Rus basını: Erdoğan’ın taktik zaferi
Lenta.ru’dan Ksenia Melnikova ve Aleksey Kupriyanov, Türkiye’de 1 Kasım’da yapılan seçim sonuçlarını değerlendirdi.
Türkiye’de seçimlerin beklenmedik bir şekilde sonuçlandığını, uzmanların çok az bir kısmının Cumhurbaşkanına bağlılığı ile bilinen Ahmet Davutoğlu başkanlığındaki AKP’nin seçimden zaferle çıkacağını tahmin edebildiğine dikkat çeken uzmanlar, “AKP’nin yaklaşık yüzde 40 oy alacağını bekleyen uzmanlar koalisyonu ön görüyordu. Ama her şey farklı oldu.” tespitinde bulundu.
Çok gergin bir seçim
Türkiye’de durumun seçimlerden önce çok gergin olduğunu, muhalefete daha önce görülmemiş şekilde baskı uygulandığını belirten Lenta.ru, “Muhalefet baskılardan şikayetçi oldu. Muhalif iki televizyon ve iki gazete kapatıldı. HDP aktivistleri polis tarafından tutuklandı. Seçimlerde bir kısım ihlallerin yaşandığından da şikayetçi olunuyor.” eleştirisi getirdi.
Bazı yerlerde yasaktan sonra afişlerin kaldırılmaması, bazı yerlerde Erdoğan yanlısı ve karşıtlarının çatıştığı ve polislerin insanları dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandığını hatırlatan Rus haber portalı, Kürt bölgelerinde durmayan ateş ve başkent Ankara olmak üzere yapılan terör saldırılarını hatırlattı.
Seçim sonuçlarına göre AKP’nin anayasal çoğunluğa yaklaştığını belirten Rus gazeteciler şu bilgileri paylaştı:
“Son sandık kapandıktan 1,5 saat sonra ilk sonuçlar açıklandı. Uzmanlar ve politikacılar gerçek bir şok yaşadı. Çoğunluğu kırsal kentlerden olmak üzere toplam %42 oranında oylar sayıldığında Ak Parti %54 oy oranıyla anayasal çoğunluğa bir adam mesafede kaldı.
Büyük şehirlere ve kıyı kentlere doğru gelindiğinde AKP oyları düştü. Son bölümde oyların tamamen açıklanmasının ardından şu netleşti:
-Erdoğan’ın partisi neredeyse imkansızı gerçekleştirerek Haziran ayında kaybettiği oyları geri kazandı.
-550 milletvekili üzerinde 316’sını elde ettiler. 330 olan anayasal çoğunluğu yakalayamadılar.
Şimdi ne olacak?
Erdoğan’ın partisi hükümeti tekrar elde ettiğini, zaferin stratejik değil, taktik olduğunu kaydeden Rus portal, “Erdoğan asıl amacına ulaşmadı, Cumhuriyet rejiminden Başkanlık sistemine geçemedi. Türkiye anayasasına göre böyle bir teklifte bulunmak için en az 330 milletvekili gerekiyor. Bu Erdoğan’ın partisinde yok ve olması da beklenmiyor.
Halk AKP hükümetine 4 yıl daha süre verdi. Erdoğan’ın görev süresi de 4 yıl sonra sona eriyor. Cumhurbaşkanı ve Başbakan bu süre zarfında kendi görüşleri ile Türkiye’yi dünya sahnesine taşımaya çalışacak. Erdoğan’ın amacı – ülkenin tek hakimi olmak ve Cumhuriyetin 100. Yılı olan 2023’e kadar iktidarda kalmak.” ifadelerine yer verdi.
Erdoğan anayasal çoğunluğu istiyordu
Rusya Bilimler Akademisi, Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler enstitüsünden Viktor Nadein-Rayevski’ye göre de Erdoğan’ın asıl amacı, anayasayı değiştirmek için gerekli olan çoğunluğu sağlamaktı. Rayevski, “Amaç ülkeyi başkanlık sistemine geçirmek. Halka, ülkeyi daha demokratik duruma getireceklerini söylüyorlar. Ama bunun demokrasi ile alakası çok az: yaklaşık 150 merkezde Halkların Demokratik Partisi’ni tahrip ettiler. AKP yetkilileri bunun kendi elleri ile yapıldığını gizlemedi bile.” eleştirisi getirdi.
Türkiye’de yeni şoklar yaşanabilir
Erdoğan’ın planlarının gerçeğe dönüşmesinin kesin olmadığına değinen Rus uzman, “Erdoğan, seçmenlerin desteğini alsa da Türkiye’de ekonomik kriz hafiften baş gösteriyor, güneydoğuda Kürtler silah bırakmaya gitmiyor ve Ankara’nın dış politikasındaki sorunlar artık daha da görünür halde. Bu durumda hükümeti yeniden biçimlendirme tartışmaları değil, yapılan yanlışları nasıl düzeltiriz diye düşünülmelidir (Bu şansı kaybetmeden). Tabi Erdoğan’ı da boşuna “Sultan” diye isimlendirmediler. O her şeyi riske alarak bir şeyler yapabilir. Bu da demektir ki Türkiye’yi önümüzdeki günlerde yeni şoklar bekleyebilir.”