Rus uzmana göre Esed’in devrilmesinin gecikmesinin beş nedeni

Russia in Global Affairs dergisi genel yayın yönetmeni Fyudor Lukyanov, “Arap Baharı” dalgasının Suriye’de rejim değişikliğini neden hızlı bir şekilde sağlamadığı ile ilgili Ria Novosti için ilginç bir makale kaleme aldı. Rus uzmana göre bir yılı aşkın süredir kan akmasına ve on bine yakın insanın yaşamını yitirmesine rağmen Suriye lideri Beşşar Esed, beş ayrı gerekçe ile ayakta durmaya devam ediyor.

Birincisi, Suriye’de devrim gerçekleştiğinde kaybetme riski olan çok sayıda grup var. Rus uzmanlara göre Esed’e destek sadece yüzde 15-20 civarında. Ancak nüfusun yaklaşık üçte birini oluşturan Ermeniler dahil Hristiyan topluluk, Kürtler, Dürzi ve İsmaililer Alevi yönetim yerine Sünni bir yönetimin gelmesinden endişe duyuyor. Bu Suriye halkının Esed’in gidişi ile ilgili tam ortadan ikiye bölünmesine ve uzun sürebilecek bir iç savaşın şartlarını oluşturmasına neden oluyor. Böylece yönetim de arkasında halk desteği olduğunu iddia edebiliyor. Muhalefet azınlık grupların zamanla düşüncelerini değiştireceklerini söylese de henüz bunun işaretleri yok.

İkinci olarak, askeri denge muhalif gruplardan yana değil. Humus’un düşmesi Esed yönetiminin kesin bir zaferi olarak görülebilir. Böylece uluslar arası toplumun da Esed’in hızlı gelecek yenilgisi ile ilgili bakışı değişti.

Üçüncü olarak, bölgesel denklem Esed lehine. Libya’da değişimin NATO’nun askeri başarısı olarak alkışlanması, Suriye’de askeri müdahaleyi zayıflattı. Bir de Avrupalı ülkeler Libya’da askeri potansiyellerinin önemli bir kısmını kullandı. Arap Baharı sonrası İslami Partilerin bölgede canlanmaya başlaması Avrupalı başkentlerde endişelere neden oldu. Suriye’nin Dostları zirvesinde batılı ve Arap ülkeleri muhalefete destek açıklaması yapsa da, silah sevkiyatı konusunda istekli değil.

Dördüncü olarak Muammer Kaddafi’nin Libya’sının dostu neredeyse yoktu. Çünkü çok uzaklardaki ülkeler ya da komşuları Kaddafi’den zarar gördü. Esed’in Suriye’si ise en azından İran, Rusya ve Çin’den tam destek alıyor. Irak ve Ürdün de hemen sınırlarında herhangi bir savaş istemedikleri çin sessiz kalarak bir anlamda Esed rejimine destek veriyor.

Son olarak, BM Güvenlik Konseyi’nde Libya ile ilgili kararın askeri müdahale için kullanılmasının ardından Rusya ve Çin, Suriye’ye yönelik ucu açık herhangi bir tasarıya karşı çıktı.

Rusya’nın Suriye konusunda sert bir şekilde eleştirilmesi ve kitlelerin yaşamlarından sorumlu tutulmasının doğru olmadığını savunan Lukyanov’a göre Moskova henüz son raundu kaybetmedi. Bununla birlikte Rusya’nın yapabilecekleri sınırlı. BM Özel Temslcisi Kofi Annan’ın planı bir yıl ya da en azından altı ay önce uygulamaya konmalı idi. Çok fazla kan döküldü ve taraflar uzlaşı için geri dönülmez bir noktada… Rusya’da şiddetin yeniden tırmanması durumunda bir karar vermek zorunda kalacak.

Rusya, Suriye’de şiddetin yeniden alevlenmesi durumunda ne yapması gerektiğine karar vermeli. Suriye hükümetini desteklemek belki mantıklı olabilir, ama bunun bir sınırı olmalı. Suriye muhalefeti ve onların müttefikleri Suriye konusunda seslerini kıstıklarında, Rusya BM Güvenlik Konseyindeki çok kritik ve değerli olan oy gücünü daha yüksek bir pazarlık gücü olarak kullanmayı düşünmeli.