“Suriye krizi Rusya-Türkiye ilişkilerini etkilemez”
Ak Parti Sakarya milletvekili Şaban Dişli, Suriye krizinin Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkileri etkilemeyeceğini açıkladı. Şanghay ve AB’nin Türkiye için önemli kurumlar olduğunu ifade eden Dişli, iki kuruluşun birbirlerine alternatif olmadığını açıkladı. Dişli ayrıca, Avrupalıların Türkiye’ye gelince önyargılarından kurtulabildiklerini söyledi.
Avrupa Komisyonu Parlamenterler Meclisi’nin düzenlediği Konferans için St. Petersburg’a gelen Şaban Dişli, Cihan Haber Ajansı’nın Rusya ve AB konularındaki sorularını yanıtladı. Türkiye Rusya ilişkilerinin Ak Parti iktidarı döneminde büyük ivme kazandığını ifade eden Ak Parti milletvekili, iki ülke arasında hayatın her alanında geçerli ilişkilerin artırılması için gerçekleştirilen üst düzey stratejik toplantıların günümüzde devam ettiğini söyledi.
Rusya ve Türkiye’nin Suriye konusuna bakışları farklı
Günümüzde devam eden Suriye krizinin iki ülke arasındaki ilişkilere engel oluşturmadığını vurgulayan Dişli, “Dış ilişkilerde ülkelerin çıkarları önemlidir. Doğal olarak Rusya’nın Suriye konusunda farklı düşünceleri ve farklı çıkarları var. Türkiye için bu daha da farklıdır. Çünkü Türkiye Suriye’yi ve Suriyelileri kardeş olarak görüyor. Zaten sınırlar çizildikten sonra birçok bölünmüş aile ortaya çıkmış. Akrabaların yarısı Suriye tarafında yarısı Türkiye tarafında kalmış. Aynı zamanda Suriye’yle aramızda 840 km’lik sınırımız var. Dolayısıyla Suriye bizi farklı açıdan, Rusya’yı da farklı bir açıdan ilgilendiriyor.” şeklinde konuştu.
Suriye 100 yıl geriye düştü
Suriye’de bir an önce demokratik bir ortamın kurulması, barışın sağlanması ve halkın isteklerini karşılamasının Türkiye için önemli olduğuna değinen Dişli, “Maalesef burada Esed rejimi çok geç kaldı ve bu yüzden çok kan kaybediliyor. Günümüzde, Suriye ülke olarak 50-100 yıl geriye düştü. İnsan açısından, bina stoku açsından ve yaşam kalitesi açısından çok geriye düştü. Bir an önce huzura kavuşması lazım. Bu yüzden Türkiye Rusya’yı ikna etmeye çalışıyor. Şimdiye kadar birçok arabuluculuk girişimi oldu ancak bir sonuç alınamadı. Umarım bu sorun kısa bir süre içinde çözülür.” dedi.
Biz AB’ye yük olmayız, aksine AB’den yük alırız
Konuşmasında Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine de değinen Sakarya Milletvekili, Ak Partinin programında AB’yle entegrasyonunun olmazsa olmazlardan biri olduğunu açıkladı. AB sürecine başlarken, Türkiye’nin önüne birçok engel çıkarılacağını bildiklerini kaydeden Dişli, “Bakanlar Kurulu toplantılarının ilk konusu AB’dir ve bu gelenek hala devam ediyor. Biz şunu söylüyoruz. Türk halkıda en az Avrupa kadar sosyal açıdan, insan hakları açısından daha demokratik bir ortamda yaşamayı hak ediyor. Her zaman şunu söyledik. Biz Kopenhag ve Maastricht kriterlerini yapalım daha sonra AB’ye girip girmeyeceğimizi halkımıza sorarız. Biz ne AB’nin geçmişteki şaşalı dönemine bakarak bu yola çıktık, ne de bugünkü durumuna bakarak kafamızı çeviriyoruz. Bu günkü AB’ye baktığımızda biz oraya yük olmayız, aksine yük alırız.” dedi.
Avrupalılar Türkiye’ye gelince önyargılarından kurtuluyor
Başta TUSİAD olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşunun Türkiye’nin AB sürecine destek verdiğini söyleyen Dişli, Türkiye’deki sivil toplum kuruluşlar çok fazla etkin olmamalarından yakındı. Ak Parti olarak beklentilerinin,‘Türkiye’deki Sivil toplum kuruluşlarının Avrupa’daki partnerlerini ikna etmeleri’ olduğunu söyleyen Dişli, “Türkiye’deki gelişmeleri, demokratikleşmeyi AB’ye anlatmalarını istiyoruz. Biz 9 tane paket geçirdik ve tüm Avrupa şaşırdı buna. Kadın hakları, sivil toplum örgütleri ve askeri vesayet gibi birçok konuda büyük mesafe aldık. Avrupalılar da çok farklı bir önyargı var. Türkiye’ye geldikleri zaman o yargıyı kırabiliyorlar. Özellikle Türkiye’deki son gelişmeleri gördükten sonra hayretler içinde kalıyorlar. En ufak bir şey olduğu zaman kafalarına yerleşmiş olan İslamafobia ortaya çıkıyor ve bu yüzden geri adım atmak zorunda kalıyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.