ardından Rusya’nın güney tatil kenti Soçi’de kapsamlı bir zirve daha gerçekleştirdi. Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev zirveyi ilham verici olarak değerlendirirken, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen Libya’da kara harekatı olmayacağı konusunda Moskova’ya garanti verdi. Rasmussen’e göre zaman alsa da füze kalkanı konusunda işbirliği yapılabilir.

“Bir çok konuyu konuşmamız gerekiyor. Bir gece de yada birkaç ayda bizim anlaşma sağlayabileceğimizi söylemiyoruz.” ifadelerini kullanan NATO Genel Sekreteri, diyalog ve çalışmaların sürdürülmesinden yana olduklarını ve tarafların vizyonlarının örtüşmesi için de çalıştıklarını söyledi.
Füze kalkanı konusunda Rusya ortak bir yapının kurulmasını talep ederken, NATO iki ayrı yapı arasında bilgi paylaşımının olması gerektiğini savunuyor.

Libya konusunda Rusya-NATO farklı düşünüyor

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada tarafların BM Güvenlik Konseyi’nin 1973 sayılı kararının yorulmada farklı düşündüklerini söyledi. Herşeye rağmen sorunun çözümünde barışçıl ve siyasi yolların kullanılması konusunda fikir birliği içinde olduklarına işaret eden Lavrov, “BM kararlarının nasıl uygulandığı NATO’da genel bir bakış yok. Barışçıl bir çözüm ve geçiş konusunda mutabıkız.” ifadelerini kullandı. Lavrov, siyasi değişim sürecinin mümkün olan en kısa sürede olmasının en iyisi olacağını vurguladı.

Batılı güçlerin Libya’da 1973 sayılı BM kararı çerçevesinde hareket ettiğini savunan Rasmussen, “NATO’nun yaptığı her şey… BM kararları ile uyumlu” savunması yaptı. Askeri ittifakın Libya’nın siyasi geleceği ile ilgili herhangi bir müdahalede bulunma çabası olmadığını ifade eden NATO Genel Sekreteri, “Ülkelerinin geleceğine Libya halkı karar verecek.” dedi.

Bölgeye kara kuvvetleri gönderme gibi bir niyetleri olmadığı garantisi veren Rasmussen, NATO’nun bölgeye operasyonun zorunlu olduğunu, aksi durumda bölgede daha fazla kan akma ihtimalinin olduğunu vurguladı.

Medvedev iyimser

Rusya ve NATO’nun zor konular üzerinde müzakere sürdürdüğünü ve Soçi’de verimli bir toplantı yapıldığına değinen Medvedev, “Elde ettiğimiz sonuçta hepimizin ilham verici katkıları sürüyor. Sadece verimli değil, aynı zamanda gündem maddelerinde de ilerleme sağlafdık.” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya-NATO işbirliği çerçevesinde Lizbon zirvesinde “eşsiz fırsat penceresi” açıldığını hatırlatan Medvedev, “Karşılıklı güven, öngörülebilirlilik ve güvenliğin bölünmezliğini içeren stratejik ortaklığın kurulmasında bu kararların pozitif katkısı olacağına inanıyorum.” şeklinde konuştu.

İlk kez Rusya-NATO zirvesinin Soçi’de gerçekleştiğine vurgu yapan Medvedev, tatil beldesinin “gerekli atmosferin” oluşmasında katkı sağlamasını umduğunu söyledi. Medvedev işbirliğinin küresel güvenlik ve tüm ülke vatandaşları açısından da olumlu olduğuna değindi.

Rusya-NATO zirvesinde konuşan Rasmussen de, tarafların aynı tehditlerle karşı karşıya kaldıklarını ve ortaklıklarını geliştirmek zorunda olduklarını vurguladı. Rasmussen, “Biz en azından 30 ülkenin füzelere sahip olduğunu ve bir kısmının da füze teknolojileri peşinde olduğunu biliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Faruk Akkan, Moskova, Cihan