Rusya’dan Al-Arabiya’ya sert cevap: Külliyen yalan

Rusya’nın Tartus’ta bulunan askeri üssünün Suriye’nin Türk uçağını düşürme eyleminde dahli olduğu ile ilgili iddialara Dışişleri Bakanlığı “saçmalık” olarak yorumladı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksandr Lukaşeviç, Türk uçağının düşürülmesinde Rus makamlarının yönlendirilmesi olduğu yönündeki soruya verdiği cevapta, “Bu saçmalığı yorumlamaya bile değmez. Maalesef  cevap vermek zorundayız. Al-Arabiya’nın haberlerindeki figürler arasında sadece Rusya değil, aynı zamanda İran, Hizbullah Kürdistan İşçi Partisi (PKK) Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, Suriye Generali Bassam da var. Bu zararlı fanteziler güya Ria Novosti’nin resmi internet sayfası dahil bir kısım kaynaklardan edinilmiş. İstihbarat olduğu iddia edilen “gizli belgelerden” logo bile kaldırılmamış…” eleştirisi getirdi.

Suriye’deki gelişmelerle ilgili bazı Arap basınında yer alan yüzsüz ve açık yalan olan haberlere karşı dünyanın maalesef alıştığına dikkat çeken Rus yetkili, “Elbette, Rusya karşıtı uydurma haberleri yapanlara ve onu sipariş verenlere ahlaki prensipleri değil de, en azından kendi profesyonel varlıklarını hatırlamaya davet ediyoruz.” dedi.

Kommersant gazetesi genel yayın yönetmeni Azer Mürseliyev, Cihan Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada bu iddiaların yeni olmadığını, olayın vuku bulmasının ardından Rusya’nın da işin içine karıştırılmaya çalıştırıldığını söylemişti. Tüm dünyada büyük bir enformasyon savaşı yaşandığına dikkat çeken Mürseliyev, “Rusya ve Türkiye’nin arasını açmak isteyen merkezler bu tür iddiaları organize etmiş olabilir.” değerlendirmesinde bulunmuştu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 14-15 Ekim tarihlerinde Türkiye’ye gideceğini, iki ülke arasında siyasi ve ekonomik anlamda önemli yakınlaşmaların yaşandığını kaydeden Mürseliyev, “Rusya’nın bu olayda bir müdahalesi olsa idi bugüne kadar mutlaka bu ortaya çıkardı. Son zamanlarda enformasyon savaşı yaşanıyor. Birileri tüm dünyada hem dinler arası hem de büyük devletlerarasında bir çatışma ve güvensizlik ortamı oluşturmak istiyor. İslam dinine hakaret eden film ve diğer karikatür provokasyonları da bunun parçası…” şeklinde konuşmuştu.

Büyük devlet arasında, Hristiyan dünyası ile İslam dünyası arasında güvensizlik ve çatışma ortamı oluşturulmak istendiğine değinen Kommersant Genel Yayın Yönetmeni, “Rusya ve Türkiye Avrasya coğrafyasının iki önemli ülkesi ve işbirliğini artırmaları tüm bölgenin istikrarına katkı sağlıyor. İki ülke arasında sorun oluşması Kafkaslar ve Bakanların da istikrarsız hale gelmesine neden olur. Böyle karışıklıklardan bir kısım şirket ve merkezler çıkar sağlama peşinde.” uyarısında bulunmuştu.