Putin, Rusya’nın yüzünü uzak doğuya çeviriyor - ANALİZ

Asya Pasfik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirve toplantıları Rusya’nın en doğusu Vladivostok kenti Ruski adasında başladı. Hafta boyunca devam eden etkinliklerin son iki gününde (8-9 Eylül) APEC ülkeleri devlet başkanları zirvesi gerçekleşiyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ilk kez ev sahipliğinde yapılan APEC zirvesine, ABD Başkanı Barack Obama katılamıyor.

Rusya 21 milyar dolar yatırımla hazırlık yaptığı zirve ile yeni rotayı pasifik havzası olarak belirliyor. 15 liderle ikili görüşme yapacak Putin’in gündeminde serbest ticaret alanların geliştirilmesi, gümrüklerin kolaylaştırılması, Rusya-Belarus-Kazakistan arasında oluşturulan Ekonomik Birlik yapısını uzak doğu ülkeleri ile zenginleştirmek var. Dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip olan Moskova, gelişen ekonomik ilişkilere paralel olarak yeni pazarlara enerji açılımları yapabilecek. Çin, Japonya ve diğer Uzakdoğu ülkeleri Rusya’dan daha fazla petrol ve doğalgaz almaya hazır. Çin’e kadar uzanacak trans-Sibirya petrol boru hattının ikinci aşaması tamamlanmak üzere. Putin, Japonya Başbakanı Yoshihiko Noda ile görüşmesinde Vladivostok’ta 13 milyar dolar sıvılaştırılmış doğalgaz ihraç terminal yatırımını ele aldı.

Zirve öncesi turnalara daha güvenli göç yolları belirlemek için planörle uçarak “umut” projesine katkı sağlayan Putin, uluslar arası politikada da Rusya açısından güvenli alanlar peşinde. Putin’in üçüncü dönem iktidarı ile birlikte güçlenen yeni trendde eski Sovyet coğrafyasının dışında Uzakdoğu ülkeleri ile çok güçlü ilişkilerin geliştirilmesi var. Rusya’nın yeni yol haritasının belirlenmesinde pasifik bölgesinin cazibesi kadar, batıda yaşanan olumsuzluklar da etkili oluyor.

Rusya’nın dış ticaretinde halen yüzde 50’den fazla bir ağırlığı olmasına rağmen Avrupa’da yaşanan finans krizi Moskova’yı endişelendiriyor. En az 17 AB ülkesi doğalgaz alımlarını azalttı. Avrupa Komisyonu’nun Rus enerji şirketi Gazprom aleyhine iki gün önce başlattığı soruşturmanın zamanlaması da anlamlı bulunuyor. Rus şirket rekabet kurallarını ihlalden suçlu bulunursa 10 milyar Euro’ya kadar ceza alabilecek. Bütçe gelirlerinin yaklaşık yüzde 60’ını oluşturan enerji ihracatı Rusya’nın yumuşak karnı olarak biliniyor.

Putin’in yüzünü Pasifik’e çevirmesinde Arap Baharı ile çalkalanan Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler de etkili. Rusya bölgede siyasi nüfuzu ile birlikte silah satış pazarını ve stratejik deniz üssünü de kaybetmek üzere. Moskova, Suriye’ye yönelik askeri müdahaleyi Çin’in desteği ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde üç kez veto ederek engelleyebildi. Russia Today’e zirve çerçevesinde açıklamada bulunan Putin, “Rusya ve Çin ilişkileri en yüksek seviyede. Siyasi ve ekonomik alanda karşılıklı olarak en güçlü güvene sahibiz” değerlendirmesinde bulundu. Bağımsız Devletler Topluluğu, Şanghay İşbirliği Örgütü ve APEC ülkeleri ile Asya-Pasifik hattında kurulacak yeni güç merkezi Kremlin’in çok kutuplu dünya hedefi için stratejik olarak değerlendiriliyor.

ABD seçimleri sonrası füze kalkanı inşa sürecinin hızlandırılma ihtimali Rusya açısından önemli tehditlerden biri olarak görülüyor. 2008’de yaşanan Gürcistan savaşı ve Tiflis’in NATO üyeliği halen sıcaklığını korurken, Ermeni askeri öldüren Azeri subayın Bakü’ye iade süreci Kafkaslarda tansiyonu bir anda yükseltti. Moskova biriken uluslar arası sorunları Washington’ın yeni yönetimi ile daha zorlu müzakere edebileceğine inanıyor. Ancak eski Sovyet coğrafyasında henüz birlik sağlayamamış Moskova’nın güvenli yol arayışını kaçıncı seferde gerçekleşebileceği soru işareti.